Kaba kuşluk vakti olmuştu ki, Uyeyne b. Hısn baskıncı müşriklere yardıma geldi. 131 Oturup, kuşluk yemeklerini yemeye başladılar. 132
Ben de, onların üst taraflarındaki küçük bir dağın tepesine çıkıp oturdum.
Uyeyne:
'Sizde görmüş olduğum şu hal perişanlığı nedir?' diye sordu.
Onlar:
'Şu adam canımıza tak dedirtti. Vallahi, seherden, sabahın karanlığından beri arkamızdan hiç ayrılmadı! Ellerimizdeki herşeyi bıraktırıncaya kadar, bize ok yağdırdı durdu! ' dediler. 133
Uyeyne:
'Onun gerisinde bıraktıklarınızı araştırmış olsaydınız, iyi olurdu. İçinizden birkaç kişi kalkıp ona doğru varsın! ' dedi.
Onlardan dört kişi, kalkıp bana yaklaşmak için dağa tırmandılar.
Sesimi, sözümü işitecekleri bir mesafeye yaklaştıkları zaman, onlara:
'Beni tanıyor musunuz?' diye sordum.
'Hayır! Tanıyamadık! Sen kimsin?' dediler.
Onlara:
'Ben Seleme b. Ekvâyım! Muhammed'in zâtını peygamberlikle şereflendiren Allah'a yemin ederim ki; ben sizden yakalamak istediğim kimseye muhakkak yetişirim! Sizden, beni yakalamak isteyen kimse ise, bana asla yetişemez! ' dedim.
İçlerinden birisi, onlara:
'Ben de bunun böyle olduğunu sanıyorum' deyince, dönüp geri gittiler. '" ! 34
-------------------------------------
131. İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 82, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 53.
132. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 53, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1437.
133. İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 82, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 53, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1437.
134. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 82, 83, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 53, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1437.