Ukbe b. Ebi Muayt; müşriklerin, Peygamberimiz aleyhisselama Mekke'de secdede iken yapılmayacak işkenceleri yapan azılılarından olup, 400 Kabe'de secdede iken Peygamberimiz aleyhisselamı boğmaya kalkışmış, Peygamberimiz aleyhisselam Hazret-i Ebu Bekir tarafından kurtarılmıştı. 401

Peygamberimiz aleyhisselam Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman da, söylediği iki beyitte: 402

" Hicret edip bizden uzaklaştın ey Kasvâ adındaki devenin binicisi!

Göreceksin pek yakında beni atlı olarak karşında!

Saplayıp duracağım mızrağımı, sulayacağım onu kanınızla!

Kılıç da, bırakmayacak sizin hiçbir örtülü yerinizi! " demişti. 403

Peygamberimiz aleyhisselam, onun bu sözlerini işitince:

" Allah'ım! Onu boğazlanacak yerinin üzerine yüzükoyun düşür! " diyerek ilenmişti.

Ukbe b. Ebi Muayt, Kureyş ordusunun bozguna uğradığı sırada, atının başını yenip kaçamamış; Abdullah b. Selime de onu yakalayarak esir etmişti. 404

Irkuz-zabya'da bulunulduğu sırada, Peygamberimiz aleyhisselam Ukbe b. Ebi Muayt'ın boynunun vurulmasını emir buyurunca, 405 Ukbe b. Ebi Muayt:

" Vâh, yazık bana ey Kureyş cemaat! Şunlar arasında, burada ne diye bir tek ben öldürülüyorum?! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Allah'a ve Resûlüne olan düşmanlığından dolayı! " buyurdu. 405

Ukbe b. Ebi Muayt:

" Yâ Muhammed! Kavminden herkese yaptığını, bana da yap!

Onları öldürürsen, beni de öldür!

Onlara eman verirsen, bana da eman ver!

Onlardan kurtuluş akçesi alırsan, benden de onlar gibi kurtuluş akçesi al! 406

Yâ Muhammed! Sen beni öldürürsen, küçük çocuklara kim bakacak?" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ateş! 407 Git ey Âsim b. Sabit! Vur onun boynunu! " buyurdu.

Âsim b. Sabit, gidip onun boynunu vurdu. 408

Ukbe b. Ebi Muayt'ın boynunun Hazret-i Ali tarafından vurulduğu da rivayet edilir. 409

Ukbe b. Ebi Muayt öldürülünce, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Vallahi, Allah'ı, Resûlünü ve Kitabını inkâr eden, Peygamberini işkenceden işkenceye uğratan, senin kadar kötü bir adam bilmiyorum! Allah'a hamd ederim ki; O seni öldürdü! Senin ölümünden dolayı gözümü aydın etti" buyurdu. 410

-------------------------------------

400. Ahmed b. Hanbel Müsned, c. 1, s. 417, Buhârî, Sahih, 11, s. 65, 131, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1418, Nesâî, Sünen, c. 1 , s. 162, Belâzurî, Ensâbu’l-eşrâf, c. 1 , s. 125, Zehebî, Târihu'l-İslâm, s. 215, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 44, Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 6, s. 16.

401. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 204, Buhârî, Sahih, c. 4, s. 240, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 274, Zehebî, Târîhu'l-İslâm, s. 215.

402. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 94.

403. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82.

404. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 94.

405. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 9, s. 64, 65, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 305.

406. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünen ü'l-kübrâ, c. 9, s. 64, 65.

407. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 298, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 116, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 9, s. 65, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 131, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 265, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 305.

408. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 298, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünen, c. 9, s. 65.

409. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 298, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 306.

410. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 114, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 9, s. 65.