Hamza ve Ömer
Hazret-i Hamza'nın Müslüman Oluşu
Hazret-i Hamza; Peygamberimiz aleyhisselâmın amcası olup, 1 Süveybe Hatun önce Hazret-i Hamza'yı, sonra da Peygamberimiz aleyhisselâmı emzirmiş olduğu için, Hazret-i Hamza Peygamberimiz aleyhisselâmın sütkardeşi idi. 2
Hazret-i Hamza nübüvvetin 6. yılında Müslüman oldu. 3
Peygamberimiz aleyhisselâmın bir gün Safa tepeciğinin yanında oturduğu sırada, Ebu Cehil4 ile Adiyy b. Hamrâ ve İbn Esda', oraya uğradılar. 5 Ebu Cehil Peygamberimiz aleyhisselâma sövüp saydı. 6 İslâm dinini ayıplamak, peygamberliğini tahkir etmek. , gibi, Peygamberimiz aleyhisselâmın hiç sevmediği şeyleri söyleyip; kendisini çok incitti. Peygamberimiz aleyhisselâm ise ona hiçbir şey söylemedi, kalkıp evine gitti.
Abdullah b. Cüd'an'ın azadlı kölesi bir hatun, evinden, Ebu Cehil'in bütün söylediklerini işitmişti. Ebu Cehil, Peygamberimiz aleyhisselâma söyleyeceklerini söyledikten sonra, Kabe'nin yanında, Kureyşlilerin toplandıkları yere gitti, onlarla oturdu.
Çok geçmeden, Hazret-i Hamza, yayı omuzunda olduğu halde, avlanmaktan dönüp oraya geldi.
Kendisi avcı idi, daima avlanmaya giderdi. Avlanmaktan döndüğü zaman, Kabe'yi tavaf etmedikçe, sonra da Kureyşlilerin toplantı yerine uğrayarak onları selamlayıp kendileriyle biraz konuşmadıkça, evine gitmezdi.
Hazret-i Hamza, Kureyş yiğitleri arasında en şerefli ve en güçlü olanı, taşkınlığa ve haksızlığa hiç dayanmayanı idi.
Safa tepeciğinden Kabe'ye doğru giderken, azadlı cariye ona:
" Ey Umâre'nin babası! Kardeşinin oğlu Muhammed'e biraz önce Ebu'l-Hakem Amr b. Hişam tarafından yapılan kötülüğü görmüş olsaydın, sen hiç dayanamazdın.
Onu orada otururken bulup sövdü saydı, hoşuna gitmeyecek şeyler söyledi, incitti. Sonra da dönüp gitti.
Muhammed ise ona hiçbir şey söylemedi" dedi.
Yüce Allah Hazret-i Hamza'nın iyiliğini dilediği için, kendisi, kadının söylediği şeylerden son derece öfkelendi; ve hiç kimsenin yanında durmayıp, Ebu Cehil ile karşılaşınca ona yapacağını yapmak üzere hızla Mescid-i Haram'a girdi.
Ebu Cehil'in Kureyşlilerden bir cemaat arasında oturduğunu gördü, ona doğru vardı. Başucuna dikildi, hemen yayını kaldırıp onun başına şiddetle vurdu. Başını fena halde yaraladı.
" Sen misin ona sövüp sayan?
İşte, ben de onun dinindeyim!
Onun söylediğini söylüyorum!
Gücün yetiyorsa, o yaptıklarını bana da yap bakayım" dedi. 7
Ebu Cehil'in mensup bulunduğu Manzum oğullarından bazı kimseler, Hazret-i Hamza'ya karşı Ebu Cehil'e yardım etmek üzere ayağa kalkıverdiler 8 ve ona:
" Biz seni dininden dönmüş görüyoruz! " dediler.
Hazret-i Hamza:
" Onun [Hazret-i Muhammed aleyhisselâmın] dininin hak ve gerçek olduğu, bence belli olmuştur!
Beni ondan kim men edebilir?
Ben Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet ediyorum. Onun söyledikleri hak ve gerçektir.
Vallahi, ben ondan ayrılmam!
Eğer sözünüzde sadıklar iseniz, haydi bana engel olun bakayım?" dedi. 9
Ebu Cehil kendi kavminden olanlara:
" Bırakın Ebu Umâre'yü
Vallahi ben onun kardeşinin oğluna çok kötü sövüp saymıştım" dedi. 10
Hazret-i Hamza evine dönünce, şeytan ona vesvese vermeye ve:
" Sen Kureyşlilerin seyyidi, ulu kişisi idin!
Şu, dinden dönen kişiye uyup, atalarının dinini bıraktın ha! ?
Ölmek, bu yaptığın şeylerden, senin için daha hayırlıdır! " diyerek kalbini, zihnini karıştırmaya başladı.
Öfkeye kapılarak " Ben de onun dediği üzereyim! " deyip babalarının ve kavminin dinini bıraktığına pişmanlık duyar gibi oldu!
Geceyi, gözüne uyku girmeksizin, ağır bir iş ve şüpheler içinde geçirdi, ve:
" Ey Allah! Şu yaptığım şey doğru ise, onun doğru olduğunu kalbime tasdik ettir! Değilse, bu hususta benim için çıkar yolu kalbime doğdur! " diyerek Allah'a yalvardı. 11 Sonra da, Kabe'ye gidip, göğsünü hakka açmasını ve kendisinden şüpheyi, şüphelenmeyi gidermesini Yüce Allah'tan diledi. 12 Ertesi günü, sabahleyin Peygamberimiz aleyhisselâmın yanına vardı. 13 Uykusunu kaçıran şüphe ve tereddütlerini Peygamberimiz aleyhisselâma haber verdi: 14
" Ey kardeşimin oğlu! Ben öyle bir iş içine düştüm ki, onun çıkış yolunu bilemiyorum. Ey kardeşimin oğlu! Senin bana bir söz söylemeni çok arzu ediyorum" dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselâm ona va'z-u nasihatta bulundu. Ahiret azab ve nimetlerini anlattı. Onu azab ile korkuttu, Cennet ile sevindirdi.
Yüce Allah Hazret-i Hamza'nın kalbine imanı Resûlullah aleyhisselâmın sözleri ile yerleştirdi. 15 Kalbini yakîn ile doldurdu. 16
Hazret-i Hamza bu yolda söylediği bir şiirinde şöyle dedi:
" Kalbimi İslâmiyete, hanîf olan dine yönelttiği zaman, Allah'a hamdettim. O din ki, kullarının bütün yaptıklarından haberdar olan; hepsinin iyisini kötüsünü bilen; mâsiyetleri sebebiyle kendilerini açlıktan, susuzluktan öldürmeyip, lutfu ile muamele eden; kudretiyle herşeye üstün gelen Rabbü'l-âlemîn tarafından gelmiştir.
Onun emirleri bize okunduğu zaman, kalb ve akıl sahibi olanların gözlerinden yaşlar boşanır.
Onlar apaçık Kur’ân âyetleri olarak Ahmed'e gelmiştir ki, Ahmed Mustafa içimizde sözü dinlenir ve kendisine boyun eğilir biridir!
Hayır! Vallahi, biz o kavimle aramızdakini kılıçla halletmedikçe, kendisini hiç kimseye vermeyiz! Ona yardımı kesmeyiz! " 17
Hazret-i Hamza'nın Müslüman oluşu, Peygamberimiz aleyhisselâmı çok sevindirdi. 18 ve güçlendirdi. 19
Hazret-i Hamza, Yüce Allah'ın dinini kendileriyle güçlendirdiği sayılı kişilerdendi. 20
Allah, ondan razı olsun!
Hazret-i Hamza Müslüman olunca; Kureyş müşrikleri Peygamberimiz aleyhisselâma yapageldikleri işkencelerin bir kısmından vazgeçtiler. 21
-------------------------------------
1. İbn Sa'd Tabakâtü'l-kübrâ, c. 3, s. 8, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 192, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 369.
2. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 108-110, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 291, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 125, Müslim, Sahih, c. 2, s. 1072, Ebu Davud, Sünen, c. 2, s. 222, İbn Mace, Sünen, c. 1, s. 624, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 9, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 7, s. 453, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 370, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 51.
3. İbn Sa'd, Tabakât, c. 3, s. 9, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 192, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 369, Kastalânî, Mevâhib, c. 1, s. 62, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 294.
4. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 311, Taberî, Târih, c. 2, s. 224, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 192, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 213, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 83, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 104, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 171, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye, c. 3, s. 33, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 283, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 9.
5. İbn Sa'd, Tabakât, c. 3, s. 9.
6. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 311, İbn Sa'd, c. 3, s. 9 Taberî, Târîh, c. 2, s. 224, Hâkim , Müstedrek, c. 3, s. 192, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 213, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 83, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 104, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 171, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 293, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 477.
7. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 311 -312, Taberî, Târîh, c. 2, s. 224, Hâkim , Müstedrek, c. 3, s. 192-193, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 213, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 83, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 105, Zehebî, Târîhu'l-islâm, s. 171, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 283, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 477.
8. İbn İshak, İbn Hişam, c. 1, s. 312, Taberî, c. 2, s. 224, Hâkim, c. 3, s. 193, Beyhakî, c. 2, s. 213, İbn Esîr, c. 2, s. 83, İbn Seyyid, c. 1, s. 105, Zehebî, s. 171, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 33, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 9, Diyarbekrî, c. 1, s. 293, Halebî, c. 1, s. 477.
9. İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c. 3, s. 151-152, Hâkim , c. 3, s. 193, Beyhakî, c. 2, s. 213, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 52, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 33, Diyarbekrî, c. 1, s. 293, Halebî, c. 1 , s. 477.
10. İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ, ve'l-m eb'as, c. 3, s. 152, Taberî, c. 2, s. 224, Hâkim, c. 3, s. 193, Beyhakî, c. 2, s. 213, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 83, İbn Seyyid, c. 1, s. 105, Zehebî, s. 171, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 33, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 9 Diyarbekrî, c. 1 , s. 293, Halebî, c. 1, s. 477 478.
11. İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-m eb'as, c. 3, s. 152, Hâkim , Müstedrek, c. 3, s. 193, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 213-214, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 33, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 151.
12. Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c. 3, s. 151.
13. İbn İshak, c. 3, s. 152, Hâkim, c. 3, s. 193, Beyhakî, c. 2, s. 214, Süheylî, Ravd, c. 3, s. 151 , Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 33, Halebî, c. 1, s. 478.
14. Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c. 3, s. 151.
15. İbn İshak, c. 3, s. 152, Hâkim, c. 3, s. 193, Beyhakî, c. 2, s. 214, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 33, Halebî, c. 1, s. 478, Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c. 1, s. 236.
16. Şüheylî, Ravdu'l-ünüf, c. 3, s. 151.
17. İbn İshak, c. 3, s. 153, Süheylî, Ravd, c. 3. s. 151 , Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c. 1, s. 63, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 293-294, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 1 , s. 256-257.
18. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 478.
19. İbn Sa'd, Tabakât, c. 3, s. 9, Kastalânî, c. 1, s. 63.
20. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 193, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 214, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 33.
21. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 312, Taberî, Târîh, c. 2, s. 224, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 83, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 105, Zehebî, Târîhu'l-islâm , s. 171, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 33, Diyarbekrî, Hamîs, c. 1, s. 293, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 478.