İslâm ceza hukukunda, zina, meşru bir akde dayanmaksızın yapılan haram bir birleşme olup, bunu işleyen erkeğe zâni, kadına da zâniye denir.
Zina eden erkek ve kadın hakkında şöyle buyurulur:
" Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüzer celde (değnek) vurunuz. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, bunlara acıyacağınız tutmasın! Mü'minlerden bir zümre de, bunların cezalarına şahit olsun." 108
Celde; ete geçmemek üzere yalnız deriye tesir edecek derecede vurmak demektir.
Bu da, ne ince, ne de kalın olmayan, budaksız, kenarsız, düğümsüz bir değnekle yapılır.
Bunların hepsinin bir günde vurulması gerekmeyip, yansının ertesi güne bırakılması caizdir.
Celde vurulurken, başa, yüze, tenasül uzvuna vurulmaz.
Zina fiilinden dolayı ceza uygulanabilmesi için, en başka akıl ve erginlik çağına ermiş olmak üzere, birtakım ağır şartlar vardır.
Zina fiilinin sübutu için de, ikrar ve şehadet şart olduğu gibi, bu ikrar ve şehadetin makbul ve muteber olması için de ayrıca birtakım kayıt ve şartlar vardır. 109
Karısını yabancı bir erkekle birarada bulan kimsenin, onun zina ettiğini dört tanık getirip ispatlaması gerekir. 110
Zorla zina yapılan kadına hadd vurulmaz. 111
İyileşinceye, akıllanıncaya kadar deliden,
Uyanıncaya kadar uyuyandan,
Âkil ve baliğ oluncaya kadar çocuktan kalem kaldırılmış olduğuna göre, zina eden delilere ve bunaklara da hadd vurulmaz. 112
Zina eden erkek zina eden veya müşrik olan kadından başkası ile evi enemeyeceği gibi, zina eden kadın da zina eden veya müşrik olan erkekten başkası ile evlenemez. Aksine hareket, mü'minlere haramdır. 113
-------------------------------------
108. Nur: 2.
109. Ömer Nasuhi, Istılâhat-ı Fıkhiye Kamusu, c. 3, s. 208-241.
110. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 465.
111. Tirmizî, Sünen, c. 4, s. 55.
112. Ebu Dâvud, Sünen, c. 4, s. 139-141.
113. Nur: 3, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 329.