Peygamberimiz aleyhisselâm, Yahudilerin bayram gününde, Avf b. Malik'i yanına alarak, Medine'deki Yahudi havrasına (sinagoguna) gitti.

Yahudiler Peygamberimiz aleyhisselâmın gelmesinden hoşlanmadılar.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Ey Yahudi cemaatı! Siz bize oniki kişi bildiriniz ki, onlar Allahtan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet etsinler de, gök altındaki yeryüzünde bulunan bütün Yahudileri uğrayacakları ilahî gazab ve azabdan beri çeksinler! " buyurdu.

Yahudiler sustular.

Peygamberimiz aleyhisselâmın yanına, onlardan hiçbirisi gelmedi.

Peygamberimiz aleyhisselâm, sözlerini tekrarladı.

Yahudiler, yine cevap vermediler.

Peygamberimiz aleyhisselâm, sözlerini üçüncü kez tekrarlayıp onlardan hiçbir cevap alamayınca:

" Siz yüz çeviriyor, kaçıyorsunuz, amma vallahi Hâşir benim!

Âkıb benim!

Mustafa Peygamber benim!

Siz, ister inanınız, ister inanmayıp yalanlayınız! " diyerek, Avf b. Malikle geri döndüğü sırada, arkalarından bir adam Peygamberimiz aleyhisselâmın ismini anarak arkasından seslendi.

Seslenen zât, Yahudilere, kendisini nasıl tanıdıklarını sordu.

Yahudiler, ona:

" Vallahi, içimizde Allah'ın Kitabını ne senden, ne senden önceki babandan, ne de babandan önceki dedenden daha çok bilen, daha çok anlayan bir kimse tanımıyoruz! " dediler. O da:

" Öyle ise, ben Allah için şehadet ederim ki; bu zât, Allah'ın Kitabı Tevrat'ta ismini ve sıfatını yazılı bulduğumuz peygamberidir! " deyince, Yahudiler:

" Sen yalan söylüyorsun! " diyerek onun sözünü red ve kendisine kötülükler isnad ettiler.

Peygamberimiz aleyhisselâm, onlara:

" Siz yalan söylüyorsunuz! Sizin sözünüze hiç güvenilmez. Biraz önce onun hakkında senalarda bulunanlar, onu övenler de siz idiniz!

İman ettiği zaman ise kendisini yalanladınız ve aleyhinde söyleyeceğinizi söylediniz. Sizin sözünüz kabul edilmez! " buyurdu; Avf b. Malik ve Abdullah b. Selamla beraber dışarı çıktı. 231

-------------------------------------

231. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 25, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 415 416.