Müslümanlar bozulup dağılmaya başladıkları zaman, müşriklerden dört azılı müşrik:

1. Abdullah b. Şihabuz-Zührî,

2. Utbe b. Ebi Vakkas,

3. Abdullah b. Kamia,

4. Übeyy b. Halef

Peygamberimiz aleyhisselamın hayatına son vermek üzere sözleştiler ve Peygamberimiz aleyhisselamı görecek olurlarsa ya öldürmek ya da onun yakınında öldürülmek üzere ant içtiler. 360

İbn Şihab:

" Muhammed'i gösteriniz bana! O kurtulursa, ben kurtulmam! " diye haykırıyordu.

Peygamberimiz aleyhisselam ise, onun hemen yanıbaşında bulunuyordu.

Kendisinin yanında da ashabından hiçbirisi yoktu.

İbn Şihab oradan geçip gitti.

Safvan b. Ümeyyeye rastlayınca, Safvan:

" Allah sana Muhammed'e vurmak fırsatını vermişken, ne diye onun yanından uzaklaştın?" dedi.

İbn Şihab:

" Sen onu gördün mü?" diye sorunca, Safvan:

" Evet, sen hemen onun yanında idin" dedi.

İbn Şihab:

" Biz dört kişi, onu öldürmek için aramızda sözleşmiş, antlaşmış durumdayız. Artık, o bizim elimizden kurtulacak değildir! " dedi. 361

Ümmü Umare binti Ka'b'ın kocası ve iki oğlu* Uhud savaşına katılmışlardı. 362

Ümmü Umare der ki:

" Halk ne yapıyor bir bakayım deyip, gündüzün başlangıcında Uhud'a gittim. Yanımda, içinde su bulunan bir su kırbası vardı.

O sırada, Resûlullah aleyhisselam bazı sahabileri arasında bulunuyordu. Zafer ve galebe, Müslümanlarda idi.

Müslümanlar bozulunca, Resûlullah aleyhisselamın yanına varıp düşmanı ondan kılıçla ve okla defetmeye çalıştım, yaralandım. 363

Müslümanlar, Resûlullah aleyhisselamın yanından uzaklaşmışlar, yanında on kişi bile kalmamıştı.

Benimle kocam ve iki oğlum Resûlullah aleyhisselamın önünde çarpışıyor, müşrikleri ondan uzaklaştırmaya çalışıyorduk.

Resûlullah aleyhisselam, benim yanımda kalkan bulunmadığını gördü. Yanında kalkan bulunan birisine:

" Ey kalkan sahibi! Kalkanını çarpışana bırak! " buyurdu. Bırakınca onu Resûlullah aleyhisselam aldı, ben de ondan alıp kalkanla korundum.

Bize ancak süvariler yapacaklarını yaptılar!

At üzerinde bir adam gelip bana bir kılıç darbesi indirdi.

Ben de onun atinin ayaklarına kılıçla vurunca, at arkasının üzerine yıkıldı.

Peygamberimiz aleyhisselam:

'(Ey Ümmü) Umare'nin oğlu! Annene, annene yardım et! ' diyerek oğluma seslendi.

Oğlum bana yardım edince, müşriki öldürdüm. 364

Müslümanlar Resûlullah aleyhisselamın yanından uzaklaştıkları zaman, İbn Kamia:

'Bana Muhammed'i gösteriniz! Eğer o kurtulursa, ben kurtulmam! ' diyordu.

Bunun üzerine, ben, sancaktar Mus'ab b. Umeyr ve Resûlullah aleyhisselamın yanında sebat eden bazı sahabiler, Resûlullah aleyhisselamın önüne gerildik.

İşte o zaman, İbn Kamia kılıçla vurup beni de ağır şekilde yaraladı.

Ben de ona kılıçla darbeler indirdim. Fakat, Allah düşmanının üzerinde iki kat zırh gömlek bulunuyordu." 365

Ümmü Umare Hatunun oniki-onüç yerinde yarası vardı. En büyüğü ve ağırı ise İbn Kamia'dan aldığı omuz yarası olup, bir yıl onun tedavisi ile uğraştı. 366

Peygamberimiz aleyhisselam onun omuzundan aldığı yarayı görünce, oğlu Abdullah'a:

" Annenin yarasını sar. Ev halkınızı Allah mübarek kılsın!

Senin annenin makamı, filan ve filanların makamından hayırlıdır. Senin makamın da filan ve filanların makamından hayırlıdır.

Allah sizin ev halkınıza rahmet etsin! " buyurdu.

Ümmü Umare Hatun, Peygamberimiz aleyhisselama:

" Allah'a dua et de, Cennette sana komşu olalım" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Allah'ım! Bunları bana Cennette komşu ve arkadaş et! " diyerek dua etti.

Bunun üzerine Ümmü Umare Hatun:

" Eh, bu yeter bana. Dünyada ne musibet gelirse gelsin artık! " dedi. 367

İslâm sancaktarı Mus'ab b. Umeyr, Müslümanların bozulup dağıldıkları sırada, Peygamberimiz aleyhisselamı müşriklerden korumak için onun önünde çarpışanlar arasında bulunuyordu.

Atlı müşriklerden İbn Kamia, Mus'ab b. Umeyr'e kılıçla vurup sağ elini kesti.

Mus'ab b. Umeyr sancağı sol eline aldı.

İbni Kamia vurup onun sol elini de kesince, Mus'ab b. Umeyr sancağı kollarıyla tutup göğsüne bastırdı.

İbni Kamia onu mızraklayarakyere düşürdü, şehit etti. 363

İbni Kamia, şehit ettiği Mus'ab b. Umeyr'in Peygamberimiz aleyhisselam olduğunu sanarak müşriklerin yanına döndüğü zaman:

" Ben Muhammed'i öldürdüm! " dedi. 369

Bir bağına da:

" Muhammed öldürüldü! " diye bağırdı. 370

-------------------------------------

360. Vâkıdî, c. 1, s. 243-244, İbn Sa'd, Tabakâtü’l-kübrâ, c. 4, s. 125, Belâzurî, c. 1, s. 319, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 154-155.

361. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 238, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 109, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 30.

362. Vâkıdî, c. 1, s. 268, İbn Sa'd, Tabakât, c. 8, s. 412, Belâzurî, c. 1, s. 325, İbn Abdilberr, c. 4, s. 1948, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 7, s. 371 , Zehebî, Siyer, c. 2, s. 202.

363. İbn İshak, c. 3, s. 86-87, Vâkıdî, c. 1, s. 268-269, İbn Sa'd, c. 8, s. 413, İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 13, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 34.

364. Vâkıdî, c. 1, s. 270, İbn Sa'd, c. 8, s. 413-414, Zehebî, c. 2, s. 202.

365. İbn İshak, c. 3, s. 87, Vâkıdî, c. 1, s. 269, İbn Sa'd. c. 8, s. 413, İbn Seyyid, c. 2, s. 13-14, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 34.

366. Vâkıdı, c. 1, s. 270, İbn Sa'd, c. 8, s. 413.

367. Vâkıdî, c. 1, s. 269, İbn Sa'd, c. 8, s. 413-415.

368. İbn Sa'd, Tabakâtü 'l-kübrâ, c. 3, s. 120, Diyarbekrî, Târihu’l -hamîs, c. 1, s. 426, Halebî, İnsânu’l -uyun, c. 2, s. 544.

369. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 77, Taberî, Târih, c. 3, s. 18, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 238, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 155, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 1, s. 103.

370. Taberî, Târîh, c. 3, s. 17, Zehebî, Megâzî, s. 143.