Abdullah b. Sa'd b. Ebi Şerh de, Kabe'nin örtüsü altında bile olsa öldürülmesi emnedilenler. 1170 kanı helâl sayılanlar arasında idi. 1171
Mekke fethedilince, kaçıp Hazret-i Osman'a sığınmıştı. 1172
Abdullah b. Sa'd'ın annesi, Hazret-i Osman'ı emzirmişti. 1173
Bunun için, Abdullah b. Sa'd, Hazret-i Osman'ın sütkardeşi idi. 1174
Abdullah b. Sa'd, Hazret-i Osman'a:
" Ben vallahi seni seçtim. Beni şurada tut! Muhammed'e git, benim hakkımda kendisiyle konuş!
Muhammed beni görürse gözlerimi oyar!
Çünkü, benim suçum, suçların en büyüğüdür!
İşlemiş bulunduğum suçtan pişmanlık duymuş, tevbe etmiş bulunuyorum! " dedi.
Hazret-i Osman:
" Hayır! Ben seni yanıma alır, giderim" dedi.
Abdullah b. Sa'd:
" Vallahi, o, beni görecek olursak, muhakkak boynumu vurdurur! Benim yüzüme bakmaz!
O, benim kanımın dökülmesini helâl saymıştı.
Onun ashabı da, beni öldürmek için, her yerde arıyorlar! " dedi. 1175
Gerçekten de, o her yerde sıkı sıkı aranılıp duruyordu. 1176
Hazret-i Osman, olağanüstü durum yatışıncaya kadar, Abdullah b. Sa'd'ı sakladı. 1177 Sonra, ona:
" Haydi, gel! Sen benim yanımda git! İnşaallah, Resûlullah aleyhisselam seni öldürmez! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, Hazret-i Osman'ın hiçbir dileğini dinlememezlik etmezdi
Hazret-i Osman, elinden tutup Abdullah b. Sa'd'ı Peygamberimiz aleyhisselamın yanına götürdü, önünde durdular ve:
" Yâ Rasûlallah! Bunun anası bunu yürütür, beni sırtında taşırdı.
Bunun sütünü keser, beni emzirirdi.
Bunu bırakır, bana iyilik eder, hediye verirdi.
Bunu, anasının benim üzerimdeki iyilikleri için, bana bağışla! 1178
Yâ Rasûlallah! Halka verdiğin genişliği, emanı, İbn Ebi Serh'e de ver! " dedi ve Abdullah b. Sa'd'ın elini tutup Peygamberimiz aleyhisselama uzattı.
Peygamberimiz aleyhisselam, boynunu ve yüzünü ondan başka tarafa çevirdi.
Hazret-i Osman İbn Ebi Serh'in elini tekrar Peygamberimiz aleyhisselama uzattı.
Peygamberimiz aleyhisselam, yine, yüzünü ondan başka tarafa çevirdi.
Hazret-i Osman İbn Ebi Serh'in elini tekrar Peygamberimiz aleyhisselama uzattı. 1179
Peygamberimiz aleyhisselam ondan yüzünü başka tarafa çevirdikçe, Hazret-i Osman o yana varıp karşısında duruyor ve dileğini tekrarlıyordu.
Peygamberimiz aleyhisselam İbn Ebi Serh'ten tekrar tekrar yüz çevirmek, ona eman vermemekle, birisinin hemen kalkıp onun boynunu vurmasını istiyordu.
Peygamberimiz aleyhisselam, bu iş için hiç kimsenin kalkmadığını gördü.
Hazret-i Osman ise, Peygamberimiz aleyhisselamın başını öptü ve:
" Yâ Rasûlallah! Babam, anam sana feda olsun! Şunun bey'atını al! " diyerek, üzerine düştükçe düştü. 1180 Abdullah b. Sa'd b. Ebi Şerh için af ve eman diledi. 1181
Peygamberimiz aleyhisselam, uzunca bir müddet sustuktan sonra: 1182
" Olur! " buyurdu. 1183
Başını kaldırıp Abdullah b. Sa'd'a üç kere baktı. 1184 Sonra, bey'atını aldı. 1185
Hazret-i Osman Abdullah b. Sa'd'la dönüp gittikten sonra, 1186 Peygamberimiz aleyhisselam, çevrelerindeki sahabilerine dönüp: 1187
" Ben ancak bazınız kalkıp onun yanına varsın da boynunu vursun diye sustum. 1188
Bey'atını almaktan ellerimi çektiğimi görünce, eman vermeden, kalkıp o fâsıkı öldürecek, içinizde anlayışlı birkimse yok mu idi?! 1189
Bunu yapmaktan sizi alıkoyan ne idi?! " buyurdu. 1190
Bir Ensarî, İbn Ebi Serh'i, görürse, öldürmeyi adamıştı.
İbn Ebi Şerh Peygamberimiz aleyhisselamın yanına Hazret-i Osman'la geldiği zaman, Ensarî kılıcı elinde, ayakta duruyor; İbn Ebi Serh'i öldürmesi için Peygamberimiz aleyhisselamın işaretini bekliyordu.
Hazret-i Osman'ın kayırmasıyla İbn Ebi Şerh kurtulup gidince, Peygamberimiz aleyhisselam, Ensarîye:
" Adağını yerine getirsen olmaz mı idi?! " buyurdu.
Ensarî:
" Yâ Rasûlallah! İki elim kılıcımda, ayak üzeri duruyor, onu öldürmek için bana ne zaman işaret edeceksiniz diye bekliyordum! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" İşaret, hıyanettir! Peygamber için, işaret etmek yoktur! " buyurdu. 1191
Daha başkaları da:
" Yâ Rasûlallah! Biz, senin kalbinde olanı bilmiyorduk ki?1192
Keşke bize gözünle işaret ediverseydin, 1193 onu öldürdük! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ben işaretle kimseyi öldürtmem 11194
Peygamber işaretle adam öldürtmez! 1195
Gözucuyla işaret etmek hiçbir peygambere yaraşmaz! " buyurdu. 1196
Abdullah b. Sa'd b. Ebi Şerh, Peygamberimiz aleyhisselamı gördükçe, utancından kaçar dururdu.
Hazret-i Osman, Peygamberimiz aleyhisselama:
" Babam, anam sana feda olsun! Anasının oğlu Abdullah'ın seni her görüşünde senden nasıl kaçtığını bir görseydin! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam gülümsedi ve:
" Onun bey'atını almadım mı? Kendisine eman vermedim mi?" diye sordu.
Hazret-i Osman:
" Evet yâ Rasûlallah! Fakat, o, Müslüman olduğu zaman işlediği suçun büyüklüğünü düşünüyor da, senin yüzüne bakmaktan utanıyor! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" İslâmiyet kendinden önce işlenmiş olan kötülükleri siler! " buyurdu.
Hazret-i Osman hemen dönüp bunu Abdullah b. Sa'd'a haber verdi. 1197
Bunun üzerine, Abdullah b. Sa'd, halk ile birlikte Peygamberimiz aleyhisselama gider, gelir, selam verirdi. 1198
Abdullah b. Sa'd, yeniden Müslüman olduktan sonra, İslâmiyet amelleri ile Müslümanlığını güzelleştirmiş; ölünceye kadar, kendisinde kötü bir tutum ve davranış görülmemiş. 1199 sadece hayır ve fazilet, iyi hallilik ve dindarlık görülmüş, 1200 fitneden, daima kaçınır olmuş ve:
" Ey Allah'ım! Benim en son amelimi sabah namazı yap! " diyerek dua etmiş durmuştur.
Bir gün, abdest alıp sabah namazına durmuş, birinci rekatta Fatiha ile Adiyât sûresini okumuş, ikinci rekatın sonunda sağ tarafına selam vermiş, sol tarafına selam verirken ruhu kabzolunmustur. 1201
Allah ondan razı olsun.
-------------------------------------
1170. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 51, 52, Taberî, Târîh, c. 3, s. 119, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 259.
1171. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 855.
1172. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 52, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 46, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1173. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1174. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 52, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 855, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1 , s. 358, Hâkim, Müstedrek, C. 3. S. 46.
1175. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 855.
1176. Belâzurî, Ensâbu'l-esrâf, c. 1 , s. 358.
1177. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 52, Hâkim, c. 3, s. 46, İbn Abdilberr, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1178. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 855, 856.
1179. İbn Asâkîrden naklen Alâüddin Ali, Kenzu'l-ummâl, c. 10, s. 498, 499.
1180. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 855, 856.
1181. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 52, Taberî, Târih, c. 3, s. 119.
1182. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 52, Taberî, c. 3, s. 119, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1183. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 52, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 856, İbn Abdilberr, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1184. Hâkim Müstedrek, c. 3, s. 45.
1185. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 856.
1186. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 52, Taberî, c. 3, s. 119, İbn Abdilberr, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1187. Vâkıdî, c. 2, s. 856, Hâkim, c. 3, s. 45, İbn Abdilberr, c. 3, s. 918, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 60, İbn Esîr, c. 3, s. 259.
1188. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 52, Taberî, c. 3, s. 119, İbn Abdilberr, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1189. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 856, Belâzurî, Ensâbu’l-esrâf, c. 1, s. 258, Hâkim, c. 3, s. 45, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 60.
1190. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 856.
1191. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 141.
1192. Hâkim , Müstedrek, c. 3, s. 45.
1193. Belâzurî, Ensâbu'l-esrâf, c. 1 , s. 358, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 45.
1194. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 856, Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 358.
1195. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 52, Taberî, Târih, c. 3, s. 119.
1196. Vâkıdî, c. 2, s. 856, Belâzurî, c. 1, s. 358, Hâkim, c. 3, s. 45, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 918, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 259.
1197. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 856, 857.
1198. Vâkıdî, c. 2, s. 856, 857, Belâzurî, c. 1, s. 358.
1199. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 920, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 260, İbn Seyyid, Uyünu'l-eser, c. 2, s. 175.
1200. İbn Hazm , Cevâmiu's-sire, s. 232.
1201. İbn Abdilberr, c. 3, s. 920, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 260, İbn Seyyid, Uyûn. c. 2, s. 175, 176.