Hazret-i Abbas, kölesi Ebu Zübeybe'yi* yanına çağırdı ve ona:
" Haccac'a git! Abbas, sana 'Sânı en yüksek, en yüce olan Allah aşkına! Senin ağzından verilmiş olan haber gerçek midir?526 Senin getirdiğin haberin mahiyeti nedir? Senin söylediğin nedir? Allah'ın (Resûlüne ve Müslümanlara) va'd ettiği hayır, senin getirdiğin haber olamaz! (Getirdiğin haberle bağdaşamaz! ) ' diyor, de! " dedi.
Haccac, Hazret-i Abbas'ın kölesine:
Ebu'l-Fadl'a benden selam söyle!
Evlerinden, ıssız, tenha bir yer hazırlasın!
Ben kendisinin yanına geleceğim.
Vereceğim haber kendisini sevindirecektir. 527
Yalnız, benden işittiklerini gizli tutsun! " dedi. 528
Ebu Zübeybe, Hazret-i Abbas'ın kapısının önüne gelip kavuşunca:
" Müjde yâ Ebel-Fadl! " diyerek seslendi.
Hazret-i Abbas, sevincinden sıçrayıp kalktı ve Ebu Zübeybe'nin alnından öptü.
Ebu Zübeybe Haccac'ın söylediklerini bildirince, sevincinden, Ebu Zübeybe'yi azad etü529 ve:
" On köle daha azad etmek boynuma borç olsun! " dedi. 530
Haccac der ki:
" Tüccar çadırlarından bir çadırın içinde bulunduğum sırada, Abbas b. Abdulmuttalib gelip yanımda durdu ve:
'Ey Haccac! Senin şu getirmiş olduğun haberin içyüzü nedir?' diye sordu.
Kendisine:
'Sana onu emanet olarak söyleyecek olursam, gizli tutabilecek misin?' diye sordum.
'Evet! Gizli tutacağım! ' dedi.
'Öyle ise, şimdi sen benden biraz geri dur! Ben seninle bir tenhada buluşurum!
Görüyorsun ki; şimdi ben halk üzerinde alacağım olan mallarımı toplamaya uğraşıyorum.
Ben bu işlerden boşalıncaya kadar, yanımdan ayrılıp git! ' dedim.
Mekke'deki bütün mallarımı toplama işini bitirdikten ve yola çıkmak üzre derlenip toparlandıktan sonra Abbas'la bul ustum." 531
-------------------------------------
* Vâkıdî’ye göre; Ebu Zübeyne.
526. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 704, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 270.
527. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 467, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 138.
528. Vâkıdı, Megâzî, c. 2, s. 704, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 270.
529. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 467, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 138.
530. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 704.
531. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 360, 361, Taberî, Târîh, c. 3, s. 97.