Müşriklerin nazarında, putların en büyüğü olan Hübel putu, 855 Kabe'ye hediye edilen şeylerin konulduğu kuyunun başında dikili bulunuyordu. 856

Bu put, kırmızı akikten yapılmıştı ve insan şeklinde idi.

Sağ eli kırılmış olarak elde edilmiş olup, Kureyşîler ona altından bir el yaptırmışlardı. 857

Hübel; Benî Bekrlerin, Maliklerin, Milkânların, Kinanelerle Kureyşîlerin putu idi. 858

Seferden dönen bir kimse, Kabe'yi tavaf edip Hübel'in yanında tıraş olduktan sonra ev halkının yanına varırdı. 859

Rivayete göre; Amr b. Luhayy, bazı işleri için Mekke'den çıkıp Şam'a gitmişti.

O zaman, Amalikaların oturduğu Belka' ülkesindeki Meâb'a uğradı. Amalikaların putlara taptıklarını görünce:

" Sizin taptığınızı gördüğüm bu putlara ne için tapıyorsunuz?" diye sordu.

Onlar da:

" Bu taptığımız putlardan yağmur dileriz, yağmura kavuşuruz.

Yardım dileriz, yardım olunuruz! " dediler.

Amr b. Luhayy:

" Arap ülkesine götürmek ve Arapları taptırmak için bu putlardan birini bana verir misiniz?" dedi.

Onlar da, ona Hübel putunu verdiler.

Amr b. Luhayy, Hübel'i Mekke'ye getirip dikti ve ona tapmalarını, tazimde bulunmalarını halka emretti.

Kader ve nasip oklarının çekim işi de, Hübel'in yanında, görevlisi tarafından yapılırdı. 860

Kureyş eşrafından Safvan b. Ümeyye, bu işe bakardı. 861

Kabe'nin içinde, Hübel putundan başka, hurma ağacından yapılmış iki güvercin heykeli ile, 862 İbrahim aleyhisselamın kestiği koçun iki boynuzu da bulunuyordu. 863

O zaman, Kabe'nin altı direği vardı. 864 Bunlar iki sıra halinde idi. 865 Direkler yaldızla süslenmişti.

Kapıya doğru olan direkte Hazret-i Meryem'le kucağında İsa aleyhisselamın sureti;

Öteki direklerde de, peygamberlerin, meleklerin ve oklarla fal çeken ihtiyar bir adam şeklinde İbrahim aleyhisselamın sureti, bir koç veya bir koç başı ile ağaçlar çizilmiş bulunuyordu. 866

Peygamberimiz aleyhisselam, Kabe anahtarcısı Osman b. Talha'dan anahtarı eline alıp Kabe'yi açtı. 867

Kabe'nin içinde putları;868 meleklerin ve meleklerden başkalarının. 869 İbrahim aleyhisselamın, 870 İsmail aleyhisselamın871 eliyle fal çeker bir şekilde tasvir edilmiş olduğunu görünce: 872

" Allah bunları yapanları kahretsin! 873

Büyüğümüzü fal oku çeker bir halde tasvir etmişler!

İbrahim'in hal ve şanında fal okları çekmek yoktur! 874

Vallahi, o puta tapanlar da bilirlerdi ki, bu iki peygamber hiçbir zaman fal okları çekmemişlerdir! " buyurdu ve:

" İbrahim, ne bir Yahudi, ne de bir Hıristiyandı. Fakat, o, Allah'ı bir tanıyan, dosdoğru bir Müslümandı. Müşriklerden değildi o! " (Âl-i İmran: 67) mealli âyeti okudu. 875

Kabe'nin içindeki putları çıkarmasını 876 ve suretleri gidermesini Hazret-i Ömer'e emretti. 877

Hazret-i Ömer, Kabe'ye girip, silmedik suret, kırmadık heykel bırakmadı.

Ancak, İbrahim aleyhisselamın suretine dokunmadı.

İbrahim aleyhisselam, çok yaşlı ve fal oku çeker bir biçimde çizilmişti. 878

Peygamberimiz aleyhisselam, Kabe'nin içine girip İbrahim aleyhisselamın çizilmiş resminin çizilmediğini görünce:

" Ey Ömer! Ben sana, 'Hiçbir suret bırakmayacaksın! Hepsini silip yok edeceksin! ' diye emir vermedim mi?! " buyurdu. 879

Hazret-i Ömer:

" O, İbrahim'in sureti idi! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Sil onu da! " buyurdu. 880

Hazret-i Ömer, Kabe'de, bezle silip yok etmedik suret bırakmadı. 881

Peygamberimiz aleyhisselam, Kabe'nin kapısının üzerlerine kapatılmasını emretti; kapatıldı.

Kabe'nin içinde, uzunca bir müddet kaldılar. 882

Kabe'nin, Abdullah b. Zübeyr zamanında yıkılıp yaptırılmasından önceki durumuna göre;883 Peygamberimiz aleyhisselam Kabe'nin altı direğinden ikisi sağında, biri solunda, üçü de arkasında kalacak884 ve Kabe'nin kapısı arkasına gelecek şekilde, ön sıradaki iki direk arasında, yeşil mermerin bulunduğu885 yamacındaki duvarla aralarında üç zira kadar aralık kalan yerde durup886 iki rekat namaz kıldı. 887

Abdullah b. Ömer de, Kabe'ye girince, Kabe'nin kapısı arkasına gelmek üzere, yamacındaki duvara üç zira kalıncaya kadar ilerleyip, Bilal-i Habeşî'nin:

" Resûlullah aleyhisselam burada kıldı" diye gösterdiği yerde kılardı. 888

Kabe'nin içine gimnek ve iki rekat namaz kılmak, müstehabdır. 889

Peygamberimiz aleyhisselam, Kabe'nin içinde namaz kıldıktan, 890 Kabe'nin her köşesini dolaşarak tekbir getirdikten, 891 teşbih ve dua ettikten, 892 içeride uzunca bir müddet kaldıktan sonra, kapı açıldı.

Bilal-i Habeşî, kapının arkasında, ayakta durmakta idi. 893

İçeriye ilk dalan, Abdullah b. Ömer oldu. Bilal-i Habeşî'yi kapının arkasında bulup, ona Peygamberimiz aleyhisselamın nerede namaz kıldığını sordu, fakat kaç rekat kıldığını sormayı unuttu.

Bilal-i Habeşî, Peygamberimiz aleyhisselamın namaz kıldığı yeri ona haber verdi. 894

O sırada, Kureyşîler Mescid-i Haram'a dolmuşlar, 895 Kabe'nin çevresinde oturmuşlardı. 896

Peygamberimiz aleyhisselamın ne yapacağını merakla bekliyorlardı. 897

Peygamberimiz aleyhisselam Kabe'nin kapısının eşiğinde ayakta duruyor. 898 kapının sövelerine iki eliyle tutunuyordu. 899

Gün, fethin ikinci günü idi. 900

-------------------------------------

855. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 155, Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnam , s. 27, 28.

856. İbn İshak, İbn Hişam, c. 1, s. 160, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 119.

857. Ebu'l-Münzir Hisam, Kitâbu'l -esnam, s. 28, 103, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 119.

858. İbn Hazm, Cemhere, s. 492.

859. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 117.

860. İbn İshak, İbn Hişam, c. 1, s. 79, 155.

861. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 721, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 408.

862. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, Ezrakî, c. 1, s. 169.

863. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 166, 167.

864. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 835, Ezrakî, c. 1, s. 266.

865. Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 9, s. 244.

866. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 165, 167, 169.

867. Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 9, s. 243, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 3, s. 371, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 204.

868. Buhârî, Sahih, c. 2, s. 160.

869. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 55, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 834.

870. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, Vâkıdî, c. 2, s. 834, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 160.

871. Buhârî, Sahih, c. 2, s. 160.

872. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, Vâkıdî, c. 2, s. 834.

873. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55.

874. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55.

875. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55.

876. Buhârî, Sahih, c. 2, s. 160.

877. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 142, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 336.

878. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 834.

879. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 834, Halebî, İnsânu'l-uyun, c. 3, s. 30.

880. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 834.

881. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 142, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 396.

882. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 835, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266, Buhârî, Sahih, c. 2, s. 160.

883. Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 9, s. 244, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 3, s. 372, 373.

884. Vâkıdî, c. 2, s. 835, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 266, 272.

885. B. Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 9, s. 244, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 3, s. 373.

886. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 13, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 183.

887. Vâkıdî, c. 2, s. 835, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 137, Ezrakî, c. 1, s. 269.

888. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55-56, Buhârî, c. 2, s. 160, Ezrakî, c. 1, s. 268, 269.

889. B. Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 9, s. 244, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 3, s. 373.

890. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 835.

891. İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 142, Buhârî, c. 5, s. 93.

892. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 142.

893. Buhârî, Sahih, c. , s. 93.

894. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, 56, Buhârî, c. 5, s. 93, Ezrakî, c. 1. S. 268.

895. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 183.

896. Vâkıdî, c. 2, s. 835, İbn Sa'd, c. 2, s. 137.

897. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, İbn Kayyım, c. 2, s. 183.

898. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, Vâkıdî, c. 2, s. 835, Ezrakî, c. 1, s. 267, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 44.

899. Vâkıdî, c. 2, s. 835, İbn Sa'd, c. 2, s. 137, Ebu Ubeyti, Kitâbu'l-emvâl, s. 159, Ezrakî, c. 1, s. 267, İbn Kayyım, c. 2, s. 183.

900. İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 234, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 44.