Peygamberimizin aleyhisselam Akik vadisine geldiği zaman, baş münafık Abdullah b. Übeyy'in Abdullah ilerleyip babasının önünü kesti. 27 Ona:

" İzzet ve kuvvetin Allah ve Resûlüne ait olduğunu ikrar ve itiraf edinceye kadar, senden ayrılmayacağım! " dedi. 28

Abdullah b. Übeyy:

" Demek, sen beni bu kadar insanın arasında Medine'ye bırakmayacaksın ha! " dedi.

Abdullah:

" Evet! Ben, bugün, insanlar arasında en aziz kimdir, en zelil kimdir; bunu sana öğretinceye kadar seni bırakmayacağım ! 29 İzzet ve kuvvetin Allah ve Resûlüne ait olduğunu ikrar ve itiraf etmeyecek olursan, senin boynunu vuracağım! " dedi.

İbn Übeyy:

" Yazıklar olsun sana! Sen gerçekten bu işi işleyecek misin?" dedi.

Abdullah:

" Evet! " dedi.

İbn Übeyy, oğlunun kararlı olduğunu anlayınca:

" Ben şehadet ederim ki; izzet ve kuvvet Allah'a ve Resûlüne ve mü'minlere aittir! " demek zorunda kaldı.

Peygamberimiz aleyhisselam, Abdullah'a:

" Allah seni Resûlünden ve mü'minlerden dolayı hayırla mükâfatlandırsın" diyerek dua etti ve babasının yolunu açmasını da emir buyurdu. 30

-------------------------------------

27. Zemahşerî, Keşşaf, c. 4, s. 110, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 1, s. 472, Halebî, İnsanu'l-uyûn, c. 2, s. 602.

28. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 65.

29. Semhûdî, Vefâu'l-vefâ, c. 1, s. 315.

30. Zemahşerî, Keşşaf, c. 4, s. 110.