Dıhye, Kayser'in yanından ayrılıp Dagatır'a gitti.

Peygamberimiz aleyhisselam tarafından Herakliyus'a ne için geldiğini ona haber verdi ve kendisini de İslâmiyete davet etti.

Dıhye'nin bildirdiğine göre, Dagatır:

" Vallahi, senin sahibin, Allah tarafından gönderilmiş peygamberdir!

Biz, onun sıfatlarını tanıyoruz, ismini de Kitablanmızda yazılı bulmuşuzdur! " dedi. 113

Nasrânîler, her Pazar toplanırlar; Uskuf Dagatır da, yanlarına vanp onlara öğütler verdikten, kıssalar anlattıktan sonra, öteki Pazara kadar evinde otururdu.

Pazar günü gelince, Nasrânîler Dagatır'ın dışarı çıkmasını beklediler.

Dagatır, hastalığını bahane ederek çıkmadı.

Bunu birkaç kez yaptı.

En sonunda, Nasrânîler

" Ya o bizim yanımıza çıkacaktır, ya da biz onun yanına gireceğiz!

Şu Arap geleliden beri, biz senin tutumundan hoşlanmıyoruz! " diyerek Dagatır'a haber saldılar.

Dıhye derki:

" Uskuf Dagatır, bana:

'Sahibine (Resûlullah'a) git, benden selam söyle. Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, Muhammed'in Resûlullah olduğuna, İsa'nın da Allah'ın kulu ve temiz, iffetli, dünyadan el etek çekmiş Meryem'e ilka eylediği Ruhu ve Kelimesi olduğuna şehadet ettiğimi haber ver! ' dedi. 114

Dagatır odasına girip üzerindeki siyah elbiseyi attı, üzerine beyaz bir elbise giydi. Sonra, asasını eline aldı. Kilisede toplanmış bulunan Rumların yanına vardı115 ve:

'Ey Rum cemaati! Bize Ahmed Peygamberden bir mektup geldi.

Mektubunda, bizi Yüce Allah'a davet ediyor.

Ben şehadet ederim ki; Allahtan başka hiçbir ilah yoktur! Ahmed de, Allah'ın kulu ve resûlüdür! ' dedi.

Dagatır bunu der demez, Rumlar hep birden onun üzerine atıldılar. Döve döve onu şehit ettiler! " 116

Yüce Allah ondan razı olsun!

-------------------------------------

113. Taberi, Târîh, c. 3, s. 88, İbn Esir, Kâmil, c. 2, s. 211, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 267.

114. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 347.

115. Taberî, Târih, c. 3, s. 86, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 267.

116. Taberî, c. 3, s. 88, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 211, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 55, 56, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 267.