İSLÂM TARİHİ / MEDİNE DEVRİ |
| |
Bilal-i Habeşî'nin Kâbe Üzerinde Ezan Okumasından Müşriklerin Tedirgin Olmaları |
Peygamberimiz aleyhisselam; öğle vakti girince, Kabe'nin üzerine çıkıp ezan okumasını, Bilal-i Habeşî'ye emretti.
Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden birçokları, öldürülmelerinden korkarak dağların başlarına kaçmışlar ve gizlenmişlerdi.
Onlardan, eman dileyen bazılarına da eman verilmiş bulunuyordu. 825
Ezan okunduğu sırada, Ebu Süfyan b. Harb, Attâb b. Esîd, Haris b. Hişam ve daha başkaları, Kabe'nin yanında oturuyorlardı. 826
Bilal-i Habeşî sesini olanca gücüyle yükselterek ezan okumaya başladı. 827
Kureyşlilerden bazıları:
" Ey Allah'ın kulları! Kabe'nin üzerinde ezan okumak, bu kara köleye mi düştü?! " dediler.
Bazısı da, Allah'ın ona gazab edeceğini ve bu işi değiştireceğini söylediler. 828
" Eşhedü enne Muhammederresûlullah=Şehâdet ederim ki, Muhammed Allah'ın resûlüdür! " şehadeti üzerine, Ebu Cehil'in kızı Cüveyriyye:
" Hayatıma yemin ederim ki; senin adın, sanın yükseldi!
Namazı kılarız, amma, vallahi, sevdiklerimizi öldürenleri hiçbir zaman sevmeyeceğiz! 829 Muhammed'e gelen peygamberlik, babama da gelmişti!
Fakat, o bunu reddetmiş, kavmine aykırı davranmak istememişti! " dedi. 830
Halid b. Esîd:
" Kim bu seslenen?" diye sordu.
" Bilal b. Rebah! " dediler.
Halid b. Esîd:
" Ebu Bekir'in Habeşli kölesi mi?" diye sordu.
" Evet! " dediler.
Halid b. Esîd:
" Nerede sesleniyor?" diye sordu.
" Kabe'nin üzerinde! " dediler.
Halid b. Esîd:
" Onu Kabe'nin üzerine Ebu Talha oğulları mı çıkardı?" diye sordu.
" Evet! " dediler.
Halid b. Esîd:
" O neler söylüyor?" diye sordu.
" 'Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden resûlullah=Şehadet ederim ki; Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur! Yine şehadet ederim ki; Muhammed Allah'ın kulu ve resûlüdür! ' diyor" dediler. 831
Halid b. Esîd:
" Allah'a şükürler olsun ki; babam Üseyd'i [Esîd'i] öldürdü de, ona bu günü göstermemek, şu hoşlanmayacağı sesi işittirmemek lutfunda bulundu! " dedi. 832
Esîd, Mekke'nin fethinden bir gün önce ölmüştü. 833
Haris b. Hişam:
" Vallahi, onun gerçekten peygamber olduğunu bilseydim, muhakkak, kendisine tâbi olurdum! " dedi. 834
Haris b. Hişam'a:
" Muhammed'in putlan adamlara nasıl kırdırdığını ve şu kara köleyi Kabe'nin üzerinde nasıl bağırttığını görmüyor musun?" denildiği zaman da:
" Eğer Allah böyle olmasını istemeseydi, elbette onu değiştirirdi! " dedi. 835
Hakem b. Ebi'l-Âs:
" Vallahi, bu, büyük bir hadisedir: Benî Cumahların kölesi çıksın da, Ebu Talhalara ait Beytullah üzerinde anırsın! ? Olur şey değil! " dedi.
Süheyl b. Amr:
" Eğer Allah buna gazaplanırsa, muhakkak, onu değiştirir! 836
Eğer buna razı olursa, onu yerleştirir! " dedi. 837
Ebu Süfyan b. Harb ise:
" Ben birşey söylemeyeceğim! Eğer birşey söyleyecek olursam, şu kumlar, söylediğimi Muhammed'e haber verirler! " dedi. 838
Cebrail aleyhisselam, gelip, bunların söylediklerini Peygamberimiz aleyhisselama haber verdi. 839
Peygamberimiz aleyhisselam, onların yanına varıp üzerlerine dikildi840 ve:
" Ben sizin söylediklerinizi biliyorum. 841
Ey filan! Sen şöyle söyledin!
Ey filan! Sen şöyle söyledin!
Ey filan! Sen de şöyle söyledin! " 842 buyurarak, onların söylediklerini kendilerine birer birer haber verdi. 843
Ebu Süfyan:
" Yâ Rasûlallah! İyi ki, ben birşey söylemedim! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam gülümsedi. 844
Haris b. Hişam ile Attâb b. Esîd:
" Biz şehadet ederiz ki; sen Allah'ın Resûlüsün!
Çünkü, vallahi, bu söylediklerimize, yanımızdakilerden başka hiç kimse vâkıf değildi!
Söylediklerimiz, sana herhalde Allah tarafından haber verilmiştir! " dediler. 845
-------------------------------------
825. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 846, Ezrakî, c. 1, s. 274.
826. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 56, İbn Kayyım, c. 2, s. 184.
827. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 846, Ezrakî, c. 1, s. 274.
828. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 274.
829. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 846, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 274, 275, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 356.
830. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 846, Ezrakî, c. 1, s. 275, Belâzurî, c. 1, s. 359, Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c. 7, s. 138.
831. İbn Ebi Şeybe'den naklen Alâüddin Ali, Kenzu'l-ummâl, c. 10, s. 536.
832. Vâkıdî, c. 2, s. 846, Ezrakî, c. 1, s. 275, Belâzurî, c. 1, s. 359, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 254.
833. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 275.
834. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 56, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 184.
835. Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c. 7, s. 137.
836. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 46, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1 , s. 275.
837. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 846.
838. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 46, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 46, Ezrakî, c. 1, s. 275, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 184.
839. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 846, , Ezrakî, c. 1, s. 275.
840. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 56, Ezrakî, c. 1, s. 275, İbn Kayyım, c. 2, s. 184.
841. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. İbn Kayyım, c. 2, s. 184.
842. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 275.
843. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 56, İbn Kayyım, c. 2, s. 184.
844. Ezrakî, c. 1, s. 275.
845. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 56, İbn Kayyım, Zâd, c. 2, s. 184.