İbn Abbas'a göre; Yüce Allah, dört insanı dört şeyde beraat ettirmiş, yapılan isnadlardan onları berî ve uzak kılmıştır:
1. Yûsuf aleyhisselamı, ehlinden getirilen şahidin dili ile,
2. Musa aleyhisselamı, Yahudilerin dedikodularından, elbisesini alıp götüren taşla,
3. Hazret-i Meryem'i, kucağındaki yeni doğmuş oğlunu konuşturmak suretiyle,
4. Hazret-i Âişe'yi ise, zaman boyunca tilavet edilecek olan Kur'ân-ı Kerîm'deki o azametli âyetlerle beraat ettirmiştir ki, beraatin bu derece belagatlısı görülmemiş olup, Yüce Allah bunu Resûlünün mertebesinin yüceliğini açıklamak için yapmıştır. 98
Hazret-i Âişe der ki:
" Yüce Allah beraatim hakkındaki bu âyetleri indirince, babam Ebu Bekir, akrabalığından ve fakirliğinden dolayı nafaka (geçimlik) vermekte bulunduğu Mıstah b. Üsâse için:
'Âişe'ye bu iftirayı söyledikten sonra, vallahi, ben de Mıstah'a hiçbir zaman birşey vermem' diye yemin etmişti.
Bunun üzerine, Yüce Allah:
'Sizden, fazilet ve servet sahibi olanlar, akrabasına, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere vermelerinde kusur etmesin, onları affetsin! Onların yaptıklarına bakmasın! Siz, Allah'ın sizi yarlıgamasını istemez misiniz? Allah, çok yarlıgayıcı ve çok merhamet edicidir' [Nûr: 22] âyetini indirdi.
Bunun üzerine, Ebu Bekir
'Vallahi, ben, Allah'ın beni yarlıgamasını elbette arzu ederim' dedi, Mıstah'a veregeldiği nafakayı, geçimliği vermeye başladı ve:
'Vallahi, ben artık bunu ondan hiçbir zaman kesmem! ' dedi." 99
-------------------------------------
98. Zemahşerî, Keşşaf, c. 3, s. 57, Nesefî, Medârik, c. 3, s. 138.
99. Zührî, Megâzî, s. 122, İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 316-317, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 197, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 60, c. 6, s. 9, Müslim, Sahih, c. 4, s. 2136.