Zeyneb Hatun; Zeyd b. Hârise'nin yanında bir yıla yakın veya bir yıldan biraz fazla bir süre kaldı. 106

Zeyd b. Harise, bir gün, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelip:

" Yâ Rasûlallah! Ben ailemden ayrılmak istiyorum! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Sen ondan niçin ayrılacaksın? Yoksa, kendisinden, şüpheleneceğin birşey mi gördün?" diye sordu.

Zeyd b. Harise:

" Hayır, vallahi yâ Rasûlallah! Ben ondan şüphelenebileceğim hiçbir şey görmüş değilim. Ondan, hayırdan başka birşey görmedim! 107

Fakat, o kendisini şerefçe üstün görüyor, bana karşı hep büyükleniyor ve dili ile beni üzüp duruyor! 108 Kendisi, dayanı lam ayacak kadar hırçın huylu! " diyerek, boşamak istediğini söyledi. 109

Peygamberimiz aleyhisselam, Zeyd'e:

" Tut onu, boşama! Allah'tan kork! " buyurdu. 110

Halbuki, Peygamberimiz aleyhisselam, Zeyd'e bunu söylediği zaman, onun Zeyneb Hatunu muhakkak boşayacağını ve iddeti dolduktan sonra da onun kendisine zevce olacağını biliyor, Allah tarafından kendisine böyle haber verilmiş bulunuyor, 111 fakat münafık halkın:

" Muhammed, evlatlığın boşadığı kansı ile evlendi! ?" diyerek yaygara koparmalarından çekinerek, bunu kalbinde gizli tutuyordu. 112

Cahiliye devri geleneğine göre; bir kimse birisini evlat edinirse, halk evlatlığı onun adı ile anar; evlatlık, öz oğul gibi, o kimsenin mirasından da yararlanırdı.

Bu gelenek:

" Allah, evlatlıklarınızı, öz oğullarınız gibi tanımadı. Bu, sizin ağızlarınızdaki lafınızdır. Allah hakkı söyler ve O doğru yolu gösterir.

Siz onları öz babalarına nisbetle çağırınız. Bu, Allah katında daha doğrudur. Eğer onların babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, o halde, onlar, dinde kardeşleriniz olmakla beraber, dostlarınızdır da.

Hata ettiklerinizde ise, size bir vebal yoktur.

Allah çok yarlıgayandır, çok esirgeyicidir" (Ahzâb: 4-5) mealindeki âyetler indirilinceye kadar devam etti.

Bu âyetler inince, azadlı köleler ve evlatlıklar, öz babaları adına iade edildiler. Öz babaları bilinmeyenler de, eski efendilerine dinde dost ve kardeş oldular. 113

Fakat, münafıklar, Cahiliye devri geleneğine göre evlatlığın boşadığı karısını almayı haram sayıp, bunu Peygamberimiz aleyhisselam aleyhinde bir propaganda vesilesi yaptılar.

Peygamberimiz aleyhisselam, Hazret-i Zeyneb'i zevceliğe kabul ettiği zaman:

" Muhammed, evladın boşadığı kansı ile evlenmeyi haram kıldı. Kendisi ise, evlatlığı Zeyd'in boşadığı kansı ile evlendi! ?" diyerek yaygaraya başladılar. 114

-------------------------------------

106. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 145, Tefsir, c. 3, s. 491.

107. Taberî, Tefsîr, c. 2, s. 132.

108. Nesefi, Medârik, c. 3, s. 304, Diyarbekrî, Târîhu'l -hamîs, c. 1, s. 501.

109. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 434.

110. İbn Sa'd. Tabakât. c. 8, s. 102.

111. Taberî, Tefsîr, c. 22, s. 13, Zemahşerî, c. 3, s. 262, Ebu’l-Fidâ, c. 3, s. 491.

112. Nesefî, Medârik, c. 3, s. 304.

113. Buharî, Sahih, c. 6, s. 122.

114. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1849-1850, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 7, s. 126.