Peygamberimiz aleyhisselam, Mescid-i Haratn'ın bir köşesinde oturdu. Mücahidler de, Peygamberimiz aleyhisselamın çevresinde oturdular.
Peygamberimiz aleyhisselam, Kabe'nin anahtarını getirmesi için, Bilal-i Habeşî'yi Osman b. Talha'ya gönderdi.
Bilal-i Habeşî, Osman'a gidip:
" Resûlullah aleyhisselam Kabe'nin anahtarını getirmeni sana emrediyor" dedi.
Osman b. Talha, " Olur! " diyerek, anası Sülâfe binti Sa'd'ın yanına gitti.
Bilal-i Habeşî, dönüp onun " Olur! " dediğini Peygamberimiz aleyhisselama haber verdi ve oradaki mücahidlerin yanına oturdu.
Osman b. Talha, anasına-ki, o zaman anahtar onun yanında bulunuyordu-
" Ey anacığım! Anahtarı bana ver! Resûlullah aleyhisselam bana adam gönderdi ve onu kendisine getirmemi emretti" dedi.
Sülâfe:
" Kavminin şereflendiği, övündüğü birşeyi götürüp elinle teslim etmenden Allah'a sığınırım! 809 O, bu anahtan, sizden alınca, hiçbir zaman size vermeyecektir! " dedi. 810
Osman b. Talha:
" Vallahi, ya onu bana verirsin, ya da başka biri gelip onu senden zorla alır! " dedi.
Bunun üzerine Sülâfe, anahtarı belindeki uçkurunun içine sokup:
" Hangi adam buraya elini sokacak, onu alabilecek?! 811
Hayır! Lât ve Uzzâya andolsun ki; anahtan ona hiçbir zaman vermeyeceğim! " dedi.
Osman b. Talha:
" Eğer sen bana emrolunan şeyi yapmaz, anahtan vermezsen, ben de, kardeşim de öldürülürüm! " dedi. 812
Onların böylece konuştukları sırada, dışarıdan Hazret-i Ebu Bekir'le Hazret-i Ömer'in sesi duyuldu.
Osman b. Talha'nın geciktiğini görünce, Hazret-i Ömer
" Ey Osman! Yanıma çık! " diyerek seslendi.
Bunun üzerine, Osman'ın anası:
" Ey oğulcuğum! Al anahtarı! Çünkü, onu benden senin alman, Teym oğullarından Ebu Bekir'in ve Adiyy oğullarından Ömer'in almasından daha iyi gelir! " dedi. 813
Osman b. Talha'nın gelmesi gecikince, Peygamberimiz aleyhisselam ayağa kalkıp beklemeye ve sıkıntısından terlemeye başladı ve: " Osman'ın anasının, 'O sizden bu anahtan alınca, artık hiçbir zaman onu size vermeyecektir! ' dediğini sanıyorum" buyurdu. 814
Osman b. Talha anahtarı anasından alıp Peygamberimiz aleyhisselama getirdi. 815
Onu uzatırken, Hazret-i Abbas ayağa kalktı ve:
" Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Bunu, benim üzerimde, sikâye hizmetiyle birleştir! " deyince, Osman b. Talha elini geri çekti.
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ey Osman! Anahtan bana getir, ver! " buyurdu.
Osman b. Talha:
" Bunu sana Allah emaneti olarak veriyorum! " dedi. 816
-------------------------------------
809. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezraki, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
810. Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 6, s. 177.
811. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
812. Alâüddin Ali, Kenzu'l-ummâl, c. 10, s. 535.
813. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
814. Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 6, s. 177, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 8, s. 15.
815. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 833, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266.
816. İbn Merduye'den naklen Suyûtî, Esbâbu'n-nüzûl s. 66.