Cabir b. Abdullah derki:

" Zayıf erkek devemin üzerine olduğum halde, Resûlullah aleyhisselamla birlikte Zâtürrika' gazvesine çıkmıştım.

Seferden dönüşte, yanımızdaki arkadaşlarımız ilerlerken, ben geride kalmaya başladım.

Resûlullah aleyhisselam bana gelip kavuştu ve bana:

'Ey Cabir! Sana ne oldu da geride kaldın?' diye sordu.

'Yâ Rasûlallah! İşte, benim şu erkek devem yorulup beni geciktirdi! ' dedim.

Resûlullah aleyhisselam:

'Çoktur onul' buyurdu; çöktürdüm. Deveyi çöktürdükten sonra, Resûlullah aleyhisselam:

'Şu elindeki değneği bana ver! Yahut, benim için, ağaçtan bir değnek kes! ' buyurdu.

Ben de, bana buyurulanı yaptım.

Resûlullah aleyhisselam, değneği aldı ve deveme onunla birkaç kere vurdu.

Sonra da, bana:

'Bin! ' buyurdu.

Devenin üzerine bindim, yola devam ettik.

Kendisini hak (din ve Kitab)la gönderen Allah'a yemin ederim ki; devem, sür'atte, onun bindiği dişi devesi ile yanşırcasına gidiyordu.

Giderken, Resûlullah aleyhisselamla sohbet ediyorduk.

Resûlullah aleyhisselam, bana:

'Ey Cabir! Sen bu bindiğin deveyi bana satar mısın?' diye sordu.

'Yâ Rasûlallah! Bilakis, ben onu sana hediye ederim' dedim.

Resûlullah aleyhisselam:

'Onu bir dirheme satın aldım! ' buyurdu.

'Hayır yâ Rasûlallah! Böyle olursa, beni aldatmış olursun! ' dedim.

Resûlullah aleyhisselam:

'Öyleyse, iki dirhem olsun! ' buyurdu.

'Hayır! ' dedim.

Resûlullah aleyhisselam, benim için onun bedelini yükseltmeye, bir ukiyyeye kadar devam etti.

Ben:

'Ya Rasûlallah! Razı oldun mu, kabul ettin mi?' diye sordum.

Resûlullah aleyhisselam:

'Evet! ' buyurdu.

Ben:

'O halde, o senindir' dedim.

Resûlullah aleyhisselam:

'Aldım! ' buyurduktan sonra, bana:

'Ey Cabir! Evlendin mi?' diye sordu.

'Evet yâ Rasûlallah' dedim.

'Dul mu aldın, yoksa kız mı?' diye sordu.

'Dul aldım yâ Rasûlallah! Babam Uhud günü şehit olup arkasında yedi kız çocuğu bıraktı. 31 Doğrusu, ben bunların arasına kendileri gibi küçük bir kız daha getirmeyi uygun görmedim de, yaşlı başlı dul32 bir kadınla evlenmeyi, onun da onların saçlarını başlarını taramasını, onlar üzerinde bir mürebbiye olmasını daha hayırlı buldum' dedim. 33

Resûlullah aleyhisselam:

'Allah zevceni hakkında hayırlı ve mübarek kılsın! 34 (Böyle yapmakla) inşaallah çok isabet etmişsindir' buyurdu.

Sabahladığım zaman, erkek devenin başından tutup götürdüm, Resûlullah aleyhisselamın kapısının önünde çöktürdüm.

Sonra, Mescidde, Resûlullah aleyhisselamın yakınında oturdum.

Resûlullah aleyhisselam, Mescidden çıktı, erkek deveyi gördü.

'Nedir bu?' diye sordu.

'Cabir'in getirdiği devedir! ' dediler.

'Cabir nerede?' diye sordu.

Ben kendisinin yanına çağrıldım.

Bana:

'Ey kardeşimin oğlu! Devenin başından tut. O senindir! ' buyurduktan sonra, Bilal'i çağırdı ve ona:

'Cabirl götür. Ona bir ukiyye ver! ' buyurdu.

Ben de Bilal ile birlikte gittim. Bilal, bana bir ukiyye verdi ve biraz da fazla verdi.

Vallahi, o bir ukiyye, yanımda artmaya devam etti.

Evimizde onun tesiri, bereketi, başımıza Harre günü musibeti gelinceye kadar görüldü durdu." 35

-------------------------------------

31. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 217, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 374, 376.

32. Müslim, Sahih, c. 2, s. 1222.

33. Buhârî, Sahih, c.3, s. 15.

34. Buhâri, Sahih, c. 6, s. 194.

35. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 217-218, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 375-376.