Peygamberimiz aleyhisselamın Adbâ adıyla anılan devesi, baskıncı müşriklerin sürüp götürdükleri develer arasında bulunuyordu. 188

Baskıncı müşrikler, Ebu Zerri'l-Gıfârî'nin zevcesini de esir edip yanlarında götürmüşlerdi. 189

Kadıncağız bağlı bulunmakta, baskıncılar da evlerinin önünde develeri dinlendirmekte idiler. 190

Baskıncılar gece uykuya daldıkları sırada idi ki, 191 kadıncağız bağından kurtuldu ve hemen bir devenin yanına yaklaştı. Deve böğürünce, onu bıraktı. 192

Binmek için hangi devenin yanına vanp üzerine elini koymuşsa, o deve böğürmeye başlamişti. 193

Nihayet, yanına vardığı Adbâ hiç böğürmemiş, sesini çıkarmam işti. 194 Çünkü, o, yumuşak başlı, uysal bir dişi deve idi. 195

Kadıncağız, Adbâ'nın üzerine oturdu, sonra onu kaldırdı. 196

Başını, Medine cihetine yöneltti ve:

" Eğer, " dedi, " Yüce Allah beni bu devenin üzerinde kurtaracak olursa, adıyorum ki, onu muhakkak boğazlayacağım ! 197 Ciğerinden ve hörgücünden de yiyeceğim ! " 198

Baskıncılar kadının deveye binip kaçtığını anladılar ve hemen onu aramaya koyuldularsa da, yakalamaktan âciz kaldılar.

Kadın da nihayet kurtulup Medine'ye geldiği ve halk onu Adbâ'nın üzerinde gördükleri zaman:

" Aaa! Resûlullah aleyhisselamın devesi Adbâ! " dediler.

Kadın ise:

" O, adaktır! 'Allah onun üzerinde kurtaracak olursa, o muhakkak boğazlanacaktır! ' diye adanmıştır! " dedi.

Onun bu sözünü Peygamberimiz aleyhisselama duyurdukları zaman, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Sübhânallah! Adbâ'ya ne fena bir mukabele! Bu nasıl adak?!

Allah onu Adbâ'nın üzerinde kurtaracak! O ise onu tutup boğazlayacak hâ?! " buyurdu. 199

Hemen bir adam gönderip Ebu Zerri'l-Gıfârî'nin zevcesini getirtti. 200

Kadın başından geçenleri Peygamberimiz aleyhisselama haber verdi ve arkasından da:

" Yâ Rasûlallah! Eğer Allah beni bu devenin üzerinde kurtarırsa onu boğazlamayı Allah'a adamış bulunuyorum! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam gülümsedi, sonra da:

" Adbâ'ya ne fena bir mukabele bu! ?

Allah seni onun üzerinde taşısın ve seni onunla kurtarsın, sen de tutup onu boğazlayasın! ?

Ne Allah'a mâsiyet şeyde, ne maliki bulunmadığın şeyde adamak olur! 201

Sen maliki ve sahibi bulunmadığın bir deveyi boğazlayamazsın! 202

Senin bu adaman, adak değildir!

Adak, ancak Allah'ın rızasını onunla kazanmayı dilediğin şeydir! 203

Adbâ, benim develerimden dişi bir devedir. 204

Ne Allah'a mâsiyet teşkil eden birşey hakkında yapılan adama, nede kulun, âdemoğl unun malik ve sahip bulunmadığı birşey üzerinde yaptığı adama yerine getirilir. 205

Haydi, sen Allah'ın bereketiyle ev halkının yanına dön! " buyurdu. 206

-------------------------------------

188. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 430, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 239.

189. Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 149.

190. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263.

191. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 430, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 240.

192. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263.

193. Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 24.

194. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263.

195. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 430, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 240.

196. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263.

197. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 430.

198. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 548, Dârekutnî, Sünen, c. 4, s. 163.

199. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263.

200. Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 240.

201. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 297, 298, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 548.

202. Abdurrezzak, Musannef, c. 8, s. 435.

203. Dârekutnî, Sünen, c. 4, s. 163.

204. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 297, 298, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 548.

205. Abdurrezzak, Musannef, c. 8, s. 434, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1263, Dârimî, Sünen, c. 2, s. 105, İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 686 Nesâî, Sünen, c. 7, s. 19.

206. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 298.