" Cemre" nin ateş közü, koru, küçük çakıl taşlan ve daha başka mânâları varsa da, burada hac amellerinden cemre ve cemrelerin atıldığı yer mânâsına olup; ilk cemre, orta cemre ve Akabe cemresi diye anılan üç cemredeki taşlamayı, 386 yani küçük çakıl taşlarını belli zamanında belli yerlerde ve belli sayıda atmayı ifade eder. 387

Cemrelerin üçü de Mina'dadır.

Akabe cemresi, büyük cemre, kurban kesme günü taşlanır. Burası Mina'nın sonundadır.

İlk ve orta cemreler ise, Hayf mescidinin yukarısındadır. 388

Cemre taşlan, Allah'ı zikri tesbit etmek, belirlemek, 389 yedi tekbirin sayısını unutmamak için teşrî kılınmıştır.

Namazın sonunda okunan teşbihlerin sayısını unutmamak için parmakların boğumlarına başvurulması da böyledir. 390

İbrahim aleyhisselam, İsmail aleyhisselamla birlikte Kabe'nin duvarlarını yükseltip:

" Ey Rabbimiz! İbadet edeceğimiz yerleri, hac amellerini bize göster, öğret! " diye dua ettikleri zaman (Bakara: 128), Cebrail aleyhisselam geldi ve İbrahim aleyhisselama:

" Kabe'yi tavaf et! " dedi.

İbrahim aleyhisselamla İsmail aleyhisselam, Kabe'yi yedi kere tavaf ve Hacerü'l-Esved'i istilâm ettiler.

Makam-ı İbrahim arkasında iki rekat namaz kıldılar.

Cebrail aleyhisselam, Safa ve Merve'den başlayarak bütün hac amellerini ve yerlerini gösterdi. 391

Safa ile Merve için:

" İşte bu, Allah'ın şeâirinden (ibadet için belirlenen yerlerinden)dir! " dedi. 392

O sırada, şeytan Safa yanında koşmaya, İbrahim aleyhisselam da yarışmaya başladı. 393 Cebrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselamı alıp Mina'ya götürdü ve:

" Burası Mina'dır. Halkın hayvanlarını ıhdırdıkları yerdir" dedi. 394

Akabe cemresine uğradıkları zaman, şeytan Akabe cemresinin yanında İbrahim aleyhisselama göründü. 395

Cebrail aleyhisselam:

" Tekbir getir396 ve taş at ona! " dedi. 397

İbrahim aleyhisselam, küçük çakıllardan ona yedi taş attı, şeytan kayboldu. 398

Bundan sonra, şeytan, orta, ikinci cemrenin yanında tekrar göründü. 399

Cebrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselama:

" Tekbir getjr. 400 taş at ona! " dedi. 401

İbrahim aleyhisselam, şeytana küçük çakıllardan yedi taş attı, şeytan kayboldu.

Şeytan, üçüncü, son ve aşağı cemrenin yanında402 tekrar göründü. 403

Cebrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselama:

" Tekbir getir! 404 Taş at ona! " dedi. 405

İbrahim aleyhisselam da ona fiske taşları gibi yedi taş daha attı. 406

Şeytan yine kayboldu. 407

Cebrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselamı Müzdelife'ye götürdü ve:

" Burası Meş'ar-i Haram'dır! " dedi. 408

Daha sonra onu Arafat'a kadar götürdü. 409

Böylece ona hac amellerini ve yerlerini öğretip. 410 üç kere:

" Sana öğrettiğim şeyleri, 411 hac ibadetlerini ve yerlerini412 iyice öğrendin mi?" diye sordu.

İbrahim aleyhisselam:

" Evet! " dedi. 413

Bunun üzerine, İbrahim aleyhisselama, insanlara haccı ilan etmesi emrolundu. 414

İbrahim aleyhisselam:

" Ne diyerek ilan edeyim?" diye sordu.

Cebrail aleyhisselam:

" Üç kere, 'Ey insanlar! Rabbinizin davetine icabet ediniz! ' de! " dedi. 415

İbrahim aleyhisselam:

" Yâ Rab! Sesim buradan insanlara ulaşmaz ki?" dedi.

Yüce Allah:

" Sen seslenip ilan et! Sesini insanlara ulaştırmak Bana düşer! " buyurdu.

Bunun üzerine, İbrahim aleyhisselam, Makam-ı İbrahim diye anılan taşın üzerine çıkti.

Makam-ı İbrahim o kadar yükseldi, uzadı ki dağlardan daha yüksek ve uzun oldu!

O zaman bütün yeryüzü, dağları, ovaları, karaları, denizleri; insanlara, cinlere İbrahim aleyhisselamın sesini duyuracak şekilde derlenip toplandı.

İbrahim aleyhisselam, şehadet parmaklarının uçlarını kulaklarının içine tıkadı.

Yüzünü güneye, kuzeye, doğuya, batıya çevirerek ve güneyden başlayarak:

" Ey insanlar! Beyt-i Atîk'i haccetmeniz size farz kılındı! Rabbinizin davetine icabet ediniz! " diyerek seslenince, yedi kat yerlerin altındakiler, doğu ile batı arasındakiler ve bütün yeryüzündekiler:

" Lebbeyk, Allahümme lebbeyk..." diyerek icabet ettiklerini tekrar tekrar bildirdiler.

O zaman İbrahim aleyhisselamın davetine bir kere icabet etmiş olanlara bir kere, iki kere icabet etmiş olanlara iki kere, üç kere icabet etmiş olanlara üç kere ilââhirih.. haccetmek nasip olur, denil miştir. 416

-------------------------------------

386. Firuzâbâdi, Kâmûsu’l-muhît, c. 1, s. 407.

387. Kâşânî, Bedâyiu's-sanâyi', c. 2, s. 162.

388. Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 2, s. 162.

389. Tirmizî, c. 3, s. 246.

390. Bedrüddin Aynî, Umdetü'l-kârî, c. 10, s. 88.

391. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 66-67, Yâkût, c. 4, s. 465.

392. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 69.

393. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 297.

394. Ahmed, c. 5, s. 297-298, Heysemî, Mecmau’z-zevâid, c. 3, s. 259.

395. Ahmed, c. 5, s. 297, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, Müstedrek, c. 1, s. 466, Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 4, s. 465, Heysemî, c. 3, s. 259.

396. Ezrakî, c. 1, s. 69.

397. Ezrakî, c. 1, s. 67, Yâkût, c. 4, s. 465.

398. Ahmed, c. 5, s. 297, 306, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, c. 1 , s. 466, Heysemî, c. 3, s. 259.

399. Ahmed, c. 5, s. 306, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, c. 1, s. 466, Yâkût, c. 4, s. 465, Heysemî, c. 3, s. 259.

400. Ezrakî, c. 1, s. 69.

401. Ezrakî, c. 1, s. 67, Yâkût, c. 4, s. 465.

402. Ahmed, c. 5, s. 304, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, c. 1, s. 466, Yâkût, c. 4, s. 465, Heysemî, c. 3, s. 259.

403. Ahmed, c. 5, s. 306, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, c. 1, s. 466, Yâkût, c. 4, s. 465.

404. Ezrakî, c. 1, s. 69.

405. Ezrakî, c. 1, s. 67, Yâkût, c. 4, s. 465.

406. Ahmed, c. 5, s. 306, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, c. 1, s. 466, Yâkût, c. 4, s. 465, Heysemî, c. 3, s. 259.

407. Ahmed, c. 5, s. 306, Ezrakî, c. 1, s. 67, Hâkim, c. 1, s. 466, Heysemî, c. 3, s. 259.

408. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 288, Heysemî, Mecmau’z-zevâid, c. 3, s. 259.

409. Ahmed, c. 5, s. 298, Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 67, Yâkût, c. 4, s. 465, Heysemî, c. 3, s. 259.

410. Ezrakî, c. 1, s. 67, Yâkût, c. 4, s. 465.

411. Ezrakî, c. 1. S. 69.

412. Ezrakî, c. 1, s. 67, Yâkût, c. 4, s. 465.

413. Ahmed, c. 5, s. 298, Ezrakî, c. 1, s. 67-69, Yâkût, c. 4, s. 465.

414. Hacc 27.

415. Ezrakî, c. 1, s. 69.

416. Ezrakî, Ahbâru Mekke, c. 1, s. 67-68.