Peygamberimiz aleyhisselam, hutbesini bitirdikten sonra, Mescici-i Haram'ın bir köşesine varıp oturdu. Kabe'nin anahtarını elinde tutuyordu. 968

Hicâbe (Kabe'nin kayyımlığı) hizmetini Osman b. Talha'dan, sikâye (hacılara su dağıtıcılığı) hizmetini de Hazret-i Abbas'tan geri almış bulunuyordu. 969

Hazret-i Abbas, Peygamberimiz aleyhisselama elini uzatarak:

" Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun!

Hicâbe ile sikâye vazifelerini bizim üzerimizde birleştir! " dedi. 970

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ben size halkın Beytullah'a göndereceği örtü gibi şeylerden geçiminizi sağlayacağınız şeyi değil, hacıların su ihtiyaçlarını karşılamak üzere servetinizden harcayarak bu yüzden hayra ereceğiniz zahmetli şeyi veriyorum! " buyurdu971 ve sikâye vazifesini Hazret-i Abbas'a yeniden verdi.

Hazret-i Abbas'ın Taifte üzüm bağı vardı.

Gerek İslâmiyetten önce, gerek sonra, oradan kuru üzüm taşır, sunulacak Zemzemlerin içine ondan atılarak, hacılara ikram edilirdi.

Hazret-i Abbas'tan sonra, İbn Abbas da, onun oğlu da, ondan sonrakilerde, hep böyle yaparlardı. 972

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Osman nerede?" diye sordu. 973 " Bana Osman'ı çağırınız! " buyurdu. 974

Hazret-i Osman (b. Affan), ayağa kalktı.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Bana Osman'ı çağırınız! " buyurarak emrini tekrarladı.

Bunun üzerine, Osman b. Talha ayağa kalktı. 975

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Şüphe yok ki, Allah, emanetleri ehil olanlara vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder" (Nisa: 58) mealli âyeti okuyarak: 976

" Ey Ebu Talha oğulları! Yüce Allah'ın emanetini, sizde temelli kalmak ve dürüst hareket etmek üzere alınız!

Onu, zalim olmadıkça, hiç kimse elinizden alamaz! 977

Ey Osman! Yüce Allah size Beytini (Kabe'sini) emanet ediyor!

Yüce Allah'ın emânetini alınız! 978 Ey Osman! İşte, anahtarını al!

Bu gün, iyilik ve ahde Vefâ günüdür! " buyurdu. 979

Osman b. Talha anahtarı alıp gittiği sırada, Peygamberimiz aleyhisselam arkasından ona seslendi.

Osman b. Talha dönüp gelince:

" Sana vaktiyle söylemiş olduğum şey vuku bulmadı mı?" diye sordu. 980

Peygamberimiz aleyhisselam, Hicretten önce, Mekke'de bulunduğu sırada Osman b. Talha'yı İslâmiyete davet etmişti.

O zaman, Osman b. Talha:

" Yâ Muhammed! Sen kavminin dinine aykırı davranmış ve ortaya yeni bir din çıkarmış bulunuyorsun! Doğrusu, benim sana tâbi olacağımı umman, şaşılacak şeydir! " demiş; Peygamberimiz aleyhisselam bir gün de halk ile birlikte Kabe'nin içine girmek isteyince, Kabe'nin kayyımı olan Osman b. Talha Peygamberimiz aleyhisselama karşı çok kaba ve katı davranmış, Kabe'ye girmesine engel olmuştu.

Peygamberimiz aleyhisselam onun bu uygunsuz davranışını sükûnetle karşılamış ve:

" Ey Osman! 981 Umarım ki; bir gün sen beni bu anahtarı nereye istersem koyacağım, kime istersem vereceğim bir mevkide de göreceksin! " buyurmuştu.

Osman b. Talha:

" O zaman Kureyş mahvolmuş, kıymetten düşmüş olur! " demişti.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Bilakis, asıl o zaman Kureyş yaşayacak ve kıymetlenecektir! " buyurmuştu. 982

Osman b. Talha, vaktiyle kendisinin Peygamberimiz aleyhisselama söylemiş olduğu sözünü ve Peygamberimiz aleyhisselamın da kendisine söylemiş olduğu sözü hatırladı ve:

" Şehadet ederim ki; sen, hiç şüphesiz, Allah'ın Resûlüsün! " dedi. 983

-------------------------------------

968. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 837, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 2, s. 267.

969. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 114.

970. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 114, 267.

971. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 137, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 114, 267, Diyarbekrî, Târîhu'l-Hamîs, c. 2, s. 85.

972. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 838.

973. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 55.

974. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 837, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 267.

975. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 267.

976. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 265.

977. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 838, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 137, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 111, 265.

978. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 838, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 267, 268.

979. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 55, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 178, İbn Kayyım , Zâdu'l-mead, c. 2, s. 184.

980. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 838, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 268, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 184.

981. İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 178, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 184, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 204, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 338.

982. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 837, 838, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 267, İbn Seyyid, c. 2, s. 178, İbn Kayyım, c. 2, s. 184, Kastalânî, c. 1, s. 204, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 338.

983. Vâkıdî, c. 2, s. 838 Ezrakî, c. 1, s. 268, İbn Kayyım, c. 2, s. 184.