Aradan üç gün geçmiş, Peygamberimiz aleyhisselam halka sabah namazını kıldırmıştı. 97
Arkası halka dönük olarak Mescidde oturuyordu.
Kureyş müşriklerinin Benî Bekrleri gizlice desteklemesi ile Benî Bekrler Huzâaları yenip onlardan öldüreceklerini öldürdükleri ve böylece Peygamberimiz aleyhisselamla aralarındaki ahd ve misakı bozdukları zaman, Amr b. Salim el-Huzâî, 98 yanına Huzâalardan kırk süvari alarak, başlarına gelenleri anlatmak ve yardımını dilemek üzere99 Medine'ye, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına geldi ve başucunda durdu. 100
Amr b. Salim, şairdi. 101
Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelince, söylemiş olduğu şiirini okumasına izin istedi. Peygamberimiz aleyhisselam izin verince, şiirini okudu.
Okuduğu şiirinde meal olarak şöyle diyordu:
" Ey Rabbim! Ben, bizim babamızla onun babası arasındaki eski ittifakı anıyor ve yardımını diliyorum!
O zaman, biz doğurucu (ana) mevkiinde idik. Sen ise oğul mevkiinde idin (bizden doğdun)*
Sonra, Müslüman olduk ve sana yardımdan el çekmedik!
Öyleyse, Allah'ın sana hazırlamış olduğu yardımla, bize yardım et, destek ol!
Allah'ın kullarını çağır, acele gelip, imdadımıza yetişsinler!
İçlerinde Allah'ın Resûlü de olduğu; yapılan zulme öfkesinden renkten renge girdiği, savaşmaya hazırlandığı ve büyük bir ordunun başına geçmiş bulunduğu halde, denizler gibi köpükler saçarak akıp gelsinler!
Çünkü, Kureyşîler sana verdikleri sözde durmadılar; seninle yaptıkları en sağlam misakı bozdular: Bizi Mekke'nin aşağı tarafındaki yerimizde gözetlediler, gafil avladılar. Halbuki, onlar hem çok zayıf ve önemsiz, hem de sayıca çok az idiler.
Benim kimseyi yardıma çağırmayacağımı, çağıramayacağımı sandılar*
Bizi Vetir'de, geceleyin uykuda iken, birden baskına uğrattılar.
Bizi, Müslüman olduğumuz halde, rükû ve sücud halinde iken öldürdüler! " 102
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Siz bu hususta kimi suçluyor, suçlu buluyorsunuz?" diye konuştu.
Amr b. Salim:
" Benî Bekrleri! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Hepsini mi?" diye sordu.
Amr b. Salim ve yanındakiler:
" Hayır! Suçladığımız, onların amca oğulları Benî Nüfâselerdir! Kavmin başkanı da, Nevfel b. Muaviyetü'd-Di'lîdir! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Bu, Benî Bekrlerden bir kabiledir.
Ben Mekkelilere adam gönderip bu işi onlara soracak, kendilerini bazı hususları seçmekte muhayyer kılacağım! " buyurdu. 103
Şair Hassân b. Sabit de, söylediği bir şiirde, Benî Ka'blardan (Huzâalardan) birçok kişilerin kılıçları kınlarına sokulu olduğu halde Mekke Bathâ'sında öldürülüp bırakıldıklarını açıklar. 104
Öldürülenler, yirmi 105 veya yirmiüç kişi idi. 106
Peygamberimiz aleyhisselam, Amr b. Sâlim'in şiirini dinledikten sonra, ridasının eteğini toplayarak ayağa kalktı ve kalkarken de:
" Eğer kendime yardım ettiğim şeylerle Benî Ka'blara yardım etmezsem, ben de yardım görmeyeyim! 107
Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a andolsun ki; kendimi ve ev halkımı koruduğum şeylerle, bunları da koruyacağım! 108
Huzâalar bendendir, ben de Huzâalardanım! 109
Ey Amr b. Salim! Sen yardım olundun gitti! " buyurdu.
O sırada, Peygamberimiz aleyhisselama, gökte bir bulut göründü. 110 Gök, gürlemeğe başladı.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Bu gök gürlemesi, Benî Ka'blara (Huzâalara) yardıma işarettir. 111 Bu bulut, yağmur yağdırırcasına Benî Ka'blara yardım olunacağına işarettir" buyurdu. 112
Hazret-i Âişe'nin bildirdiğine göre; Peygamberimiz aleyhisselam Benî Ka'blara (Huzâalara) yapılana o kadar kızmıştı ki, o güne kadar, hiç bu kadar kızdığı görülmemişti. 113
-------------------------------------
97. Taberânî, Mu'cemu's-sagîr, c. 2, s. 73, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1 , s. 192, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 77.
98. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 36.
99. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 789, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 134.
100. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 36.
101. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 293.
* Abdi Menaf oğullarının annesi de, Kusayy'ın annesi de Huzâalardandı.
* Yahut: " Sen kimseyi yardıma çağıramayacaksın sandılar" (Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 213).
102. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 36, 37, Ebu Yusuf, Kitâbu'l-harac, s. 213, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 789, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 353, 354, Taberî, Târîh, c. 3, s. 111, Taberânî, Mu'cem u's-sagîr, c. 2, s. 74, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 6, 7, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1175, 1176, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 240, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 164, 165, Zehebî, Megâzî, s. 437, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 278, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 178, 179.
103. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 786, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 292.
104. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 40, Taberî, c. 3, s. 113, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 283.
105. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 784, Halebî, İnsânu'l-uyün, c. 3, s. 4.
106. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 784, Halebî, c. 3, s. 4, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 290.
107. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 791, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 134.
108. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 374.
109. Halebî, İnsânu'l-uyün, c. 3, s. 5.
110. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 37, Taberî, Târîh, c. 3, s. 112, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 7, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 240, İbn Seyyid, Uyünu'l-eser, c. 2, s. 165, Zehebî, Megâzî, s. 437 Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 279, İbn Kayyım , Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179.
111. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-harac, s. 213.
112. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 37, Taberî, c. 3, s. 112, Beyhakî, c. 5, s. 7, İbn Esîr, c. 2, s. 240, İbn Seyyid, c. 2, s. 165.
113. Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 6, s. 161, İbn Hacer, Metâlibu'l-âliye, c. 4, s. 240, 241.