Fetih günü, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına biri geldi:

" Allah bana Mekke'nin fethini nasip ederse Beytü'l-Makdis (Kudüs)te namaz kılmayı adadım! ?" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" İşte şurada kılman, daha faziletlidir! " buyurdu.

Adamcağız sözünü, sorusunu üç kere tekrarlayınca, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki; işte şurada kılınacak namaz, başka beldelerde kılınacak bin namazdan efdal ve üstündür! " buyurdu.

Peygamberimiz aleyhisselamın zevcesi Hazret-i Meymûne de:

" Yâ Rasûlallah! Ben de, eğer Allah bana Mekke'nin fethini nasip ederse, Beytü'l-Makdis'te namaz kılmayı kendime borç bilmiştim" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Senin buna gücün yetmez. Seninle oranın arasına Rumlar girmiştir! " buyurdu.

Hazret-i Meymûne:

" Ben de, önümde, arkamda, koruyucularla giderim! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Sen buna güç yetiremezzsin!

Fakat, hayrına, Beytü'l-Makdis kandilinde yanmak üzere zeytinyağı gönder!

Böylece, oraya gidip namaz kılmış olursun! " buyurdu.

Bunun üzerine, Hazret-i Meymûne heryıl kendi parasıyla zeytinyağı satın alır, Beytü'l-Makdis kandilinde yanmak üzere, bunu Beytü'l-Makdis'e gönderirdi.

Vefat edeceği zaman da, bunu vasiyet etmişti. 1245

-------------------------------------

1245. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 866.