Peygamberimiz aleyhisselam, Mina'da ilk hutbesini 10 Zilhicce kurban günü irad buyurmuştu. 552

İkinci hutbesini ise, kurban kellelerinin yenildiği553 teşrik günlerinin ortasında ve arasında irad buyurdu. 554

Peygamberimiz aleyhisselam, Zilhicce'nin 12. günü teşrik günlerinin ortasına rastlayan Pazartesi günü, kaba kuşluk vaktinde555 Kasvâ'nın semerlenmesini emretti.

Üzerine binip cemreler arasına gitti ve orada durdu. 556

Müslümanlardan, Allah'ın dilediği kadarı da orada toplandı. 557

Kasvâ'nın yularını Ebu Harretü'r-Rakkâşî'nin amcası tutuyor, halkı Peygamberimiz aleyhisselamın yanından uzaklaştırıyordu. 558

Halkın kimisi oturmakta, kimisi ayakta durmakta idi.

Hazret-i Ali, Peygamberimiz aleyhisselamın hutbesini halka ulaştırmak için, önünde duruyordu. 559

O sırada, Haris b. Amr, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına yaklaşıp:

" Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Benim için Allah'tan mağfiret dile! " diye rica etti.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Allah sizi yarlıgasın! " buyurdu. 560

Peygamberimiz aleyhisselam, Allah'a hamd-ü senada bulunduktan sonra: 561

" Bugün hangi gündür?" diye sordu.

" Allah ve Resûlü daha iyi bilir! " dediler.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Teşrik günlerinin ortası değil midir?" diye sordu562 ve:

" Ey insanlar! Biliyor musunuz, siz hangi aydasınız? Hangi gündesiniz? Hangi beldedesiniz?" diye sordu.

" Haram olan ayda, haram olan günde, haram olan beldedeyiz! " dediler.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" İşte, kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da - Rabbinize kavuşacağınız güne kadar - şu ayınızda, şu beldenizde, şu gününüzün haramlığı gibi birbirinize haramdır!

Beni iyi dinleyiniz! Dikkat ediniz!

Sakın zulüm yapmayınız!

Müslüman bir kimsenin malı-kendisi gönlünden koparak vermiş olmadıkça-başkasına helâl olmaz!

Biliniz ki, Cahiliye çağına ait bütün kan, mal davaları ve öğünmeye vesile olan şeyler.. Kıyamet gününe kadar şu ayaklarımın altındadır, hükümsüzdür!

Kaldırdığım ilk kan davası da, Rebia b. Haris b. Abdulmuttalib'in oğlunun davasıdır.

Haberiniz olsun ki, Cahiliye çağına ait bütün ribâ (faiz) alacakları kaldırılmıştır.

Yüce Allah ilk olarak Abbas b. Abdulmuttalib'in riba alacağını kaldırmaya hükmetmiştir.

Re'sü'l-mallarınız (anaparalarınız) sizindir.

Ne bundan fazlasını isteyip zulüm ve haksızlık ediniz, ne de hakkınızdan aşağı alıp mazlum duruma düşünüz. 563

Biliniz ki; zaman, Allah'ın göklerle yeri yarattığı gündekine benzeyen şekline, eski haline dönmüştür! " buyurdu564 ve:

" Aslında ayların sayısı Allah katında, Allah'ın Kitabında, tâ gökleri ve yeri yarattığı günden beri oniki aydır.

Onların dördü haram olanlardır. İşte bu, en doğru hesaptır.

O haram olan aylarda kendinize zulmetmeyiniz" (Tevbe: 36) mealli âyeti okudu ve hutbesini şöyle sürdürdü:

" Dikkat ediniz! Benden sonra kâfirlik devrine dönmeyiniz, birbirinizin boynunu vurmayınız!

Haberiniz olsun ki; şeytan, kendisine tapılmaktan umudunu kesmiştir. Fakat o sizi kandırıp azdırmak için aranızda bulunacaktır.

Kadınlar hakkında Yüce Allah'tan korkunuz.

Onlar sizin yanınızda zayıftırlar, kendileri için hiçbir şeye malik değildirler.

Onların sizin üzerinizde hakkı, sizin de onların üzerinde hakkınız vardır.

Sizin onlar üzerindeki hakkınız, döşeğinize sizden başkasına ayak bastırmamaları, istemediğiniz kimsenin evlerinize girmesine izin vermemeleridir.

Eğer şerlerinden, serkeşliklerinden yılarsanız, onları önce öğütleyiniz.

Vazgeçmezlerse, kendilerini yatakta yalnız bırakınız.

Yine kâr etmezse, fazla incitmeyecek derecede dövünüz!

Onların sizin üzerinizdeki hakkı da, kendilerinin mâruf veçhile (memleket âdet ve geleneğine göre) yiyeceklerini ve giyeceklerini sağlamaktır.

Siz onları ancak Allah'ın bir emaneti olarak aldınız ve kendileriyle evlenmeyi de Yüce Allah'ın kelimesi ve müsaadesiyle helâl edindiniz.

Kimin yanında bir emanet varsa, onu emanet edene teslim etsin!

Tebliğ ettim mi?

Tebliğ ettim mi?

Tebliğ ettim mi?

Bunları, burada bulunan, bulunmayana da ulaştırsın!

Olabilir ki, ulaştırılan, işitenden daha çok yararlanır. 565

Ey insanlar!

Dikkat ediniz! Sizin Rabbiniz birdir, babanız da birdir.

Şunu da iyi biliniz ki; Arap Arap olmayana, Arap olmayan Araba, beyaz karaya, kara da beyaza-takva hasletinden başka birşeyle-üstün tutulamaz! " buyurdu. 566

Abdullah b. Abbas'a göre; bunlar, Peygamberimiz aleyhisselamın ümmetine vasiyeti idi. 567

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Allah aşkına! Tebliğ ettim mi?

Allah aşkına! Tebliğ ettim mi?" diye tekrar tekrar sorduktan568 ve tebligatına Yüce Allah'ı da şahit tuttuktan ve bunları burada bulunanların bulunmayanlara da ulaştırmalarını tenbih buyurduktan sonra halk ile vedalaşınca, halk:

" Bu veda haccıdır! " dediler. 569

-------------------------------------

552. Vâkıdî. Megâzî. c. 3, s. 1111, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 185, Ahmed b. Hanbel. Müsned, c. 5, s. 7, Buharî, Sahih, c. 2, s. 191, Ebu Dâvud, Sünen, c. 2, s. 195, 198, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 1016.

553. Ebu Dâvud, c. 2, s. 197.

554. Ahmed, c. 5, s. 72, 411, Ebu Dâvud, c. 2, s. 195, 198.

555. Ebu Dâvud, c. 2, s. 192.

556. Buhârî, c. 2, s. 192, Ebu Dâvud, c. 2, s. 195.

557. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 202.

558. Ahmed, c. 5, s. 72.

559. Ahmed, c. 3, s. 477, Ebu Dâvud, c. 2, s. 198.

560. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 485.

561. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 202.

562. Ebu Dâvud, Sünen, c. 2, s. 197.

563. Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 72-73.

564. Ahmed, c. 5, s. 73, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 235, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1305, Ebu Dâvud, Sünen, c. 2, s. 195-196.

565. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 73.

566. Ahmed, c. 1, s. 230, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 191.

567. Buhârî, c. 2, s. 191.

568. Ahmed, c. 1, s. 230, Buhârî, c. 2, s. 191.

569. İbn Sa'd, Tabakâtül-kübrâ, c. 2, s. 184, Buhârî, c. 2, s. 191 -192.