Amr b. Selimetü'l-Cermî der ki:

" Biz, halkın yol uğrağı olan1330 bir su başındal331 bulunuyorduk. Gelen geçen kervanlar, 1332 Resûlullah aleyhisselamın yanından dönen insanlar bize uğrarlardı. 1333

Biz de, onlara:

'Ne oluyor insanlara? Ne oluyor insanlara? Ne yapıyor şu zât?1334 Ne oldu şu iş?' diye sorardık. 1335

Onlar da:

Kendisini Allah'ın peygamber olarak gönderdiği ve kendisine şu şu âyet veya sûreleri vahyettiği söyleniyor! ' derlerdi. 1336

Ben de, onların yanına sokulur. 1337 o kelamları (Kur'ân-ı Kerîm âyet veya sûrelerini)1338 dinler, 1339 ezberlerdim. 1340

Onlardan, dinleyip de ezberlemediğim yoktu.

Böylece, Kur’ân-ı Kerîm'den pek çok âyet ve sûreleri ezberlemiştim. 1341

Sanki, onlar kalbime yapışmış bulunuyordu. 1342

Arap kabileleri halkı, Müslüman olmak için, Mekke'nin fethini bekliyorlar ve:

'Onu kavmi olan Kureyşîlerle başbaşa bırakınız!

Eğer o kavmine galebe çalarsa, kendisi, hiç şüphesiz, gerçekten peygamberdir! ' diyorlardı.

Mekke, fâtihleri tarafından fethedilince, bütün Arap cemaatleri Müslüman olmaya koşuştular. 1343

Temsilci olarak bir adam geliyor ve:

'Yâ Rasûlallah! Ben filan oğullarının elçisi ve temsilcisiyim. Müslüman olmak için sana geldim! ' diyordu. 1344

Babam Selime de, kavmimle birlikte, Müslüman olmaya koştu. 1345 Allah'ın oturmasını dilediği kadar, Resûlullahın yanında oturdu. 1346

Sonra da:

'Bize namazı kim kıldıracak?' diye sordular.

Resûlullah aleyhisselam:

'Sizin Kur'ân'ı en çok bileniniz size imamlık etsin, namazınızı kaldırsın! ' buyurdu. 1347

Babam, Resûlullah aleyhisselamın yanından dönüp gelince, kabile halkına:

'Vallahi, ben size gerçekten peygamber olan bir zâtın yanından geliyorum 1343 ki, o, şöyle şöyle yapmanızı size emrediyor, şundan şundan da sizi nehyediyor. 1349

'Filan namazı şu vakitte, filan namazı şu vakitte kılacaksınız! Namaz vakti gelince, biriniz ezan okusun ve Kur'ân'ı en çok bileniniz de, size imamlık etsin! ' buyurdu' dedi.

Kabile halkı, baktılar İçlerinde Kur'ân'ı benden çok bilen bir kimse bulamadılar.

Çünkü, ben, Kur'ân'ı, uğrayan kervan halkından dinleyip ezberlemiş bulunuyordum. 1350 Bunun için, kabile halkı beni önlerine, imamlığa geçirdiler.

Halbuki, ben o zaman altı-yedi yaşlarında idim.

Üzerimde de, elbise olarak yalnız bir bürde, bürgü vardı.

Rükûa veya secdeye vardığım zaman, yukarı toplanıp edeb yerim açılırdı.

Kabilemizden, yaşlı bir kadın, bu hali görünce:

'(Kur'ân okuyucunuzun, imamınızın) ud, edeb yerini bize örtülü tutmayacak mısınız?! ' dedi.

Bunun üzerine, satın aldıkları Bahreyn kumaşından, bana bir gömlek (cübbe) biçip diktiler.

Ben, buna sevindiğim kadar, hiçbir şeye sevinmemişimdir! " 1351

-------------------------------------

1330. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 7, s. 89, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 95.

1331. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 7, s. 89.

1332. İbn Sa'd, c. 7, s. 89, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 30, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 95.

1333. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 30, 71.

1334. Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 95.

1335. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 7, s. 89.

1336. İbn Sa'd, Tabakât, c. 7, s. 89, Buhâri, Sahih, c. 5, s. 95.

1337. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 71.

1338. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 95.

1339. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 30.

1340. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 30, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 95.

1341. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 7, s. 89.

1342. İbn Sa'd, Tabakât, c. 7, s. 89, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 95.

1343. İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 89, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 95, 96.

1344. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 30.

1345. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 30, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 96.

1346. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 7, s. 90.

1347. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 71.

1348. İbn Sa'd, Tabakât, c. 7, s. 90, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 96.

1349. İbn Sa'd, Tabakât, c. 7, s. 90.

1350. İbn Sa'd, Tabakât, c. 7, s. 90, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 96.

1351. İbn Sa'd, Tabakât, c. 7, s. 90, Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 30, Buhârî, c. 5, s. 96.