Peygamberimiz aleyhisselam, çadırında yıkandıktan ve halk da sükûnet bulup yatıştıktan sonra, devesi Kasvâyı çadırının kapısına getirterek onun üzerine bindi. 791

Üsâme b. Zeyd'i yine terkisine aldı. 792

Hazret-i Ebu Bekir, Peygamberimiz aleyhisselamın sağ yanında bulunuyor ve Peygamberimiz aleyhisselamla konuşuyordu. 793

Muhacirlerle Ensar, Peygamberimiz aleyhisselamın önünü, arkasını ve çevresini sarmışlardı. 794 Bu şekilde ilerlemeye başladılar.

Ebtah'ta, Ebu Uhayha'nın evinin hizasında, Ebu Uhayha'nın kızlarına rastladılar. Kızlar, başörtülerini çıkarıp, onlarla süvari atlarının yüzlerindeki tozlan siliyorlardı! 795

Peygamberimiz aleyhisselam, onları görünce, Hazret-i Ebu Bekir'e bakıp gülümsedi. 796 Hassan b. Sabit'in Kureyş şairlerinden Ebu Süfyan b. Hâris'e karşı söylediği ve bir gün İslâm süvarilerinin doludizgin Mekke'ye gireceklerini dile getiren şiirindeki;797 kadınların başlarındaki başörtülerini çıkarıp onlarla atların yüzlerindeki tozları sileceklerini anlatan beytini hatırladı798 ve Hazret-i Ebu Bekir'e:

" Hassan b. Sabit nasıl söylemiş, ne demişti?" diye sordu.

Hazret-i Ebu Bekir de, Peygamberimiz aleyhisselama o beyti okudu. 799

Nihayet, Müslümanlarla birlikte Kabe'ye gelip kavuştular.

Peygamberimiz aleyhisselam, devesinin üzerinde, Hacerü'l-Esved rüknüne kadar vardı.

Elinde bulunan ucu eğri değnekle işaret ederek Hacerü'l-Esved'i istilam etti ve tekbir getirdi.

Müslümanlar da, hep birlikte tekbir getirmeye başladılar.

Mekke tekbir sesleriyle sarsıldı!

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Susunuz! " diye işaret etti.

O sırada, müşrikler, dağların başlarına çıkmış, bakıyorlardı.

Peygamberimiz aleyhisselam, Kasvâ'nın üzerinde bulunduğu ve Muhammed b. Mesleme de Kasvâ'nın yularından tutmuş olduğu halde, Kabe'yi tavafa başladı. 800

Tavafın yedi devresini yapti.

Her devrede, Hacerü'l-Esved rüknüne geldikçe, elindeki değnekle işaret ederek onu istilam etti. 801

Tavafın yedinci devresini yapıp tavafı tamamlayınca, Kasvâ'dan indi.

Ma'mer b. Abdullah b. Nadle, gelip Kasvâ'yı dışarı çıkardı.

Bundan sonra, Peygamberimiz aleyhisselam, Makam-ı İbrahim'e vardı. Orada iki rekat tavaf namazı kılıp Zemzem kuyusuna geldi802 ve:

" Eğer bana uyulmayacak ve Abdulmuttalib oğullarının Zemzem suyunu çekme hizmetine üşüşülüp kendileri bu hizmetten alıkonulmuş olmayacak olsaydı, Zemzem kuyusundan bir kova da kendim çekerdim! " buyurdu. 803

Hazret-i Abbas, Zemzem kuyusundan bir kova çekti, Peygamberimiz aleyhisselam ondan içti.

Bunu Ebu Süfyan'ın (b. Haris) çektiği de rivayet edilir. 804

Peygamberimiz aleyhisselam, o kovadan, içtiği gibi, abdest de aldı.

Abdest alırken, Müslümanlar üşüşüp dökülen abdest suyunu yüzlerine sürüyorlar, yere bir damla bile düşürmüyorlardı.

Müşrikler, bunu görünce:

" Biz hiçbir zaman böyle bir hükümdar ne gördük, ne de işittik! " dediler, şaşıp kaldılar. 805

Peygamberimiz aleyhisselam, bundan sonra, Safa tepeceğine gidip Kabe'yi görünceye kadar onun üzerine çıktı. Ellerini kaldırdı. Allah'a hamd-ü sena ve istediği dualarla dua etmeye başladı. 806

-------------------------------------

791. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 831.

792. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 93.

793. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 831.

794. İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 138.

795. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 831.

796. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 66, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 831, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 356.

797. Müslim, Sahih, c. 4, s. 1936, 1938.

798. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 831.

799. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 356.

800. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 831, 832.

801. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 54, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 832.

802. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 832.

803. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 832, Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 9, s. 276, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 3, s. 393, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 32.

804. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 832.

805. Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 85, Halebî, İnşân, c. 3, s. 32.

806. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1407.