Peygamberimiz aleyhisselama:

" Yüce Allah, Kisrâya oğlu Şîreveyh'i musallat kıldı: Şîreveyh onu filan ayda, filan gecede ve gecenin de filan filan saatleri geçince öldürdü! " diye vahiy geldi.

Ertesi gün, Peygamberimiz aleyhisselam, elçileri yanına çağırıp, bunu onlara haber verdi194 ve:

" Sahibinize (Bâzân'a) tebliğ ediniz ki; benim Rabbim olan Allah, onun rabbi Kisrâ'yı bu gece, geceden yedi saat geçince, gecenin yedinci saatinde öldürmüştür! " buyurdu. 195

Bâbeveyh'le arkadaşı şaşırdılar196 ve Peygamberimiz aleyhisselama:

" Sen ne söylediğini biliyor musun?!

Üzerine yürüyüp seni cezalandırmamız, bizim için, bu söylediğini vali Bâzân'a haber vermekten daha kolaydır!

Biz senden işittiğimiz bu sözü gerçekten ona yazalım ve hükümdara haber verelim mi?! " dediler.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Evet! Bunu benden işittiğinizi ona haber veriniz! Hem de ona deyiniz ki: 'Benim dinim ve hakimiyetim Kisrâ'nın mülk ve saltanatının ulaştığı yerlere kadar ulaşacak, atların ve develerin ayak basacakları en uzak yerlere kadar uzanacaktır! '

Yine ona deyiniz ki: 'Eğer sen Müslüman olursan, idaren altında bulunan yerleri sana vereceğim! Seni, Ebnâlardan, Yemen'deki Farslılardan olan kavmine hükümdar yapacağım! '" buyurdu.

Peygamberimiz aleyhisselam; elçilere söyleyeceklerini söyledikten sonra, Hurre Hüsre'ye altın ve gümüşle işlenmiş bir kemer verdi.

Bunu, Peygamberimiz aleyhisselama, hükümdarlardan birisi hediye etmişti.

Hurre Hüsre'ye, bu kemerden dolayı, " Zülmaceze=Kemerli" derlerdi.

Hurre Hüsre'nin soyundan gelen oğulları ve torunları da bu adla anıldılar.

-------------------------------------

194. Taberî, Târih, c. 3, s. 91 , Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 350, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 733, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 214, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 270, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 38, Diyarbekrî, Târîhu'l-Hamîs, c. 2, s. 36.

195. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 260.

196. İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 38.