Peygamberimiz aleyhisselam, haya hakkında şöyle buyurmuştur
" Her din için bir ahlâk vardır. İslâm ahlâkı da hayadan ibarettir." 90
" İman, atmış küsur şubedir. Onların en üstünü lâ ilahe illallah'tır. En aşağısı da yoldan, halkı rahatsız eden şeyi gidermektir.
Haya da, imandan bir şubedir." 91
" Haya, ancak hayır getirir." 92
" Haya imandandır, iman ise cennettedir. Yüzsüzlük cefadandır, cefa ise cehennemdedir." 93
" Haya, birşeyde bulunursa, onu ancak süsler. Hayâsızlık da, birşeyde bulunursa, onu ancak lekeler! " 94
" İlk peygamberlerin sözlerinden insanların idrak ve tevarüs ettiği şey, 'Utanmayınca, istediğini yap! 'sözüdür." 95
" Haya ile iman, daima birarada bulunurlar. Onlardan biri kaldırılınca, diğeri de kalkar! " 96
Abdullah b. Mes'ud der ki:
" Resûlullah aleyhisselam bir gün:
'Yüce Allah'tan hakkıyla haya ediniz! ' buyurdu.
'Yâ Rasûlallah! Allah'a hamd olsun, biz Allah'tan haya ediyoruz! ' dedik.
Resûlullah aleyhisselam:
'Allah'tan haya etmek, böyle değildir.
Fakat, Allah'tan hakkıyla haya etmek; başı ve başın taşıdığı uzuvları, kamı ve kamın içine doldurduğu uzuvları haramdan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi hatırda tutmaktır!
Ahireti dileyen kişi de, dünya hayatının zinetini bırakır.
İşte, kim böyle yaparsa, Yüce Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur! ' buyurdu." 97
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Hiç şüphesiz, Azîz ve Celîl olan Allah, bir kulu helak etmek istediği zaman, ondan hayayı çeker alır!
Hayayı çekip alınca, o kul ancak hayâsız ve menfur olur!
Menfur olduğu zaman, kendisinden emniyet kaldırılır.
Emniyet kaldırılınca, o ancak hain olur!
Hain olduğu zaman, kendisinden rahmet kaldırılır!
Rahmet kaldırılınca, o ancak lanete uğrar, mel'un olur!
Lanete uğradığı ve mel'un olduğu zaman da, kendisinin İslâmiyetle bağlantısı kopanlır! " buyurmuştur. 98
Peygamberimiz aleyhisselam, her iyilikte olduğu gibi, haya hususunda da insanların en hayâlısı, en utangacı idi.
Görülmesinden, açılmasından sakınılan şeylere de; insanların, gözünü en çok yumanı idi. 99
Ebu Saîd el-Hudrî der ki:
" Peygamber aleyhisselam, kendi köşesine çekilmiş bakireden daha hayâlı ve utangaç idi. Birşeyden hoşlanmadı mı, onu yüzünden anlardık." 100
-------------------------------------
90. Mâlik, Muvatta', c. 2, s. 905, İbn Mâce, c. 2, s. 1399, Hakım-i Tirmizî, Nevâdiru'l-usûl, c. 1, s. 360.
91. Ahmed, Müsned. c. 2, s. 414, Buhârî, Edebü'l-müfred, s. 156, Müslim , c. 1, s. 63, Nesâî, c. 8, s. 110, İbn Mâce, c. 1 , s. 22.
92. Ahmed, c. 4, s. 427, Buhârî, c. 7, s. 100, Edebü'l-müfred, s. 335, Müslim, c. 1, s. 64, Ebu Dâvud, c. 4, s. 252.
93. Ahmed, c. 2, s. 501, Buhârî, Edeb, s. 335, Tirmizî, c. 4, s. 365, İbn Mâce, c. 2, s. 1400, Taberânî, c. 2, s. 115.
94. Ahmed. d, s. 165, Buhârî, s. 157, Tirmizî, c. 4, s. 349, İbn Mâce, c. 2, s. 1400.
95. Mâlik, Muvatta', c. 1, s. 158, Ahmed, Müsned, c. 4, s. 121, Buhârî, c. 7, s. 100, Edebü'l-müfred, s. 336, Ebu Dâvud, c. 4, s. 252, İbn Mâce, c. 2, s. 1400.
96. Buhârî, Edeb, s. 335.
97. Ahmed, c. 1, s. 387, Tirmizî, c. 4, s. 637, Kuşeyrî, Taberânî, c. 1 , s. 177.
98. İbn Mâce, c. 2, s. 1347.
99. Kadı Iyaz, Şifâ, c. 1, s. 82-83.
100. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 368, Buhârî, Edeb, s. 156, Buhârî, Sahîh, c. 7, s. 96, Müslim, c. 4, s. 1809 -1810, Tirmizî, Şemâil, s. 61, Heysemî, Mecmau’z-zevâid, c. 9, s. 10.