Hazret-i Hatice'nin aratmaya gönderdiği adamları Mekke'nin yukarısına kadar Peygamberimiz aleyhisselâmı aradılarsa da, bulamayarak geri döndüler.

Peygamberimiz aleyhisselâm ise, hâlâ, olduğu yerde dikilip duruyordu.

Nihayet, Cebrail aleyhisselâm ayrılıp gidince, Peygamberimiz aleyhisselâm hemen evine döndü. 91

Hazret-i Hatice Peygamberimiz aleyhisselâma yemek yapıp göndermiş; gönderdiği adamlar Peygamberimiz aleyhisselâmı Hira mağarasında bulamamışlardı.

Bunun üzerine, amcalarının ve dayılarının evlerine de adam gönderip arattırmıştı.

Oralarda da bulamayınca, çok kaygılanmıştı. 92

Peygamberimiz aleyhisselâm eve geldiği zaman, Hazret-i Hatice:

" Ey Ebu'l-Kasım! Nerede idin? Vallahi, seni aramak için adamlar saldım. Onlar seni Mekke'nin yukarılarına kadar aradıkları halde, bulamayıp geri döndüler! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselâm, bütün gördükleri şeyleri ona birer birer anlattı.

Rüyada gördüğü, kendisine çok ağır gelen hadiseyi anlattığı zaman, Hazret-i Hatice:

" Sana müjdeler olsun! 93

Yüce Allah, sana hayırdan başka birşeyyapmaz! 94

Ey amcamın oğlu! Sebat et!

Hatice'nin varlığı Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, ben senin bu ümmetin peygamberi olacağını umuyorum! " dedi.

Hemen kalktı. Elbisesini derleyip toparladıktan sonra, Varaka b. Nevfel'e kadar gitti. 95

Varaka b. Nevfel; Hazret-i Hatice'nin amcasının oğlu idi.

Kendisi, Cahiliye devrinde Hıristiyanlığa girmişti; Arapça yazı yazmayı bilir, İncil'den birşeyleryazar dururdu.

Çok yaşlanmış ve gözleri de görmez olmuştu. 96

Tevrat ve İncil ehli olan Yahudi ve Hıristiyanlardan birçok şeyler dinlemişti.

Hazret-i Hatice; Peygamberimiz aleyhisselâmın görüp işitip de kendisine haber vermiş olduğu şeyleri Varaka'ya haber verince, Varaka:

" Kuddûs! Kuddûs! [Pâk ve kusursuz! Pâk ve kusursuz! ]

Varaka'nın varlığı Kudret Elinde Bulunana yemin ederim ki: Ey Hatice, bana doğru söyledinse, ona gelen Nâmûs-u Ekber" dir ki, o Musa'ya da gelmişti*

O (Muhammed aleyhisselâm), muhakkak, bu ümmetin peygamberidir.

Kendisine söyle: Sebat etsin! " dedi.

Hazret-i Hatice, dönüp Varaka b. Nevfel'in söylediklerini Peygamberimiz aleyhisselâma haber verdi.

-------------------------------------------------

91. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 253, Taberî, Târîh, c. 2, s. 207, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 148, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 86, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 12.

92. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 386.

93. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. 1, s. 253, Taberî, Târih, c. 2, s. 2207, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 148, İbn Seyyid, Uyun, c. 1, s. 86, Ebu'l-Fidâ. c. 3, s. 12.

94. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 148, İbn Seyyid, Uyun, c. 1, s. 83, Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 8, s. 255.

95. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 254, Taberî, Târîh, c. 2, s. 207, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 148.

96. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 323, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 233, Buharî, Sahîh, c. 1, s. 3-4, Müslim, Sahîh, c. 1. s. 142.

* Nâmûs; sahib-i sırr demektir (İbn Esîr, Nihâye, c. 5, s. 119).