Peygamberimiz aleyhisselamın Ebvâ'da bulunduğu sırada, İmâ b. Rahasa, iki deveye süt yükleyip, bir miktar deveyi ve yüz kadar da davarı hediye olarak oğlu Hufafia birlikte Peygamberimiz aleyhisselama gönderdi.
Hufaf, gelince, Peygamberimiz aleyhisselama:
" Babam şu develeri ve sütü sana göndendi! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, Hufaf a:
" Siz buralara ne zaman geldiniz?" diye sordu.
Hufaf:
" Yakında geldik! Bulunduğumuz yerde su vardır. Kuraklık olunca hayvanlarımızı oralardaki suya götürüp suluyoruz" dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Oralardaki yerler nasıldır?" diye sordu.
Hufaf:
" Develerimizi besliyor; davarlara gelince, anmaya değmez! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, Hufaf’ın getirdiği hediyeleri kabul etti. Davarların ashabına dağılmasını emir buyurdu. Sütü de, tükeninceye kadar, tas tas içtiler. Peygamberimiz aleyhisselam, Hufaf'a:
" Allah, mallarınızı size mübarek ve hayırlı kılsın! " diyerek dua etti.
Peygamberimiz aleyhisselam, Ebvâ'dan sonra, Veddan'a geldi. 52
Veddan; Damre, Gıfar ve Kinanelere ait Füru' nahiyelerinden bir karyedir. Veddan'ın Ebvâ'ya uzaklığı 8 mildir, Cuhfe'ye uzaklığı 1 merhaledir. 53
Peygamberimiz aleyhisselama, Veddan'da bulunduğu sırada, üç şey; ekmek, ıtr ve acur hediye edildi. 54
Itr; dağınık biten, kökü kesilince süt gibi su çıkan bir nebattır. 55 Bu, belki de, ciltlik dediğimiz veya o cinsten bir yeşilliktir.
Peygamberimiz aleyhisselam, o yeşillik ile acurdan yedi ve hoşlandı. Zevcesi Hazret-i Ümmü Seleme'ye de götürülmesini emretti. Kendisinin hoşuna giden bu turfanda hediyeyi ona da göstermek, tattırmak istedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, Veddan'dan sonra, Cuhfe'ye gelip konakladı. 56
Cuhfe; ihrama girme yerlerindendir.
Cuhfe'nin Medine'ye uzaklığı 5 merhale ve 2 sülüs merhale kadardır.
Mekke'ye de dört buçuk merhaledir. 57
Peygamberimiz aleyhisselam, Cuhfe'de su bulamayınca, su kırbasıyla Harrar’a bir adam gönderdi. 58
Harrar, Cuhfe yakınında bir sudur. 59
Adam, gittikten biraz sonra, boş kırba ile geri döndü ve:
" Yâ Rasûlallah! Yürüyerek gitmeye güç yetiremedim, korktum! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, ona:
" Sen otur! " buyurdu.
Suya başka bir adam gönderdi.
O adam da, su kırbasıyla gitti. İlk adamın erişip korkuya düştüğü yere varınca, o da geri döndü.
Peygamberimiz aleyhisselam, ona:
" Sana ne oldu?" diye sordu.
Adam:
" Seni hak din ve Kitabla peygamber gönderen Allah'a yemin ederim ki; korktum da, gitmeye güç yetiremedim! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, ona:
" Sen de otur! " buyurdu.
Bundan sonra, başka bir adam gönderdi. O adam da, kendisinden önceki kişilerin erişip korktukları yerde korkuya düşerek geri döndü.
Bundan sonra, Peygamberimiz aleyhisselam, ashabından birisini çağırarak onu su kırbasıyla gönderdi.
Bazı sucular da onunla birlikte gittiler.
Çünkü, bunlar, daha önceki kişilerin gidip geri döndüklerini görmüşlerdi. Bunun da, onlar gibi geri döneceğinden şüphe etmiyorlardı. Harrar'a vardılar. Su çektiler, kırbalarını doldurup geldiler.
-------------------------------------
52. Vâkıdî, Megâzî. c. 2, s. 577.
53. Semhûdî, Vefâu'l-vefâ, c. 4, s. 1330.
54. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 577.
55. İbn Esir, Nihaye, c. 3, s. 177.
56. Vâkıdî, Megâzî. c. 2, s. 577, 578.
57. Semhûdî, Vefâu'l-vefâ, c. 4, s. 1174.
58. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 579.
59. Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 2, s. 350.