Ebu Musa el-Eş'ârî'nin bildirdiğine göre; Peygamberimiz aleyhisselamın Taif seferinden dönüşünde, Mekke ile Medine arasında, Ci'râne mevkiine gelip indiği ve yanında Bilal-i Habeşî'nin bulunduğu sırada gelen bir bedevî Arap, Peygamberimiz aleyhisselama:
" (Ganimet malını bölüştüreceğin hakkında) bana verdiğin sözü daha yerine getirmeyecek misin?! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ganimet malını yakında bölüştüreceğimi, biraz sabredersen sevap kazanacağını sana müjdelerim! " buyurdu.
Bedevî Arap:
" Sen bana müjdeleri vere vere çoğalttın! " dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam, asabil esir bir biçimde, Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî'ye dönerek:
" Bu bedevî, verdiğim müjdeyi reddetti. Siz kabul ediniz! " buyurdu.
Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî:
" Biz kabul ettik! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam, içi su dolu bir kap istedi.
Bu kap içinde ellerini ve yüzünü yıkadı. Ağzına aldığı suyu da buna ekledikten sonra, Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî'ye:
" Bu sudan içiniz! Yüzünüze ve göğsünüze de sürünüz! (Kazanacağınız sevapla) sizi müjdelerim! " buyurdu.
Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî kabı aldılar ve Peygamberimiz aleyhisselamın buyruğunu yerine getirdiler.
Peygamberimiz aleyhisselamın zevcesi Hazret-i Ümmü Seleme, perde arkasından, Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî'ye:
" Oğullarım! O sudan bu ananıza da ikram edin! " diyerek seslendi.
Onlar da. ona o sudan bir miktar ikram ettiler. 477
-------------------------------------
477. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 103, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 360.