Hudeybiye anlaşmasına göre; Peygamberimiz aleyhisselamın Mekke'de kalacağı üç günlük müddet dolmuş bulunuyordu. 108

Peygamberimiz aleyhisselam, Kureyş müşriklerine:

" İsterseniz, zevcemle evlenme törenini yapmak üzere burada üç gün daha oturayım ve çekeceğim düğün ziyafetine sizi de çağırayım" diye Hazret-i Osman'la haber saldı. 109

Peygamberimiz aleyhisselam, bu vesile ile onları kendisine ısındırmak istemişti.

Kureyş müşrikleri, Hazret-i Ali'nin yanına geldiler ve:

" 'Artıkyanımızdan ayrılıp git! Müddet dolmuştur! ' diye sahibine söyle! " dediler. 110 Peygamberimiz aleyhisselama Hazret-i Ali ile haber saldılar. 111

Kureyş müşrikleri, Peygamberimiz aleyhisselamla ashabını Mekke'den çıkarma işini Huvaytıb b. Abduluzzâ'ya havale etmişlerdi. 112

Huvaytıb b. Abduluzzâ ile Süheyl b. Amr, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına geldiler. 113

O sırada, Peygamberimiz aleyhisselam, Medineli Müslümanların meclislerinden bir mecliste oturup konuşuyor ve yanında da Sa'd b. Ubâde bulunuyordu. 114

Kureyş temsilcileri:

" Yâ Muhammed! 115 Müddetin dolmuştur! Çık, git artık yanımızdan! " dediler. 116

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ben sizden bir kadını nikâhlamıştım. Onunla evlenme törenini yapıncaya kadar bırakılmamdan size ne zarar gelirdi" 7117

Ne olurdu, beni bıraksaydınız da, evlenme törenimi aranızda yapsaydım, sizin için yapacağımız düğün yemeğimizde de bulunsaydınız?

Böyle yapmak, size düşmez, yaraşmaz mıydı?" dedi.

Kureyş temsilcileri:

" Senin düğün yemeğinde bulunmak, bize gerekmezin 8

Bize ne sen, ne de düğün yemeğin gerekli 19

Hemen çık git artık yanımızdan! 120

Yâ Muhammed! Allah aşkına söyle! 'Toprağımızdan muhakkak çıkıp gideceksin! ' diye aramızda seninle muahede yapmadık mı?

İşte, o üç günlük müddet de dolmuştur! " dediler.

Sa'd b. Ubâde, onların Peygamberimiz aleyhisselama karşı böyle kaba ve sert konuştuklarını görünce, son derecede kızdı 121 ve Süheyl b. Amfa:

" Ey anasının bilmem nesini yiyesice! 122 Sen yalan söylüyorsun! Burası ne senin toprağındır, ne de senin babanın toprağıdır! 123 Resûlullah aleyhisselam, buradan, kendisi istemedikçe çıkmaz! 124 Vallahi, o buradan ancak muahedeye uyarak rızasıyla çıkar gider. Yoksa, zorla çıkıp gitmez! " dedi.

Sa'd b. Ubâde'nin bu sözleri üzerine, Huvaytıb b. Abduluzzâ ile Süheyl b. Amr sustular ve sindiler.

Peygamberimiz aleyhisselam gülümsedi, sonra da:

" Ey Sa'd! Konak yerimizde, kavmimizden bizi ziyarete gelenleri incitme! " buyurdu. 125

-------------------------------------

108. Hâkim, Müstedrek, c. 4, s. 31, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 234.

109. Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 64.

110. Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 234.

111. İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 227.

112. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 14.

113. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 739, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 122.

114. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 739, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 169, Diyarbekrî, c. 2, s. 63, 64.

115. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1917.

116. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 14, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 739, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 122, Taberî, Târîh, c. 3, s. 100, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 229.

117. İbn Kayyım , Zâdu'l-mead, c. 2, s. 169, Diyarbekrî, Târîhu’l-Hamîs, c. 2, s. 64.

118. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 14, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 739, 740, Taberî, Târîh, c. 3, s. 100, Hâkim, Müstedrek, c. 4, s. 31.

119. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1917.

120. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 14, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 740, Taberî, Târîh, c. 3, s. 100, Hâkim, Müstedrek, c. 4, s. 31, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1917, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 229.

121. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 740, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 33.

122. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1917, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 229, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 64.

123. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 740, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 169, Ebu’l-Fidâ, c. 4, s. 229, Diyarbekrî, c. 2, s. 64, Halebî, c. 2, s. 783, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 262.

124. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1917-1918, Diyarbekrî, c. 2, s. 64.

125. Vâkıdî, c. 2, s. 740, Diyarbekrî, c. 2, s. 64, Halebî, c. 2, s. 783, Zürkânî, c. 2, s. 242.