Ümmü Umâre der ki:
" Müslümanlar her tarafta bozguna uğradıkları zaman, benim elimde keskin bir kılıç vardı.
Ümmü Süleym beline bir hançer bağlamıştı! Kendisi, o zaman, Abdullah b. Ebu Talha'ya hâmile idi!
Ümmü Salît ile Ümmü Haris:
'Savaştan kaçmak size yaraşmaz! ' diyerek Ensarı kınıyordu!
Hevâzinlerden boz bir deve üzerinde bir adam gördüm ki; yanında sancak taşıyor, Müslümanların arkasından devesini koşturuyordu.
Hemen onun önünü keserek devesinin bacaklarına kılıçla vurdum. Deve arkasının üzerine çöküverdi. Adama saldırıp, öldürünceye kadar kılıç vurdum. Kendisinin kılıcını alıp, deveyi horuldar bir halde bıraktım! "
O sırada, Resûlullah aleyhisselam, kılıcını sıyırmış, kılıcının kınını atmış, ayakta dikiliyor ve:
" Ey Bakara sûresinin ashabı! " diyerek sesleniyordu.
Ümmü Haris kocasının devesini tutuyor, deve yayılmak istiyor, fakat Ümmü Haris onu yanından ayırmıyor, ona:
" Ey hayvan! Sen de mi Resûlullah aleyhisselamı bırakıp gideceksin?! " diyordu!
Ümmü Haris, Hazret-i Ömer'e:
" Nedir bu hal?" diye sordu.
Hazret-i Ömer:
" Allah'ın işidir! " dedi.
Ümmü Haris, Peygamberimiz aleyhisselama da:
" Yâ Rasûlallah! Vallahi, şu kavmin (Benî Süleymlerle Mekkelilerden, halkın bozguna uğramalarına yol açanların) bugün bize yaptıkları gibi birşey yapanı, devemi geçeni görürsem, öldürürüm! " dedi. 113
Peygamberimiz aleyhisselam, orada Ümmü Süleym'i gördü ve:
" Ümmü Süleym! Sensin hâ! " buyurdu.
Ümmü Süleym:
" Evet! Babam, anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! 114
Yâ Rasûlallah! Gördün mü, sana bey'at edip Müslüman olmuş bulunan şu cemaat, seni nasıl yalnız bırakıp kaçtılar?! 115
Yâ Rasûlallah! Suçlarını bağışladığın, senin ordunu bozguna uğratan şu Mekkelilerin116 suçlarını bağışlama!
Allah fırsat verince, 117 seninle çarpışan şu müşrikleri geberttiğin gibi, onlan da gebertil 18
Çünkü, onlar bunu hakettiler! " dedi. 119
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ey Ümmü Süleym! Allah bana yetmez mi?120 Allah'ın affı çok geniştir! 121
Ey Ümmü Süleym! Gücün yetince, iyilik et! " buyurdu. 122
Ümmü Süleym sözünü üç kere tekrarladı.
Peygamberimiz aleyhisselam da, her defasında:
" Allah'ın affı çok geniştir! " buyurdu. 123
Ebu Talha, Ümmü Süleym'in belindeki hançeri görünce, ona:
" Ey Ümmü Süleym! Ne oluyor bu yanındaki?! " diye sordu.
Ümmü Süleym:
" Hançerdir ki; müşriklerden biri bana yaklaşacak olursa, onun kamını yarayım, deşeyim diye yanıma aldım! " dedi.
Ebu Talha:
" Yâ Rasûlallah! Duydun mu; Ümmü Süleym ne söylüyor?" dedi. 124
-------------------------------------
113. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 902-903, 904.
114. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 88, Taberî, Târih, c. 3, s. 129.
115. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 88, Serahsî, Siyeru'l-kebîr Şerhi, c. 1, s. 185, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 904.
116. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 279.
117. Serahsî, Siyeru'l-kebîr Şerhi, c. 1, s. 185, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 904.
118. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 88, Vâkıdî, c. 3, s. 904.
119. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 89.
120. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 89, Vâkıdî, c. 3, s. 904, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 279.
121. Serahsî, Siyeru'l-kebîr Şerhi, c. 1, s. 185, Vâkıdî, c. 3, s. 904.
122. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 279.
123. Serahsî, Siyeru'l-kebîr Şerhi, c. 1, s. 185.
124. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 89, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 903-904, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 279, Taberî, Târih, c. 3, s. 129.