Peygamberimiz aleyhisselam, üç kere tekbir getirdikten sonra: 901
" Hamd, Allah'a mahsustur. 902 Allah'tan başka ilah yoktur. Yalnız O vardır. O'nun hiçbir eşi, ortağı yoktur! 903
O, va'dini yerine getirdi. Kuluna yardım etti. Toplanan düşmanları, tek başına, bozguna uğrattı!
İyi biliniz ki;904 Cahiliye çağına ait olup, 905 övünme vesilesi edinilegelen herşey, kan, mal dâvaları... bunların hepsi, şu ayaklarımın altında kalmış, kaldırılmıştır!
Ancak, Beytullah perdedarlığı (hicâbe) hizmeti ile hacılara su dağıtma (sikâye) hizmeti, bunun dışındadır. 906
Eski kan dâvaları kaldırılmış olmakla birlikte, bundan sonra bir cinayet vuku bulacak olursa, bilesiniz ki:
Kamçı ve sopa ile yapılan ve yarı kasıtlı sayılan hata cinayetine ağır diyet ödenmesi gerekir ki, bu da, içlerinden kırkının karınlarında yavruları bulunmak şartıyla, yüz devedir. 907
Ey Kureyş cemaati! * Muhakkak ki, Allah, Cahiliye gururunu, Cahiliye atalarıyla (soy soplanyla) övünüp büyüklenmeyi sizden kaldırmıştır!
Bütün insanlar** Âdem'den, *** Âdem de topraktan yaratılmıştır. 908
İnsanlar iki kısım, iki sınıftır.
Bir kısmı mü'min ve müttakîdir; Allah katında değerli ve şereflidir.
Diğer kısmı ise azgındır, yaramazdır. Bunlar, Allah katında da değersiz ve şerefsizdir! 909
Nitekim, Yüce Allah: 910
'Ey insanlar! Gerçekten, Biz, sizi bir erkekle bir kadından yarattık.
Birbirinizle tanışasınız diye, sizi büyük büyük topluluklara, küçük küçük kabilelere ayırdık.
Şüphe yok ki, sizin Allah katında en değerliniz, en şerefliniz, Allahtan en çok sakınanınızdır.
Allah herşeyi hakkıyla Bilen, herşeyden haberdar olandır! '911 buyuruyor.
Ey Kureyş cemaati! 912 Ey Mekkeliler! 913 Ne dersiniz?914
Şimdi, hakkınızda benim ne yapacağımı sanırsınız?" diye sordu.
Kureyşîler
" Biz, senin hayır ve iyilik yapacağını sanır ve 'Sen hayır yapacaksın! ' deriz.
Sen, kerem ve iyilik sahibi bir kardeş; kerem ve iyilik sahibi bir kardeş oğlusun! 915
Gücün yetti, iyi davran! " dediler. 916
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Benim halimle sizin haliniz, Yusuf (aleyhisselam)ın kardeşlerine dediği gibi olacaktır. 917
Yusuf (aleyhisselam)ın kardeşlerine dediği gibi, ben de:
'Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yoktur! Allah sizi yarlıgasın! O, Esirgeyicilerin En Esirgeyicisidir! ' [Yusuf: 92] diyorum. 918 Gidiniz! Sizler, azad ve serbestsiniz! " buyurdu. 919
Yüce Allah o Kureyş müşriklerini eline düşürmüş, kendisine boyun eğdirmiş iken Peygamberimiz aleyhisselam böylece onları bağışlamış, azadlamış, serbest bırakmıştır.
Bunun içindir ki, Mekkelilere " Tulekâ=Azadlanmışlar" adı vehimiştir. 920
Mekke fethedilip Peygamberimiz aleyhisselam Kureyşîlerden Safvan b. Ümeyye'ye, Ebu Sütyan b. Harb'e, Haris b. Hişam'a haber saldığı gün, Hazret-i Ömer, kendi kendine:
" Allah onlara hakim olma fırsatını bize vermiş bulunuyor. Onların yapmış oldukları kötülükleri anlatayım, başlarına kakayım! " demişti.
Peygamberimiz aleyhisselam onlara söylediklerini söyleyince, Hazret-i Ömer
" Benden istemeyerek sâdır olan sözden pişmanlık duydum ve Resûlullah aleyhisselamdan utandım! " demiştir. 921
-------------------------------------
901. Ebu Dâvud, Sünen, c. 4, s. 185.
902. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 835, Abdurrezzak, Musannef, c. 9, s. 281, Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emvâl, s. 160, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 11, c. 3, s. 410, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 2, s. 121, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 878, Nesâî, Sünen, c. 78, s. 42.
903. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, Abdurrezzak, Musannef, c. 9, s. 282, Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emvâl, s. 159, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 410, Ebu Dâvud, c. 4, s. 185, Taberî, Târih, c. 3, s. 120, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 252.
904. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 54, Vâkıdî, c. 2, s. 835, Abdurrezzak, c. 9, s. 281, Ebu Ubeyd, s. 159, 160, Ezrakî, c. 2, s. 121, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 11, c. 3, s. 410, Ebu Dâvud, c. 4, s. 185, İbn Mâce, c. 2, s. 878, Nesâî, c. 8, s. 41, 42, Taberî, c. 3, s: . 120.
905. Vâkıdî, c. 2, s. 835, Abdurrezzak, c. 9, s. 281, Ebu Ubeyd, s. 159, Ezrakî, c. 1, s. 114, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 11 , c. 3, s. 410, İbn Mâce, c. 2, s: . 8785.
906. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, Vâkıdî, c. 2, s. 835, 836, Abdurrezzak, c. 9, s. 282, Ezrakî, c. 1, s. 114, c. 2, s. 121, Ebu Ubeyd, s. 159, 160, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 11, c. 3, s. 410, İbn Mâce, c. 2, s. 878, Taberî, c. 3, s. 120, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 45.
907. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, Vâkıdî. c. 2, s. 836, Abdurrezzak, c. 9, s. 282, Ebu Ubeyd, s. 160, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 11, c. 3, s. 410, Ezrakî, c. 2, s. 121, Ebu Dâvud, c. 4, s. 185, 195, İbn Mâce, c. 2, s. 877, 878, Nesâî, c. 8, s. 41, 42.
* " Ey insanlar! " diye de rivayet edilmiştir (Tirmizî, c. 5, s. 389).
** " Hepiniz, " diye de rivayet edilmiştir (Vâkıdî, c. 2, s. 836).
*** Âdem oğullarıdır (İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 143, Tirmizî, c. 5, s. 389).
908. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 54, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 143, Ezrakî, c. 2, s. 121, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 389. Taberî, c. 3, s. 120, İbn Kayyım, c. 2, s. 184, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 301, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 45.
909. Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 389, Zemahşerî, Keşşaf, c. 3, s. 569, Nesefî, Medârik, c. 4, s. 173.
910. Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 389, Ebu'l-Fidâ, Tefsir, c. 4, s. 218.
911. Hucurât: 14, İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 54, 55, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 389, Taberî, Târih, c. 3, s. 120, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 301, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 184, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 45.
912. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, Taberî, c. 3, s. 120, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 252, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 301, İbn Kayyım, c. 2, s. 184, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 45.
913. Taberî, c. 3, s. 120, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 45.
914. Vâkıdî, c. 2, s. 835, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 2, s. 121.
915. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, Vâkıdî, c. 2, s. 835, Ezrakî, c. 2, s. 121, Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 47, Taberî, c. 3, s. 120, İbn Esîr, c. 2, s. 252, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 301, İbn Kayyım, c. 2, s. 184, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 45.
916. Aynı kaynaklar.
917. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 142.
918. Vâkıdî, c. 2, s. 835, İbn Sa'd, c. 2, s. 142, Ezrakî, c. 2, s. 121, Belâzurî, c. 1, s. 47, İbn Kayyım , c. 2, s. 184.
919. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, Taberî, c. 3, s. 120, İbn Seyyid, Uyûnu’l-eser, c. 2, s. 178, Kastalânî, Mevâhibü'l-le dünniye, c. 1, s. 201.
920. Taberî, c. 3, s. 120, İbn Esîr, c. 2, s. 252.
921. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 141, 142.