Peygamberimiz aleyhisselam;

1. Evs kabilesinin lideri Sa'd b. Muaz b. Numan'ı,

2. Hazrec kabilesinin lideri Sâide oğullarından Sa'd b. Ubâde'yi,

3. Hazrecîlerden Haris oğullarının kardeşi Abdullah b. Revâhayı,

4. Amr b. Avf oğullarının kardeşi Havvat b. Cübeyr'i Benî Kurayza Yahudilerine gönderdi. Gönderirken, kendilerine:

" Gidiniz, bakınız! O kavimden bize erişen haber gerçek midir, değil midir?

Eğer gerçekse, onu bana halkın anlayamayacağı biçimde kapalı bir dil kullanarak bildirirsiniz, ben onu anlarım.

Açıkça söyleyip de halkın kalblerine korku ve zaaf düşürmeyiniz, kollarını kırmayınız!

Şayet onlar aramızdaki muahedeye sadık ve bağlı bulunuyorlarsa, bunu halka açıklayabilirsiniz! " buyurdu.

Elçiler Benî Kurayza Yahudilerinin yurtlarına gittiler; onları işittiklerinden de kötü durum ve tutumda buldular. 142

Elçi heyeti, işler karışıp harbe dönüşmeden önce eski hallerine dönmeleri ve Huyey b. Ahtab'ın sözünü dinlememeleri için, onlara Allah ve aradaki antlaşmalar üzerine ant verdiler.

Fakat, Ka'b b. Esed:

" Biz hiçbir zaman o barışıklık haline dönmeyeceğiz! Ben o barışıklığı şu ayağımın sandalının orta parmak arasına geçen tasması gibi koparıp atmış bulunuyorum! " dedi. 143

Elçiler, onları bozdukları muahedeyi yenilemeye davet ettiler. 144

Benî Kurayza Yahudileri:

" Siz Benî Nadîr Yahudilerini Medine'den sürüp çıkarmakla bizim kanadımızı kırdınız! 145

Resûlullah da kim oluyormuş? Muhammed'le aramızda ne ahid vardır, ne de akid! " dediler.

Bunun üzerine, Sa'd b. Muaz, onlara ağır sözler söyledi.

Kendisi, celalli bir zâttı.

Sa'd b. Ubâde, Sa'd b. Muaz'a:

" Bırak onlarla sövüşmeyi! Bizimle onlar arasındaki iş, sövüşmekten daha büyük ve önemlidir! " dedi.

Sa'd b. Muaz, Sa'd b. Ubâde ve arkadaşları, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına döndüler. Selam verdikten sonra, kısaca:

'Adal ve Kare! ' dediler.

Bununla, Benî Kurayza Yahudilerinin tutum ve davranışlarını Adal ve Kare kabilelerinin irtikap ettikleri gaddarlık ve Vefâsızlığa benzetmek istediler. 146

Benî Kurayza Yahudilerinden son haber geldiği zaman, Peygamberimiz aleyhisselam, elbisesine bürünüp yatmış* uzunca bir müddet öylece kalmıştı.

Müslümanlar, Peygamberimiz aleyhisselamın böyle yatıp kaldığını görünce, Benî Kurayza Yahudilerinden hayır gelmeyeceğini anlamışlardı.

O sırada, Peygamberimiz aleyhisselam, yattığı yerden başını kaldırıp: 147

" Allahuekber! Ey Müslümanlar cemaati! Sevininiz! " buyurdu. 148

-------------------------------------

142. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 232.

143. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 458.

144. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 104.

145. Vâkıdî, Megâzî, 1367/1948 Kahire baskısı, s. 294.

146. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 233, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 459.

* Sel' dağında Fetih Mescidinin bulunduğu yerde (Semhûdî, Vefâu'l-vefâ, c. 3, s. 835, 836).

147. Musa b. Ukbe'den naklen Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 104.

148. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 3, s. 233, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 430, Zehebî, Megâzî, s. 237, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 104.