Davetin beş devresi olup, birinci devresi; nübüvvet (peygamberlik) devresidir.
Davetin ikinci devresi; en yakın hısım ve akrabayı, âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir.
Davetin üçüncü devresi; kendi kavmini âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir.
Davetin dördüncü devresi; kendilerine daha önce âhiret azabıyla korkutup uyarıcı gelmemiş bulunan bütün Arap kavimlerini âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir.
Davetin beşinci devresi; zamanın sonuna kadar, cinlerden ve insanlardan, kendilerine davet erişebilecek olanları âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir. 719
Ümmet; bir dinde veya bir zamanda, ya da bir yerde toplanmış olan her topluluğa denir. 720
Ümmet kelimesi, yalnız insan toplulukları için değil, yerde yürüyen hayvanlar, iki kanadıyla uçan kuşlar için de kullanılınıştır. 721
Mütercim Âsim Efendi de, Kamus terceımesinde şöyle der:
" Ümmet; kendilerine peygamber gönderilen cemaata denir; gerek iman eylesinler, (onlara) ümmet-i icabet ıtlak olunur; gerek iman eylem esinler ki (onlara) ümmet-i davet ıtlak olunur ve her kabileden bir cemaata denir ve hayvan cinsine denir." 722
Kâfirler ümmet-i icabet değil, ümmet-i davettirler. 723
Peygamberimiz Aleyhiselam, yalnız Araplara değil, bütün insanlara peygamber olarak gönderilmiştir. 724
Peygamberimiz aleyhisselâm; Abdulmuttalib oğullarına yaptığı ilk hitabında da:
" Ey Abdulmuttalib oğulları! 725 Ben, özel olarak size, genel olarak da bütün insanlara peygamber gönderildim! " buyurmuştur. 726
Ehl-i Kitab olan Yahudilerin ve Hıristiyanların da, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın risalet ve daveti dışında kalmadıkları da, Kur’ân-ı Kerîm'de şöyle açıklanmıştır
" Ey Ehl-i Kitab! Peygamberlerin arası kesildiği bir zamanda, size (gerçekleri) apaçık söyleyip duran resûlümüz gelmiştir.
Tâ ki 'Bize ne bir rahmet müjdecisi, ne de bir azap habercisi gelmedi' (demenize meydan kalmasın! )
İşte, size rahmet müjdecisi de, azap habercisi de geldi artık!
Allah, herşeye hakkıyla kadirdir! " 727
Bunun içindir ki, Peygamberimiz aleyhisselâm; Hıristiyan olan Rum kralı Herakliyus'a gönderdiği mektupta:
" ... Ben, seni İslâm davetiyle Müslümanlığa davet ediyorum! Müslüman ol, selameti bul da, Allah sana ecir ve mükâfatını iki kat versin! Eğer bu davetimi kabul etmezsen, yoksul çiftçilerin, teb'an olan bütün halkın günahı senin boynuna olsun! "
'De ki: 'Ey Kitaplılar! Geliniz: Aramızda ve aranızda eşit ve ortak olan bir kelimede birleşelim de, Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir şeyi eş, ortak tutmayalım. Allah'ı bırakıp da birbirimizi rab tanımayalım! '
Buna rağmen, onlar bu davetten yüz çevirirlerse, 'Siz şahit olunuz ki: Bizler, muhakkak, Müslümanlarız! ' deyiniz! ' [Âl-i İmrân: 64] buyurmuştur." 728
Nübüvvetin ilk üç yıllık devresi, halkı İslâmiyete gizlice davetle geçmiş;729 Peygamberimiz aleyhisselâm bu üç yıllık devrede Bir ve şeriksiz olan Yüce Allah'a iman ve ibadete, kendisinin de Allah'ın kulu ve resûlü olduğunu tasdike ve putlara tapmaktan vazgeçmeye halkı gizlice davetle meşgul olmuştur. 730
Bir yandan Peygamberimiz aleyhisselâmın, 731 bir yandan da Hazret-i Ebu Bekir'in, yanına gelenleri Allah'a imana ve İslâmiyete daveti neticesinde, 732 erkeklerden kadınlardan birçok insan İslâmiyete girmiş, İslâmiyet Mekke'de halk arasında konuşulur olmuştu. 733
--------------------------------------------
719. İbn Kayyım, Zâdü'l-mead, c. 1, s. 34.
720. İbn Kuteybe, Te'lîfu muhtelifu'l-Kur'ân, s. 345-346.
721. En'âm: 38^
722. Mütercim Asım Efendi, Kamûsu'l-muhit Tercemesi, c. 3, s. 394.
723. Ebu'l-Beka, Külliyyat, s. 73.
724. A'râf 158, Sebe: 28.
725. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 159, Taberî, Târih, c. 2, s. 217, Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 8, s. 302.
726. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1 , s. 159, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 119, Taberî, Târih, c. 2, s. 217-218, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 61 , Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 8, s. 302.
727. Mâide: 19.
728. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 346, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 263, Buhâri, Sahih, c. 1, s. 6, c. 4, s. 4-5, c. 5, s. 169, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1396, Ebu Ubeyde, Kitâbu'l-emvâl, s. 34, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 77, Taberî, Târih, c. 3, s. 87, Ebu Nuaym, Delâil, c. 2, s. 345-346, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 2, s. 724, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 71, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 261, İbn Haldun, Târih, c. 2, s. ks. 2, s. 36, Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye, c. 1 , s. 290, Diyarbekrî, Hamîs, c. 2, s. 35, Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 2, s. 121, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 261.
729. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 280, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 199, Belâzuri, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 116, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 24, Taberî, Târih, c. 2, s. 216, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 265, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 35, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 181, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 60, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 1, s. 34, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 37, Kastalânî, Mevâhib, c. 1, s. 60, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 456.
730. İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 94, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 248, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 161, 173, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 423-424, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 97-98, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 32-33.
731. İbn Sa'd, Tabakâtü’l-kübrâ, c. 1, s. 199, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 115, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c. 1, s. 181 , İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 60, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 98-99.
732. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 266-267, Taberî, Târih, c. 2, s. 215, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 165, Muhibbül-Taberî, Rıyâdu'n-nadrâ, c. 1, s. 77, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 59, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 585, İbn Seyyid, Uyun, c. 1, s. 94, Zehebî, Târîhu'l-İslâm, s. 138, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 29.
733. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 280, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 175, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 59, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 98.