İSLÂM TARİHİ / MEDİNE DEVRİ |
| |
Urve b. Mes'ud'un Müslüman Olup Taiflileri Müslümanlığa Davet Edişi ve Şehit Edilişi |
Peygamberimiz aleyhisselam Taiflileri kuşattığı sırada, Urve b. Mes'ud ile Gaylan b. Seleme, Taif savunması için debbâbe, mancınık vesaire yapma sanatını öğrenmek üzere Cüreş'te bulunuyordu. 411
Peygamberimiz aleyhisselam Taif'ten ayrıldıktan sonra Urve b. Mes'ud Taife dönmüş; bir müddet, debbâbe, büyük küçük mancınıklar yapmakla uğraşmış;412 nihayet, Yüce Allah onun kalbine İslâmiyet sevgisi düşürmüştü. 413
Urve b. Mes'ud, Hicretin 9. yılı Rebiülevvel ayında Medine'ye, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına geldi. 414 Müslüman oldu. 415
Peygamberimiz aleyhisselam, onun Müslüman oluşuna çok sevindi.
Urve b. Mes'ud, Medine'de Hazret-i Ebu Bekir'in evine inmişti.
Muğîre b. Şube, amcasını, kendi evine götürülünceye kadar, bırakmadı. 416
Muğîre b. Şube, Urve b. Mes'ud'un yeğeni idi. 417
Urve b. Mes'ud:
" Yâ Rasûlallah! Bana izin ver de, kavmimin yanına gidip onları İslâmiyete davet edeyim.
Vallahi, ben gelip geçmiş dinler içinde bunun gibisini görmedim! Ben ashab ve kavmimin yanına öyle hayırlı bir varışla varacağım ki, hiçbir kimse hiçbir zaman kavmine benim varışım gibi varmayacaktır! " dedi. 418
Peygamberimiz aleyhisselam, Taif halkının öteden beri onurlanıp büyüklenip Müslümanlıktan kaçındıklarını bildiği için: 419
" Onlar seni öldürürler! " buyurdu. 420
Urve b. Mes'ud:
" Yâ Rasûlallah! Ben onlara öz evlatlarından daha sevgiliyimdir! " dedi. 421
Gerçekten de, Urve b. Mes'ud, Taif halkı içinde sevilir, sayılır, sözü dinlenir bir zât idi. 422
Onu Kureyş müşrikleri de böyle kabul ederlerdi.
Kur'ân-ı Kerîm'de açıklandığına göre, Kureyş müşrikleri:
" Şu Kur'an (indirilecekse) iki memleketin birinden, büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" demişlerdi. 423
İki memleketin biri Mekke, diğeri Taif'ti.
Kureyş müşriklerinin büyük adamlardan maksatları da, Mekke'deki Velid b. Muğîre ile Taifteki Urve b. Mes'ud gibi kişilerdi. 424
Urve b. Mesud, simaca, İsa aleyhisselamı andırırdı 425
Urve b. Mes'ud, Taiflileri İslâmiyete davet için izin verilmesi hakkındaki dileğini tekrarladı.
Peygamberimiz aleyhisselam da, yine:
" Onlar seni öldürürier! 426 Onlar seni öldürürler diye korkuyorum! " buyurdu. 427
Urve b. Mes'ud:
" Yâ Rasûlallah! Onlar, beni uykuda bulsalar uyandırmaz, uyandırmaya kıyamazlar! " dedi. 428 Onların yanlarına gitmek üzere üç kez için istedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Eh, gitmek istiyorsan, git! " buyurdu. 429
Urve b. Mes'ud, aralarındaki mevkii sebebiyle Taiflilerin kendisine aykırı davranmayacaklarını, karşı koymayacaklarını umuyordu. 430
Urve b. Mes'ud kalkıp Taife doğru yola çıktı. Beş gün gittikten sonra akşamleyin kavmine ulaştı, hemen evine girdi. 431
Taifliler, Urve'nin Rabbe putuna uğramadan, onu ziyaret etmeden evine girişinden hoşlanmadılar, ondan kuşkulandılar.
Sonra da, kendi kendilerine:
" Yolculuk hali onu bundan alıkoymuş olabilir! " dediler. 432
Sakîf kavmi Urve'nin evine geldiler, onu Cahiliye ve müşriklik devrinin selamıyla selamladılar. 433
Urve b. Mes'ud, onlara karşı müşriklik selamını tanımayan, ondan hoşlanmayanların ilki oldu434 ve:
" Bana 'Esselâmü aleyküm! ' diyerek, 435 Cennetliklerin selamıyla selam vermenizi size tavsiye ederim" dedi. 436
Sonra da, onları Müslümanlığa davet etti:
" Ey kavmim! Siz beni herhangi bir kötülükle suçlayabilir misiniz?
Siz, benim soy sopça en seçkininiz, servetçe en zengininiz, cemaatçe de en güçlünüz olduğumu biliyor değil misiniz?
Beni, İslâmiyete girmeye sevkeden, ancak, başkalarının göremediği şeyi benim onda görmüş olmamdır!
Gelin, öğüdümü dinleyin! Bana aykırı davranmayın!
Vallahi, benim size getirip sunduğum şeyden daha üstününü, hiçbir elçi kavmine getirip sunmam ıştır! " dedi.
Fakat, Sakîfler ona hakaret ettiler.
Onun çevresini sardılar ve:
" Lâfa andolsun ki; zaten senin Rabbe'ye yaklaşmadığın ve onun yanında saçını kazıtmadığın zaman, dininden ayrılmış olduğun bizim içimize doğmuştu! " dediler. 437
Urve b. Mes'ud onlara karşı çok yumuşak davrandı.
Taifliler ise, toplanıp onun hakkında yapacakları şeyi kararlaştırmak üzere yanından ayrıldılar.
Urve b. Mes'ud, tanyeri ağarmaya başladığı zaman, 438 köşkünün üzerine çıktı. 439
Namaz için ezan okudu. 440
Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın Resûlullah olduğuna441 şehadet etti. 442
Kendisinin Müslüman olduğunu açıkladı ve Taif halkı olan Sakîfleri İslâmiyete davet etti. 443
Taifliler, her köşeden, ona doğru vardılar. 444 Her taraftan, onu oka tuttular. 445
Benî Maliklerden Benî Salim b. Malik'in kardeşi Evs b. Avfın attığı ok, Urveye isabet etti.
Oku Ahlâftan Benî Attâb b. Maliklerden Vehb b. Cabir adındaki kişinin attığı da sanılmıştir. 446 Urve b. Mes'ud da Ahlâftan (yani Sakîflerin başka kabilesinden) idi. 447
Atılan ok Urve b. Mes'ud'un bilek damarını kesti. Kan dindirilemedi.
Okun Evs b. Avf tarafından atıldığı gerçekleştiği için;448 Gaylan b. Seleme, Kinane b. Abdi Yal il, Hakem b. Amr ve Ahlâfın diğer ileri gelenleri silahlandılar, çarpışmak için yığınak yaptılar ve:
" Ya Benî Maliklerin başkanlarından on kişi öldürüp Urve'nin öcünü alacağız, ya da en son fendimize kadar öleceğiz! " dediler. 449
-------------------------------------
411. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 121, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 924.
412. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 960.
413. Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 5, s. 503.
414. İbn Sa'd, Tabakât, c. 5, s. 503.
415. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 128, Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, c. 5, s. 503.
416. İbn Sa'd, Tabakât, c. 5, s. 503.
417. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 615.
418. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 960.
419. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Taberî, Târih, c. 3, s. 140.
420. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, c. 5, s. 503.
421. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, c. 5, s. 503, Taberî, c. 3, s. 140.
422. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Taberî, c. 3, s. 140.
423. Zuhruf 31.
424. Taberî, Tefsir, c. 5, s. 65-66, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1067.
425. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 41, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 528, Müslim, Sahih, c. 1 , s. 153.
426. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 960.
427. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 615-616, Heysemî, Mecmau’z-zevâid, c. 9, s. 386, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 477.
428. Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 5, s. 503, Hâkim , c. 3, s. 616, Heysemî, c. 9, s. 386, İbn Hacer, c. 3, s. 477.
429. Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, c. 1, s. 312.
430. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Taberî, Târih, c. 3, s. 140, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1066.
431. Vâkıdî, c. 3, s. 960, İbn Sa'd, c. 1, s. 312.
432. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 960.
433. Vâkıdî, c. 3, s. 960-961, İbn Sa'd, c. 5, s. 503.
434. Vâkıdî, c. 3, s. 961.
435. İbn Sa'd, c. 5, s. 504.
436. Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa'd, c. 1, s. 312, c. 5, s. 504.
437. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 961.
438. Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa'd, Tabakâtü’l-kübrâ, c. 5, s. 504.
439. İbn İshak, İbn Hişam Sîre, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa'd, c. 5, s. 504.
440. Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa'd, c. 5, s. 504, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 616.
441. Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 9, s. 386.
442. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 616, Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 9, s. 386.
443. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Taberî, c. 3, s. 140, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 283.
444. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 5, s. 504.
445. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, İbn Sa'd, c. 1, s. 312, Taberî, c. 3, s. 140, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1066.
446. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 182, Vâkıdî, c. 3, s. 961, Taberî, c. 3, s. 140.
447. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 961.
448. Vâkıdî, c. 3, s. 961, İbn Sa'd, c. 5, s. 504.
449. İbn Sa'd, Tabakât, c. 5, s. 504.