Nuaym b. Mes'ud, Benî Kurayzalandan sonra Kureyşîlerin yanına gitti. Ebu Süfyan b. Harb'e ve Kureyş'in ileri gelenlerinden onunla birlikte olan adamlarına:
" Benim size olan dostluğumu ve Muhammed'e olan uzaklığımı ve ayrılığımı biliyorsunuz!
Benim aklıma bir fikir geldi ki, bunu size öğüt olmak üzere bildirmemi üzerime bir borç ve vazife biliyorum.
Yalnız, bu fikrin benden geldiğini gizli tutunuz! " dedi.
Kureyşîler
" Öyle yaparız! " dediler. 301
Nuaym b. Mes'ud:
" Siz de biliyorsunuz ki; Yahudi cemaati Muhammed'le aralarındaki musalaha üzerinde yaptıklarına, yani musalahalarını bozduklarına pişman olmuş bulunuyorlar. 302 Onu düzeltmek ve eski duruma dönmek istiyorlar.
Ben yanlarında bulunuyordum. 303 Onlar:
'Biz yaptığımıza pişman olduk. Şu iki kabilenin, Kureyşîlerle Gatafanların eşrafından senin için alacağımız kişileri* boyunlarını vurmak üzere sana teslim etmemize, Kureyşîlerle Gatafanlardan geri kalanların köklerini kazımak üzere seninle birlikte savaşmamıza razı olur musun?304
Buna karşı sen de kesmiş olduğun kanadımızı, yani Benî Nadîr Yahudilerini yurtlarına geri çevirmelisin?' diye ona haber gönderdiler. 305
O da, onlara 'Olur! ' diye cevap verdi. 306
Eğer Yahudiler size haber gönderir, sizin ileri gelen adamlarınızdan rehineler isteyecek olurlarsa, sakın onlara adamlarınızdan bir tek kişi bile göndermeyin! 307 Eşrafınız hakkında onlardan sakının!
Fakat, benden işittiklerinizi gizli tutun, bunlardan hiç kimseye bir hart bile söylemeyin! " dedi.
Kureyşîler
" Söylemeyiz! " dediler. 308
Nuaym b. Mes'ud, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelerek:
" Kureyşîler, Kurayza oğullarına:
'Burada oturmamız uzamış, kıtlık da bizi sarsmış bulunuyor. Muhammed'le ashabının işini bitirip bir an önce rahata kavuşmak istiyoruz! ' diye haber gönderdiler" dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam da:
" Kurayza oğulları, Nadîr oğullarını yurtlarına ve servetlerine iade ettiğim takdirde, beni barışa davet ettiler" buyurdu. 309
Nuaym b. Mes'ud Gatafanların yanına vardı. Onlara:
" Ey Gatafan cemaati! Sizler benim köküm ve kabilemsiniz. Halkın bana en sevgili olanısınız!
Sanırım ki, sizler beni kötü bir tutum ve davranışta bulunmuş olmakla suçlayamazsınız" dedi.
Gatafanlar:
" Doğru söylüyorsun. Sen bizim katımızda, bize karşı herhangi bir kötülükle suçlanmış bir kimse değilsin" dediler.
Nuaym b. Mes'ud:
" Öyleyse, benden işiteceğiniz şeyleri gizli tutun, hiçbir kimseye birşey çıtlatmayın! " dedi.
Gatafanlar:
" Sen ne emredersen yaparız! " dediler.
Bunun üzerine, Nuaym b. Mes'ud, Kureyşîlere söylediklerinin benzerini onlara söyledi.
Kureyşîleri kaçındırdığı, sakındırdığı şeylerden, Gatafanları da kaçındırdı, sakındırdı. 310
" Ben sizin yardımcınızım. Yahudilerin sizlerle yaptıkları muahedelerini bozduklarını öğrendim. Muhammed hiçbir zaman yalan söylemez. Ben ondan işittim: Kurayza oğulları, kardeşleri olan Nadîr oğullarını yurtlarına ve mallarına iade ettiği takdirde, Muhammed'le barış yapacaklarım iş! " dedi. 311
Onlardan bir adam da, Nuaym b. Mes'ud'u doğruladı. 312
-------------------------------------
301. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 241.
302. İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 241, Vâkıdî, c. 2, s. 481, 482, İbn Sa'd, c. 4, s. 278.
303. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 482, İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 278.
* Yetmiş kişiyi (Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 482, İbn Sa'd, c. 4, s. 278).
304. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 241.
305. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 482, İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 278.
306. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 241.
307. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 241, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 482, İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 278.
308. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 482.
309. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 405, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 113, Suyutî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1, s. 578.
310. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 241.
311. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 305, Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1, s. 578.
312. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 482, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 278.