Muaviye oğullarının azadlı kölesi Ebu Ukbe Rüşeyciü'l-Fârisî; tepeden tımağına kadar silahlanmış, zırhlı, miğferli bir müşrikle karşılaştı ki, o:

" Ben İbn Uveyf'im! " diyerek haykırıyordu.

O sırada, Hâtıb'ın azadlı kölesi Sa'd, İbn Uveyf'e, onu ikiye bölen bir darbe indirdi.

Rüşeyd de:

" Al bunu da, ben Fârisî köleden! " diyerek kılıçla vurup, omuzunu zırhıyla birlikte ikiye ayırdı.

Peygamberimiz aleyhisselam onların yaptıklarını görüyor, söylediklerini işitiyordu.

Rüşeyd'e:

" Sen 'Fârisî'den' demesen de, 'Ensarî'den' desen olmaz mı?" diye sordu.

O sırada İbn Uveyf'in kardeşi de:

" Ben İbn Uveyf'im! " diyerek gelip yetişti.

Rüşeyd, hemen:

" Al bunu, ben Ensarî köleden! " diyerek onun başına bir darbe indirdi. İbn Uveyf'in başını zırhıyla birlikte ikiye ayırdı.

Peygamberimiz aleyhisselam, gülümsedi. 287

-------------------------------------

287. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 261, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 496, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 222.