Uyeyne b. Hısn:

" Yâ Rasûlallah! Bana izin ver de, Taif kalesine gidip onlarla konuşayım! " 409 Belki Allah onlara hidayet nasip eder" dedi. 410

Peygamberimiz aleyhisselam da, Sakîflerle konuşmak ve onları İslâmiyete davet etmek üzere411 ona izin verdi. 412

Bunun üzerine, Uyeyne b. Hısn, Taiflilere:

" Bana eman verir misiniz, yanınıza geleyim?" diye sordu.

Taifliler:

" Evet! " dediler.

Ebu Mıhcan, onu görünce, tanıdı ve:

" Yaklaş! " dedi.

Uyeyne yaklaşınca:

" İçeri gir! " dedi.

Uyeyne b. Hısn, yanlarına girdi ve onlara:

" Babam, anam sizlere feda olsun!

Vallahi, Muhammed hiçbir zaman sizin gibisiyle karşılaşmadı!

Kalenizde direnin! Sizin kaleniz sarp ve içinde korunmaya elverişlidir!

Silahınız çoktur! Bol akarsularınız vardır.

Kat'iyyen korkmayın! 413

Vallahi, biz köleden daha zayıfız!

Siz sakın ellerinizi verip teslim olmayın!

Şu ağaçların kesilmesi de size ağır gelmesin! " dedi. 414

Uyeyne kaleden dışarı çıkınca, Sakîfler, Ebu Mıhcan'a:

" Biz onun içeri girmesinden hoşlanmadık!

O bizde ve kalemizde gördüğü bozuklukları Muhammed'e haber verir diye korkuyoruz! " dediler.

Ebu Mıhcan:

" Ben onu çok iyi tanırım: Bizim içimizde, Muhammed'e Uyeyne'den ve onunla birlikte bulunanlardan daha katı düşman olan bir kimse yoktur! " dedi. 415

Uyeyne b. Hısn Taif'ten dönüp gelince, Peygamberimiz aleyhisselam ona:

" Ey Uyeyne! Onlara ne söyledin?" diye sordu. 416

Uyeyne b. Hısn:

" Onlara İslâmiyeti emr ve kendilerini Müslümanlığa davet ettim. Cehennemle korkuttum, Cennete kılavuzladım! 417

İslâmiyete giriniz! Vallahi, Muhammed yurdunuzun ortasında sizi teslim almadıkça geri durmayacaktır! Kendiniz için, ondan eman alınız!

Sizden önce, Kaynuka, Nadir, Kurayza ve Hayber Yahudileri gibi kaleliler, silahlar sahipleri meydanlarda ona teslim oldular! ' dedim.

Gücümün yettiği kadar, onları horlaştırdım, yardımsızlaştrdım ve çaresizleştirdim! " dedi.

Uyeyne b. Hısn konuşurken, Peygamberimiz aleyhisselam, susup duruyordu.

Uyeyne b. Hısn sözlerini bitirince, ona:

" Yalan söylüyorsun!

Sen onlara şöyle şöyle söyledin! " diyerek, onun söylemiş olduğu sözleri birer birer naklettiği8

Uyeyne b. Hısn:

" Doğru söyledin yâ Rasûlallah! Ben, bu sözlerimden dolayı419 Allahtan mağfiret dilerim! 420 Allah'a ve sana tevbe ederim" dedi. 421

Hazret-i Ömer:

" Yâ Rasûlallah! Bırak beni de, götürüp şunun boynunu vurayım?" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Hayır! Ashabımı öldürüyorum diye, insanlar benim aleyhimde laf ederler! " buyurdu.

Hazret-i Ebu Bekir de, Uyeyne b. Hısn'a ağır sözler söyledi ve:

" Yazıklar olsun sana ey Uyeyne! Demek, sen temelli bâtıl üzerinde direnip duracaksın hâ?!

Sen kaç kenedir; Benî Nadîr, Benî Kurayza ve Hayber günlerinde karşımıza çıktın! Üzerimize asker yığdın! Kılıç çekip bizimle çarpıştın!

Sonra da, güya Müslüman oldun! (Müslüman olduğun halde) düşmanımızı bize kışkırtmaktan geri durmuyorsun! ?" dedi.

Uyeyne b. Hısn:

" Ey Ebu Bekir! Allahtan yarlı ganim arını diliyor, O'na tevbe ediyorum! Ben bir daha bu kötülüklere dönmeyeceğim! " dedi. 422

-------------------------------------

409. Vâkıdî, c. 3, s. 932, Ebu Nuaym , c. 2, 531, Zehebî, s. 493.

410. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 531 , Zehebî, Megâzî, s. 493.

411. Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 348.

412. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 4, s. 81.

413. Vâkıdî, Megâzî , c. 3 , s. 932.

414. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 531 , Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 163.

415. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 932.

416. Vâkıdî, c. 3, s. 932-933, Ebu Nuaym-Delâil, c. 2, s. 531, Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 163, Zehebî, Megâzî, s. 493, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4. 349.

417. Ebu Nuaym, c. 2, s. 531, Beyhakî, c. 5, s. 163, Zehebî, s. 493, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 349.

418. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 933, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 531 , Beyha kf, Delâilü’n-nübüvve, c. 5, s. 163, Zehebî, Megâzî, s. 493, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 349.

419. Ebu Nuaym, Delâil, c. 2, s. 531, Ebu’l-Fidâ, c. 4, s. 349.

420. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 933.

421. Ebu Nuaym, Delâil, c. 2, s. 531, Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 163, Zehebî, Megâzî, s. 493, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 349.

422. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 933.