Ebu Süfyan Medine'ye gelip kızı Üımımü Habibe'nin evine girdi. Ki, Ümmü Habibe, Peygamberimiz aleyhisselamın zevcesi idi.

Ebu Süfyan Peygamberimiz aleyhisselamın döşeğine oturmak isteyince, Hazret-i Ümmü Habibe döşeği hemen dürüp babasını onun üzerine oturtmadı.

Ebu Süfyan:

" Ey kızcağızım! Sen bu döşeği mi benden esirgedin, yoksa beni mi bu döşekten esirgedin; anlayamadım! " dedi.

Hazret-i Ümmü Habibe:

" Hayır! Bu, Resûlullah aleyhisselamın döşeğidir! 140 Müşrik onun üzerine oturamaz! 141

Sen müşriksin! Necissin! Bunun için, seni onun döşeğine oturtmak istemedim! " dedi.

Ebu Süfyan:

" Vallahi, ey kızcağızım! Benim evimden ayrıldıktan sonra sana kötülük gelmiş! Sen kötüleşmişsin! " dedi. 142

Hazret-i Ümmü Habibe:

" Hayır! Allah bana kötülüğü değil, İslâmiyeti nasip etti!

Sen ise, işitmez, görmez, taştan yontulmuş puta hâlâ tapıp duruyorsun! ?

Babacığım!

Senin gibi, Kureyşîlerin ulusu ve yaşlısı olan kişi143 nasıl olur da İslâmiyete uzak kalır?! " dedi. 144

Ebu Süfyan:

" Yazıklar olsun sana! Demek, ben senden bunu da (bu azarı da) mı işitecektim ha?!

Ben atalarımın tapageldiklerini bırakacağım da, Muhammed'in dinine mi tâbi olacağım?! " dedi. 145

Hazret-i Ümmü Habibe'nin evinden çıkıp gitti. 146

Doğruca Mescide, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına vardı. 147

Ebu Süfyan, kızı Hazret-i Ümmü Habibe'nin yaptıklarını ve kendisinin de ona:

" Sen o bıraktığım gibi kalmamışsın. Araplığı bırakmışsın! " dediğini anlattı.

Peygamberimiz aleyhisselam, gülümseyerek, ona:

" Yâ Ebâ Hanzale! Sen demek ona böyle söyledin hâ?" buyurmakla yetindi. 148

Ebu Süfyan:

" Yâ Muhammed! Ben Hudeybiye barışında bulunamamıştım.

O muahedeyi berkiştir ve mütareke müddetimizi de uzat! 149

Gel! Aramızdaki muahedeyi bir yazı ile yenileyelim?" dedi. 150

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ey Ebu Süfyan! Sen bunun için mi geldin?" diye sordu.

Ebu Süfyan:

" Evet! " dedi. 151

Peygamberimiz aleyhisselam:

Biz, o aramızdaki ahd üzerinde duruyoruz! 152 Yoksa, siz bir hadise çıkarıp onu bozdunuz mu?" buyurdu. 153

Ebu Süfyan:

" Allah korusunu 54 Hayır! Öyle birşey olmamıştır! 155

Biz, ahdimizin ve barışımızın üzerinde duruyoruz. Biz, ona ne aykırı davranışta bulunuruz, ne de onu değiştiririz" dedi. 156

Peygamberimiz aleyhisselam da:

" Biz de, Hudeybiye gününde yaptığımız mütareke ve musalahanın üzerinde duruyoruz! Ona ne aykırı davranışta bulunuruz, ne de onu değiştiririz! " buyurdu. 157

Ebu Süfyan muahedeyi yenilemek hususundaki dileğini tekrarladı. 158

Fakat, Peygamberimiz aleyhisselam ona hiçbir cevap vermedi. 159

Bundan sonra, Ebu Süfyan, Hazret-i Ebu Bekir'in yanına gitti ve Peygamberimiz aleyhisselamla konuşmasını istedi160 ve:

" Ey Ebu Bekir! 161 Aramızdaki muahedeyi yenile! 162 Mütareke müddetimizi uzat! 163 Halkın arasını bul! " dedi. 164

Hazret-i Ebu Bekir:

" Ben bu işi yapamam! 165 Bu, bana ait bir iş değildir. Allah'a ve Allah'ın Resûlüne ait bir iştir. 166

Sen Ömer'le de buluş! " dedi. 167

Ebu Süfyan:

" Öyleyse, beni himayeye alır ve bunu halkın içinde açıklar mısın?" diye sordu. 168

Hazret-i Ebu Bekir:

" Biz, ancak Resûlullah aleyhisselamın himaye ettiğini himaye edebiliriz! " dedi. 169

Ebu Süfyan, Hazret-i Ebu Bekir'den sonra, Hazret-i Ömer'e gitti. 170

Ona da, Hazret-i Ebu Bekir'e söylediği gibi söyledi: 171

" Muahedeyi yenile, halkın arasını düzelt! " dedi. 172

Hazret-i Ömer:

" Demek muahedeyi bozdunuz hâ?173

Eğer ondan yeni birşey kalmışsa, Allah onu da yok etsin! 174

Onun sağlam, 175 bitişik176 olan tarafı varsa, Allah onu da kesip atsın. 177

Ben sizin için mi Resûlullah aleyhisselama gidip şefaat dileyeceğim?178 Ben mi bu işi yapacağım?! 179

Vallahi, ben küçücük bir karıncadan başkasını bile bulamasam, yine, ondan yararlanmaya çalışır, sizinle çarpışırım! " dedi. 180

Ebu Süfyan, Hazret-i Ömer'den bu sözleri işitince:

" Sen de akrabalarından kötülükle cezalanasın! 181

Vallahi, kavmine karşı senin kadar katı ve kötü davranan görmedim! " dedi. 182

Kendi kendine de:

" Ben bugünkü gibi çetin bir gün görmedim!

Bir kavim bir kavme karşı başka bir kavmi silah ve yiyeceklerle destekleyecek olursa, muahedeyi bozmuş olacakları tabiîdir! " diyerek söylendi. 183

Ebu Süfyan, Hazret-i Osman'a gitti ve:

" Şu cemaat içinde, bana akrabalık yönünden senden daha yakın bir kimse yoktur.

Sen şu mütarekeyi uzat ve muahedeyi yenile! Çünkü, sahibin seni hiçbir zaman reddetmez!

Vallahi, ben Muhammed'in ashabına yaptığı kadar çok ikram yapan hiçbir kimse görmemişimdir" dedi.

Hazret-i Osman:

" Ben ancak Resûlullah aleyhisselamın himayesinde bulunanı himaye edebilirim! " dedi. 184

Ebu Süfyan, Ensarın ileri gelenlerinden Sa'd b. Ubâde'nin yanına vardı ve:

" Ey Ebu Sabit! Sen ikimizin arasındaki dostluğu biliyorsun!

Ben senin için Mekke Haremimizde bir himayeciyim!

Sen şu memleketin (Medine'nin) ulu kişi sisin!

İki taraf halkını himayene al, mütareke müddetini uzat! " dedi.

Sa'd b. Ubâde:

" Ey Ebu Süfyan! Ben ancak Resûlullah aleyhisselamın himayesinde olanları himaye edebilirim.

Resûlullah aleyhisselama karşı hiç kimse himayeye alınamaz! " dedi. 185

Ebu Süfyan, bundan sonra, Hazret-i Ali'nin evine gitti.

O sırada, Hazret-i Fâtıma Hazret-i Ali'nin yanında bulunuyor ve henüz bir çocuk olan Hazret-i Hasan da önlerinde gezip duruyordu. 186

Ebu Süfyan:

" Ey Ali! Şu cemaat içinde akrabalık yönünden bana en yakın olan sensin! Ben bir iş için gelmiştim.

Umduğumu elde edemeden, geldiğim gibi geri dönüp gideceğim.

Resûlullaha gidip benim için şefaatçi ol! 187 Araya girip, kavmine karşı himayeci ol. Onlar için, muahede ve mütareke yazısını yeniletil 88

İki taraf arasında himayeci, arabulucu ol da, Muhammed'le mütareke müddetinin uzatılmasını konuşup sağla! " dedi. 189

Hazret-i Ali:

" Bu, bana ait bir iş değildir. Allah'a ve Allah'ın Resûlüne ait bir iştir. 190

Allah senin iyiliğini versin ey Ebu Süfyan! Vallahi, Resûlullah aleyhisselam bir işe karar verdi mi, 191 onu muhakkak yapar. 192

Resûlullah aleyhisselama ait bir iş hakkında ben hüküm veremem! 193

Biz bu iş hakkında onunla da konuşamayız. 194

Hiç kimse, onun istemediği şeyi konuşamaz! " dedi. 195

Ebu Süfyan, Hazret-i Fâtıma'ya dönerek:

" Ey Fâtıma! Sen, kavminin kadınları arasında büyüklüğünü gösterecek bir iş yapmak istemez misin?" dedikten sonra, ona da Hazret-i Ali'ye söylediği gibi söyledi 196 ve:

" Sen iki taraf halkını himayene alıp uzlaştırsan da, Araplar içinde büyük kadınların hayırlısı olsan olmaz mı?" dedi. 197

Hazret-i Fâtıma:

" Ben ancak bir kadınım! " dedi.

Ebu Süfyan:

" Senin himayeci olman caizdir. 198 Nitekim, kızkardeşin (Zeyneb), Ebu'l-Âs b. Rebi'i himayesine almıştı. 199 Bunu Muhammed de caiz görmüştü. 200 Buna aykırı davranılmamıştır" dedi. 201

Hazret-i Fâtıma:

" Bu, bana ait bir iş değildir. Allah'a ve Allah'ın Resûlüne ait bir iştir. 202

Ben Resûlullah aleyhisselama ait bir iş hakkında hüküm veremem" dedi. 203

Bunun üzerine, Ebu Süfyan:

" Ey Muhammed'in kızı! Şu yavrucuğuna emretsen de, iki taraf halk arasında himayeci olduğunu söylese olmaz mı?

O, böyle yaparsa, kendisi, zamanın sonuna kadar Arapların ulusu olur! " dedi.

Hazret-i Fâtıma:

" Vallahi, benim bu yavrum ne halk arasında himayeci olacak yaşa gelmiştir, ne de Resûlullah aleyhisselama karşı bir kimse himayeye alınabilir! " dedi. 204

Ebu Süfyan, Hazret-i Ali'ye dönerek:

" Ey Hasan'ın babası! Bana karşı, işlerin çok zorlaşmış olduğunu görüyorum.

Sen bana bir öğüt ver! 205 Senin bu husustaki görüşün nedir? Zorlaşmış bulunan şu işimi bir kolaylaştır!

Sence, benim için yararlı olabilecek işi, çareyi bana emret! " dedi. 206

Hazret-i Ali:

" Ben şu gündeki kadar, senin gibi, ne yapacağını şaşırmış bir adam görmedim. 207

Vallahi, ben senin için yararlı olabilecek birşey bilmiyorum.

Fakat, sen Benî Kinanelerin ulu kişisisin!

Kalk, iki taraf halkını uzlaştırmak için himayene aldığını ilân et! Sonra da yurduna çekgit! 208 Halkın arasını bul! " dedi. 209

Ebu Süfyan:

" Bunun benim için bir yarar sağlayacağını sanıyor musun?" diye sordu.

Hazret-i Ali:

" Hayır! Vallahi, yarar sağlayacağını pek sanmıyorum.

Fakat, senin için, bundan başka, yapılacak birşey de bulamıyorum! " dedi. 210

Ebu Süfyan:

" Sen doğru söyledin! Ben bunu yapmalıyım! " dedi. 211

Bunun üzerine, Ebu Süfyan, Peygamberimiz aleyhisselamın Mescidine gidip ayakta dikilerek:

" Ey insanlar! Ben iki taraf halkını ahd ve emanım altına aldım ! 212

Vallahi, benim bu ahdime hiç kimsenin muhalefet edeceğini sanmıyorum. 213

Muahedeyi yeniledim, halkın arasını bulacağım! " dedi. 214

Böyle derken de, sağ elini sol elinin üzerine koydu. 215

Sonra da, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına vardı ve:

" Ey Muhammed! Sen benim bu eman ve himaye taahhüdümü zannetmem ki reddedesin! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ey Ebu Süfyan! Bunu sen söylüyorsun! (Bu, senin sözündür! )" buyurdu. 216

Ebu Süfyan, devesine binip Mekke'ye döndü. 217

Ebu Süfyan'ın Mekke'ye dönüşü gecikince, Kureyş müşrikleri:

" Vallahi, onun Muhammed'e gizlice tâbi olduğunu ve Müslümanlığını gizli tuttuğunu sanıyoruz! " diyerek, onu suçlamaya başlamışlardı.

Ebu Süfyan, geceleyin Mekke'ye varıp evine girince, karısı Hind:

" Kavmin seni Müslüman oldu diye suçlayıncaya kadar, orada tutuldun kaldın.

Kalışını kavminin yanına başanyla dönmek için uzattınsa, değer! " dedi.

Ebu Süfyan, olan bitenleri haber verip:

" Ali'nin dediğini yapmaktan başkasına yol bulamadım! " deyince, Hind ona:

" Sen Kureyş kavminin iyilikten uzaklaştırılmış, kötüleşmiş bir elçisi oldun" diyerek hakaret etti.

Ebu Süfyan, sabaha çıkınca, İsaf ve Naile putlarının yanında başını kazıtıp onlara kurban kestikten sonra:

" Ben, babamın üzerinde öldüğü şeyden, ölünceye kadar sizinle birlikte bulunmaktan ayrılmayacağım" diyerek kurbanın kanını pufların başlarına sürdü.

Bunun üzerine, Kureyş müşrikleri onun Müslüman olmadığını anladılar, kendisini suçlamaktan vazgeçtiler. 218

Kureyş müşrikleri, Ebu Süfyan'a:

" Gerinde ne haber var?219 Muhammed'den bize bir yazı getirdin mi? Yahut mütareke müddetini uzatabildin mi? Ya da, onun bize savaş açmamasını sağlayabildin mi?220 Ne getirdin bize?" diye sordular.

Ebu Süfyan:

" Ben, kalbleri bir tek kalb haline gelmiş bir kavmin yanından geliyorum.

Vallahi, onlardan yarar umduğum, küçük büyük, kadın erkek hiçbirini bırakmaksızın, hepsiyle konuştum.

Onlardan birşey koparmayı başaramadım ! 221

Muhammed'in yanına vardım, kendisiyle konuştum. Vallahi, bana hiçbir cevap vermedi.

Sonra, Ebu Kuhâfe'nin oğluna (Ebu Bekir'e) gittim. Onda da bir hayır bulmadım.

Sonra, Hattab'ın oğluna (Ömer'e) gittim. Onu düşmandan daha düşman buldum!

Sonra, Ali'nin yanına vardım. Kendisini kavmin en yumuşağı buldum.

Ali bana birşey işaret etti. Ben de onu yaptım.

Vallahi, o yaptığım şeyin bana bir yararı olur mu, yoksa olmaz mı, bilmiyorum" dedi.

Kureyş müşrikleri:

" O sana neyi emretti?" diye sordular.

Ebu Süfyan:

" Bana insanların arasında ahd ve eman vermemi emretti. Ben de onu yaptım" dedi.

Kureyş müşrikleri:

" Muhammed buna icazet, izin verdi mi?" diye sordular.

Ebu Süfyan:

" Hayır! 222

Ben, bunu yaptıktan sonra Muhammed'in yanına vardım ve:

'Ben iki taraf halkını, uzlaştırmak için, himayeme aldım. Zannetmem ki, sen bu himayeye alışımı reddedesin! ' dedim.

Bana:

'Ey Ebu Süfyan! Ey Hanzale'nin babası! Bunu sen söylüyorsun " Bu, senin sözündür! " dedi ve bundan başka birşey söylemedi" dedi. 223

Kureyş müşrikleri:

" Yazıklar olsun sana! Vallahi, adam (Ali) sana oyun etmiş, seninle eğlenmekten başka birşey yapmamış!

Yaptığın şey sana bir yarar sağladı, bir işine yaradı mı?" dediler.

Ebu Süfyan:

" Hayır! Bir yarar sağlamadı. Fakat, vallahi, bundan başka da, yapacak birşey bulamadım" dedi. 224

Kureyş müşrikleri:

" Demek, sen hiçbir şey yapamamışsın! 225 Bize hiçbir şey getirememişsin. 226

Vallahi, biz bugün dönen elçi gibi başarısız hiçbir elçi görmedik. 227

Sen bize ne savaş haberi getirdin ki savaşa hazırlanalım, ne banş haberi getirdin ki güvenlik içinde bulunalım! " dediler. 228

-------------------------------------

140. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 38, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 792, Taberî, Târih, c. 3, s. 112, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 8, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 165, Zehebî, Megâzî, s. 438, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 280.

141. İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2s. 42.

142. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 38, Vâkıdî, c. 2, s. 791, 793, Taberî, c. 3, s. 112, Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Hazm , Cevâmiu's-Sîre, s. 225, İbn Esîr, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, c. 2, s. 165, Zehebî, s. 438, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 280, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179.

143. Vâkıdî, c. 2, s. 793, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 7, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

144. Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

145. Vâkıdî, c. 2, s. 793, Halebî, c. 3, s. 7.

146. Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 293.

147. İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 293.

148. Mus'abu'z-Zübeyrî, Nesebi Kureyş, s. 122.

149. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 792, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 10, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 7, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

150. Zührî, Megâzî s. 87, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 374.

151. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 281.

152. Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, c. 5, s. 374.

153. Zührî, Megâzî, s. 87, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 792, Abdurrezzak, c. 5, s. 374, Beyhakî, c. 5, s. 10, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 281.

154. Vâkıdî, c. 2, s. 792, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 281, Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, c. 2, s. 293.

155. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 374.

156. Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 281, Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, c. 2, s. 293.

157. Vâkıdî, c. 2, s. 792, Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, c. 2, s. 293.

158. Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, c. 2, s. 293.

159. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 38, Taberî, Târih, c. 3, s. 112, İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225, Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 165, Zehebî, Megâzî, s. 438, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179.

160. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 38, Taberî, c. 3, s. 112, Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Hazm, s. 225, İbn Esîr, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, c. 2, s. 165, 166, Zehebî, s. 438.

161. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

162. Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42.

163. Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 7.

164. Ebu Yusuf, Kitâbu'l -haraç, s. 212, Belâzurî, Fütûhu'l -büldân, c. 1, s. 42.

165. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 38, Taberî, Târih, c. 3, s. 112, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 8, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 166, Zehebî, Megâzî, s. 438, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179.

166. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

167. Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42.

168. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 793, Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

169. Vâkıdî, c. 2, s. 793, Beyhakî, c. 5, s. 10, Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, c. 2, s. 293.

170. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 38, Vâkıdî, c. 2, s. 793, Taberî, c. 3, s. 112.

171. Ebu Yusuf s. 212, Vâkıdî, c. 2, s. 793.

172. Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42.

173. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

174. Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, c. 1, s. 42, Ebu’l-Fidâ, c. 4, s. 282.

175. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

176. Belâzurî, c. 1, s. 42, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 282.

177. Ebu Yusuf s. 212, Belâzurî, c. 1, s. 42, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 282.

178. Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Esîr, c. 2, s. 241, Zehebî, s. 438, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 280, İbn Kayyım, c. 2, s. 179.

179. İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225.

180. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 38, Vâkıdî, c. 2, s. 793, Taberî, c. 3, s. 112, Beyhakî, c. 5, s. 8, 10, İbn Hazm, s. 225, İbn Esîr, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 438, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 280, İbn Kayyım, c. 2, s. 179.

181. Vâkıdî, c. 2, s. 793, Beyhakî, c. 5, s. 10, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 282, Halebî, c. 3, s. 7, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 293.

182. Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42.

183. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

184. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 793, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 10, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 282, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 7, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

185. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 794, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 293.

186. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 38, Taberî, Târih, c. 3, s. 112, Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 241, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179.

187. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 38, Taberî, c. 3, s. 112, Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 166, Zehebî, Megâzî, s. 438, Ebu’l-Fidâ, c. 4, s. 280, İbn Kayyım, c. 2, s. 179.

188. Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 375.

189. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 794.

190. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

191. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 38, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 794, Taberî, Târîh, c. 3, s. 112, İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 8, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 241.

192. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 794.

193. Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 375.

194. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 38, Taberî, c. 3, s. 112, İbn Hazm , s. 225, Beyhakî, c. 5, s. 8, İbn Esîr, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 166, Zehebî, Megâzî, s. 438, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 280.

195. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 794.

196. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

197. Zührî, Megâzî, s. 87, Abdurrezzak, c. 5, s. 375.

198. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 793.

199. Zührî, Megâzî s. 87, 88, Vâkıdî, c. 2, s. 793, Abdurrezzak, c. 5, s. 375.

200. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 793.

201. Zührî, s. 88, Abdurrezzak, c. 5, s. 375.

202. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

203. Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, c. 5, s. 375.

204. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 38, 39, Taberî, c. 3, s. 113, Beyhakî, c. 5, s. 8, 9, İbn Hazm, s. 225, İbn Esîr, c. 2, s. 241 , İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 438.

205. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 38, 39, Taberî, Târih, c. 3, s. 113, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 9, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 166, Zehebî, Megâzî, s. 439, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179.

206. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 794.

207. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

208. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 38, 39, Taberî, c. 3, s. 113, Beyhakî, c. 5, s. 9, İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225, İbn Esîr, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 439, İbn Kayyım, c. 2, s. 179.

209. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

210. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 39, Vâkıdî, c. 2, s. 794, Taberî, c. 3, s. 113, Beyhakî, c. 5, s. 9, İbn Hazm , s. 225, İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 439, İbn Kayyım, c. 2, s. 179.

211. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 282.

212. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 39, Vâkıdî, c. 2, s. 794, Taberî, c. 3, s. 113, Beyhakî, c. 5, s. 11, İbn Esîr, c. 2, s. 241, İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 439, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 282, İbn Kayyım, c. 2, s. 179.

213. Beyhakî, c. 5, s. 11, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 282, Halebî, İnsânu’l-uyûn, c. 3, s. 8, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

214. Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42.

215. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212, Belâzurî, Fütûh, c. 1, s. 42.

216. Vâkıdî, c. 2, s. 794, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 134.

217. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 39, Vâkıdî, c. 2, s. 795, Taberî, c. 3, s. 113, İbn Hazm, s. 225, İbn Esîr, c. 2, s. 242, İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 439, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 282.

218. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 795, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

219. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 39, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 795, Taberî, Târîh, c. 3, s. 113, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 11, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 166, Zehebî, Megâzî, s. 439, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 282.

220. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 795, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 293.

221. Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 375.

222. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 39, Taberî, Târîh, c. 3, s. 113, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 9, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 166, Zehebî, Megâzî, s. 439, İbn Kayyım , Zâdu'l-mead, c. 2, s. 179, 180.

223. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 795, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 282, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 78, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 8, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 293.

224. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 39, Vâkıdî, c. 2, s. 795, Taberî, c. 3, s. 113, Beyhakî, c. 5, s. 9, İbn Seyyid, c. 2, s. 166, Zehebî, s. 439, İbn Kayyım, c. 2, s. 180.

225. Zührî, Megâzî, s. 88, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 375.

226. İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 225, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 42.

227. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 212.

228. Ebu Yusuf, s. 212, Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 42.