Yasin sahibi hakkında Kur’ân-ı Kerîm'de şöyle Duyurulur:

" Onlara, o şehir (Antakya) yaranını misal getir!

Hani, oraya elçiler gelmişti. Biz, ozaman, kendilerine iki elçi göndermiştik de, onları yalanlamışlardı. Biz de, bir üçüncü ile bunları desteklemiştik.

'Biz size gönderilmiş hak elçileriz! ' demişlerdi.

Onlar (Antakya halkı):

'Siz bizim gibi insandan başka kimseler değilsiniz!

Hem, Rahman hiçbir şey (ne vahiy, ne risalet) indirmemiştir.

Siz ancak yalan söyler adamlarsınız! ' dediler.

Elçiler de:

'Rabbimiz biliyor ki; biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz!

Bizim üzerimize düşen vazife, açıkça tebliğden başka birşey değildir' dediler.

Şehir halkı ise

'Doğrusu, biz sizin yüzünüzden uğursuzlandık. Eğer vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi mutlaka taşlarız! Bizden size muhakkak acıklı bir işkence de dokunur! ' dediler.

Elçiler de:

'Sizin uğursuzluğunuz kendinizdedir. Size öğüt verilirse mi uğursuzluk olur?!

Hayır! Siz haddi aşanlar güruhusunuzdur! ' dediler.

O şehrin en ucundan koşarak bir adam (Habib) geldi de:

'Ey kavmim! Uyunuz o gönderilmiş olanlara!

Uyunuz sizden hiçbir ücret istemeyen o kimselere ki, onlar hidayete ermiş zâtlardır! ' dedi *

'Ben, beni Yaratana ne diye kulluk etin eyecekm işim?

Siz, hepiniz, O'na döndürüleceksiniz!

Ben O'ndan başka ilahlar edinir miyim hiç?!

Eğer O çok esirgeyici Allah bana bir zarar yapmak isterse, iddia ettiğiniz şeylerin hiçbiri bana fayda vermez. Onlar beni asla kurtaramazlar.

Şüphesiz ki, ben o takdirde muhakkak apaçık bir sapkınlık içindeyim demektir.

Gerçek, ben Rabbinize iman ettim! İşte, bunu benden duyunuz! ' dedi**

Ona (Habib'e), 'Gir Cennete! ' denildi.

O da:

'Ne olurdu, kavmim, Rabbimin beni Cennetle ikram edilenlerden kıldığını bilselerdi! ' dedi.

Ondan sonra, onun kavminin üzerine gökten hiçbir ordu indirmedik, indiriciler de değildik.

Onların (Antakya halkının) akıbeti, bir tek sayhadan (Cebrail'in bağırışından) başka birşey değildi.

Artık, hemen sönüp gidiverdiler! " 461

-------------------------------------

* Antakya halkı, Habib'e, " Demek sen de onların dinindesin ha?! " dediler (Kurtubî, Tefsir, c. 15, s. 18). ** Antakya'nın müşrik halkı onu öldürdüler (Taberî, Tefsir, c. 22, s. 158-161)

461. Yâsin: 13-29.