Evs ve Hazrec kabileleri, iki kardeşten üreyip çoğalmış oldukları halde, aralarında sık sık anlaşmazlıklar çıkar, kılıçlara sarılırlar, yıllarca çarpışır dururlardı.

Aralarındaki çarpışmaların sonuncusu ise Buas çarpışması idi ki, Hicretten beş-altı yıl önce durmuştu. 106

Hazret-i Âişe'nin dediği gibi; Hicret sırasında Evs ve Hazrec kabilelerinin toplulukları dağılmış, en asaletti ve şerefli adamları öldürülmüş veya yaralanmış bulunuyordu.

Sanki Yüce Allah İslâm dinine hazırlamak için onları bu duruma düşürmüştü. 107

Evs ve Hazrec kabilesinden Müslüman olanlara Ensar denir.

Ensar; nasîrkelimesinin çoğuludur.

Nasîr de, nâsır'ın mübalağa sîgası olup, ziyadesiyle yardım edici demektir.

Gaylan b. Cehrin:

" Siz, öteden beri mi Ensar ismiyle anılırdınız? Yoksa bu ismi size Allah mı koydu?" sorusuna, Enes b. Malik:

" Evet! Bize bu ismi Allah koydu! " demiştir.

Kur’ân-ı Kerîm'de Ensar hakkında şöyle buyurulur

" İslâm'da birinci dereceyi kazanan Muhacirler ve Ensar ile, onlara güzellikle tâbi olanlar (yok mu?); Allah onlardan razı olmuştur.

Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır.

Allah bunlar için-kendileri içinde temelli kalıcı olmak üzere- altlarından ırmaklar akar cennetler hazırladı.

İşte, bu en büyük kurtul ustur." 108

-------------------------------------

106. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 3, s. 604, c. 4, s. 384.

107. Buhârî. Sahîh. c. 4 s. 221.

108. Tevbe: 100.