Cabir'in babası Abdullah b. Amr b. Haram, Uhud savaşında şehit olmuş, arkasında altı kız çocuğu ile bir hayli de borç bırakmıştı. 207

Abdullah b. Amfin, içinde çeşitli hurma ağaçları bulunan iki bahçesi bulunmakla beraber, bunların mahsulü bıraktığı borçları karşılayacak derecede değildi. 208

Cabir'in borçtan bir kısmının düşülmesi isteği alacaklılarca kabul edilmediği gibi, 209 borcun ertelenmesi isteği de kabul edilmemişti. 210

Bunun üzerine, Cabir, Peygamberimiz aleyhisselama gelerek:

" Yâ Rasûlallah! Biliyorsun ki, babam Abdullah, Uhud günü şehit oldu.

Bana birçok borç bıraktı.

Alacaklılara, hurma bahçesinin bütün mahsulünü vermeyi teklif ettiğim halde, kabul etmediler! " dedi211 ve alacaklı Yahudi ile görüşüp aracılık etmesini, yardımcı olmasını rica etti.

Peygamberimiz aleyhisselam, Cabir'in boynundaki borca karşılık hurmalığın meyvesinin bütününü almasını Yahudiye teklif etti. Fakat, Yahudi buna yanaşmadı.

Peygamberimiz aleyhisselam Yahudi ile tekrar konuştu. Ona alacağını ertelemesini teklif etti. Yahudi bunu da kabul etmedi. 212

Peygamberimiz aleyhisselamın; bu yıl borcun bir kısmının, gelecek yıl da bir kısmının ödenmesi teklifini de kabul etmediler. 213

Hatta, ödenecek hurmanın hepsinin iyi cinsten olması hususunda da direndiler. 214

Ertesi gün, Peygamberimiz aleyhisselam, Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer'le birlikte, Cabifin hurma bahçesine gitti.

Cabir:

" Merhaba! Hoşgeldiniz, safa geldiniz! " diyerek Peygamberimiz aleyhisselam ile arkadaşlarını karşıladı.

Peygamberimiz aleyhisselam;

" Ey Cabir! Haydi, bizi şu hurma bahçende bir dolaştır, gezdir! " buyurdu.

Cabir:

" Olur" dedi.

Hurma bahçesini birlikte dolaştılar.

Cabir içi hurma lifinden doldurulmuş, yüzü kıldan dokunmuş bir yastık getirip Peygamberimiz aleyhisselamın altına koydu.

Sonra, ortaya, yeni kestikleri keçinin etinden pişirilmiş et yemeği ile, yaş ve kuru hurma getirildi.

Peygamberimiz aleyhisselam ile arkadaşları, onlardan yediler.

Cabir, edeb ve saygısından dolayı, sofraya birlikte oturmadı.

Bahçeden ayrılacakları sırada, Cabir'in hanımı:

" Yâ Rasûlallah! Senden dua bekleriz! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Evet! Allah size mübarek kılsın!

Evet! Allah size mübarek kılsın! " diyerek bereket duası yaptı. 215

Cabir'e de:

" Git! Hurmanı toplayıp tasnif et: Acveyi (iyi cinsi) bir boy, Azk-ı Zeyd'i (erginini) de bir boy yaptıktan sonra, bana haber gönder! " buyurdu.

Cabir bu emri yerine getirdikten sonra, Peygamberimiz aleyhisselam geldi. 216

Cabir, aynı zamanda, alacaklılara da haber salmıştı.

Onlarda, eşekler ve çuvallarla bahçeye geldiler.

Cabir; başka bir yerden iyi cins hurma satın alıp babasının borcunu alacaklılara ödemeyi bile göze almıştı. 217

Peygamberimiz aleyhisselam hurma öbeklerinin en büyüğünün çevresini üç kere dolaştı. 218

Hurma harmanının başına veya ortasına oturduktan sonra, orada bekleşen alacaklılara işaret ederek, Cabir'e:

" Haydi, şu kavmin matluplarını ölç, ver! " buyurdu.

Cabir de, alacaklılara haklarını ölçüp ölçüp tamamıyla verdi.

Geri kalan hurma, sanki aslından birşey eksilmemiş gibi idi! 219

Tek babamın borcu ödensin de kızkardeşlerimin yanına bir tek hurma tanesiyle bile dönmeyeyim diye düşünen, buna razı olan220 Cabir'e, bütün borçlar ödendikten sonra, onyedi vesk (deve yükü) hurma kalmış bulunuyordu! 221

Cabir ikindi namazında buluşup durumu Peygamberimiz aleyhisselama arzedince, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Allah'ım! Hamd olsun sana!

Allah'ım! Hamd olsun sana! " diyerek Allah'a hamd etti. 222

Cabir'e de:

" Sen bunu Ömer b. Hattab'a da haber ver! " buyurdu.

Cabir gidip Hazret-i Ömer'e haber verince, Hazret-i Ömer:

" Ben zaten Resûlullah aleyhisselam hurma bahçesini gezip dolaştığı zaman, Allah'ın hurmalığı muhakkak bereketlendireceğini anlamıştım! " dedi. 223

O da Allah'a hamd etti. 224

Cabir Hazret-i Ömer'le oturduğu sırada da, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelip, hurma bahçesinin mahsulünden borçlan tamamen ödedikten sonra kendilerine bir hayli hurma kaldığını tekrar söyleyince, Peygamberimiz aleyhisselam Hazret-i Ömer'e dönerek:

" Ne söylüyor, dinle! " buyurdu.

Hazret-i Ömer de:

" Biz zaten senin Resûlullah olduğunu kat'iyyen biliyoruz!

Vallahi, sen muhakkak Allah'ın Resûlüsün! " dedi. 225

-------------------------------------

207. Buhârî , Sahih, c. 3, s. 199, Nesâî, Sünen, c. 6, s. 244.

208. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 373, 391, Nesâî, Sünen, c. 6, s. 246.

209. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 21, Nesâî, Sünen, c. 6, s. 245.

210. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 84, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 119, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 813.

211. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 199.

212. Buhârî , Sahîh, c. 3, s. 84, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 119, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 813-814.

213. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 391, Nesâî, Sünen, c. 6, s. 246.

214. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 373.

215. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 373, 391.

216. Buhârî, Sahih, c. 3, s. 21-22, Nesâî, Sünen, c. 6, s. 245.

217. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 373.

218. Buhârî, Sahih, c. 3, s. 199.

219. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 21-22, Nesâî, Sünen, c. 6, s. 245.

220. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 199.

221. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 84.

222. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 373.

223. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 84, İbn Mâce, Sünen, c. 2, s. 814.

224. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 373.

225. Buhârî. Sahih. c. 3. s. 138.